Geleceğin Sosyologları ‘Modernleşme Sürecindeki Türkiye’Yi Kitaplaştıracak

Sakarya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü öğrencileri, Türkiye’deki modernleşmeyi ve modernleşme sürecini tartıştı.

Sakarya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü öğrencileri, Türkiye’deki modernleşmeyi ve modernleşme sürecini tartıştı.

Sakarya Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen konferansta, ‘Modernleşme ve Sosyoloji’, ‘Modernleşme ve Mahremiyetin Medya ile İlişkisi’ ve ‘Modern’den Postmodern’e Geçiş Süreci’ adı altında üç oturumda sunumlar yapıldı. Proje Yöneticisi Yard. Doç. Dr. Ali Arslan, konferansta yapılan sunumların kitap haline getirilerek bilimin hizmetine sunulacağını söyledi.



Konferansın açılış konuşmasını yapan SAÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, vizyon sahibi olanların eninde sonunda bu vizyonlarına ulaşacaklarını, sosyoloji bölümünde de kendisinin bu vizyonun varlığını gördüğünü ifade etti. Sosyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Sami Şener ise lise yıllarında kendi değerleri ve dünya ile bütünleşmiş başarılı bir sosyoloji bölümü ideali olduğuna dikkat çekti. Şener, bugün bu mayanın tuttuğunu ve bu idealin gerçekleştiğini görmekten duyduğu mutluluğu dile getirdi.

Proje yöneticisi Yard. Doç. Dr. Ali Arslan, Sakarya Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nün bu tür etkinlikleri; bundan sonra da kapsamını ve hedef kitlesini genişleterek sürdüreceğini açıkladı. Türkiye’nin kalkınması gelişmesi için ülkenin her düzeyindeki insanlara görevler düştüğünü hatırlatan Arslan, bu anlayışın üniversitelerde hakim olmasının daha da önemli olduğunu vurguladı. Arslan, şöyle dedi:

“Öğretim üyeleri ve öğrenciler de kendi içinde bu kalkınma hamlesine fikren katkıda bulunmalı. Biz Sakarya Üniversitesi Sosyoloji Bölümü olarak alanımızdaki bütün bölümleri de dikkate alarak daha verimli ürünler ortaya koymak istiyoruz. Bu işi yaparken doğrudan öğrencilerimize de sorumluluk yükleyerek bu analiz ve sentezleri her yıl ayrı programlarla kamuoyu ile paylaşıyoruz. Geçen yıl ve bu yıl bu faaliyeti Sakarya Üniversitesi’nde yaptık. Ancak gelecek yıl bunu daha geniş kapsamlı katılım için il merkezinde yapmak istiyoruz. Bunu Türkiye genelinde yapacağımız bilimsel sempozyumlar takip edecek. Bu etkinliklerde ortaya çıkacak görüşler kitap haline getirilerek ülke bilim dünyasının hizmetine sunacak ve öğrencilerimizi daha öğrencilik sıralarından bilimsel faaliyetlere başlatmış olacağız.”

Sosyoloji’nin ağır bir alan olduğunu, öğretim üyesi ve öğrencileri ile en az 2 kat daha fazla çalışılması gerektiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Arslan, modernleşmenin taklitçilik olmadığını, toplumsal problemlerin doğru bir şekilde analiz edilmesi, İslam dünyası ve tüm dünyaya ışık tutulabilmesi için gerçekler ve değerler dikkate alınarak, sürekli yeni ve özgün projeler üretilmesi gerektiği üzerinde durdu. Sosyolojinin de bu anlayışla ele alınması gerektiğine dikkat çeken Arslan, merkez ülke olabilmek için dünya ile yarışın ancak böyle yapılabileceğini ve ancak böyle modern olunabileceğini sözlerine ekledi.

Türkiye’deki modernleşme sürecinin; küreselleşme, medya, mahremiyet, eğitim, aile, kadın ve postmodernizmin çeşitli yönleri ile ele alındığı program sonunda modernleşmenin kötü yönlerinin eleştirildiği “Modernleşmeli Ama Nasıl?” isimli bir de tiyatro gösterisi sunuldu.