İlhan Cihaner: Gözaltına Alınma Sırasında Direnme Göstermedim
Erzincan eski Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, gözaltına alınma sırasında bir direnme göstermediğini belirterek, direnmesi halinde farklı şeylerin olabileceğini söyledi. Basına yansıyan oda konusunda ise Cihaner, odanın, ifade almak için yapıldığını, kanuna uygun olduğunu savundu.
Erzincan eski Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, gözaltına alınma sırasında bir direnme göstermediğini belirterek, direnmesi halinde farklı şeylerin olabileceğini söyledi. Basına yansıyan oda konusunda ise Cihaner, odanın, ifade almak için yapıldığını, kanuna uygun olduğunu savundu.
Yargıtay‘da görülen davanın ardından açıklamalarda bulunan Cihaner, basında yer alan bir takım görüntülerin daha önce de servis edildiğini kaydetti.
Görüntüler için "eşkiyalığın ispatı oldu." diyen Cihaner, o görüntülerle ilgili asıl sorulması gereken sorunun ise "Savcılık ve emniyette olan, bizim hala ulaşamadığımız görüntüler nasıl oluyor da saptırarak belli medyaya servis ediliyor" olduğunu ileri sürdü. Bunu herkesin sorgulamasını isteyen Cihaner, "Bu servisi yapanlar kimler? Hukuksuz dinlemeleri servis eden kimler? O görüntülerle ilgili çok fazla bir şey söylemek istemiyorum. Ben orada direnmedim. Direnseydim farklı şeyler olabilirdi, toplumun genelini etkileyebilirdi." diye konuştu.
Basında yer alan adliyedeki "gizli oda, derin oda" iddiaları konusunda da konuşan Cihaner, bunların akıl dışı iddialar olduğunu savundu. Odanın, adliyenin koridorunda olduğunu ve anahtarının yazı işleri müdüründe bulunduğunu anlatan Cihaner, Avrupa Birliği şartlarına uygun bir oda olduğunu ileri sürdü. Her adliyede olması gerektiğini savunan Cihaner, Türkiye‘de teşhis ve ifade almanın hakim ve savcıların odalarında yapıldığını, odayı da bu amaçla yaptırdığını savundu. Odada bilgisayar ve kamera dışında başka bir şey olmadığını dile getiren Cihaner, bu odada da herhangi bir arama yapılmadığını söyledi. Odanın hala orada durduğunu kaydeden Cihaner, şahsına yönelik karalama kampanyası yapıldığını ve alçakça saldırıldığını iddia etti. Bunların deli saçması şeyler olduğunu ve dikkate alınmamasını isteyen Cihaner, odayı cemaat soruşturması öncesi Erzincan‘a gider gitmez yaptığını belirtti. İfade alma odalarının her adliyede insan haklarına uygun olarak olması gerektiğini dile getiren Cihaner, yazılan şeylerin doğru olmadığını savundu.
Basında yer alan ‘kafa atmaya‘ yönelik olarak ise Cihaner, bunu oradaki hukuksuzluğun boyutunu vurgulamak için açıklamayı yaptığını ileri sürdü. Cumhuriyet savcılarının görevinin belli olduğunu ve kolluk görevi olmadıklarını anlatan Cihaner, insanların meşru direnme hakkı olabileceğini ifade etti. Cihaner, Erzurum‘daki dosyanın gelmemesi konusunda da siyasi iktidarı suçladı.
Yargıtay‘da görülen davanın ardından açıklamalarda bulunan Cihaner, basında yer alan bir takım görüntülerin daha önce de servis edildiğini kaydetti.
Görüntüler için "eşkiyalığın ispatı oldu." diyen Cihaner, o görüntülerle ilgili asıl sorulması gereken sorunun ise "Savcılık ve emniyette olan, bizim hala ulaşamadığımız görüntüler nasıl oluyor da saptırarak belli medyaya servis ediliyor" olduğunu ileri sürdü. Bunu herkesin sorgulamasını isteyen Cihaner, "Bu servisi yapanlar kimler? Hukuksuz dinlemeleri servis eden kimler? O görüntülerle ilgili çok fazla bir şey söylemek istemiyorum. Ben orada direnmedim. Direnseydim farklı şeyler olabilirdi, toplumun genelini etkileyebilirdi." diye konuştu.
Basında yer alan adliyedeki "gizli oda, derin oda" iddiaları konusunda da konuşan Cihaner, bunların akıl dışı iddialar olduğunu savundu. Odanın, adliyenin koridorunda olduğunu ve anahtarının yazı işleri müdüründe bulunduğunu anlatan Cihaner, Avrupa Birliği şartlarına uygun bir oda olduğunu ileri sürdü. Her adliyede olması gerektiğini savunan Cihaner, Türkiye‘de teşhis ve ifade almanın hakim ve savcıların odalarında yapıldığını, odayı da bu amaçla yaptırdığını savundu. Odada bilgisayar ve kamera dışında başka bir şey olmadığını dile getiren Cihaner, bu odada da herhangi bir arama yapılmadığını söyledi. Odanın hala orada durduğunu kaydeden Cihaner, şahsına yönelik karalama kampanyası yapıldığını ve alçakça saldırıldığını iddia etti. Bunların deli saçması şeyler olduğunu ve dikkate alınmamasını isteyen Cihaner, odayı cemaat soruşturması öncesi Erzincan‘a gider gitmez yaptığını belirtti. İfade alma odalarının her adliyede insan haklarına uygun olarak olması gerektiğini dile getiren Cihaner, yazılan şeylerin doğru olmadığını savundu.
Basında yer alan ‘kafa atmaya‘ yönelik olarak ise Cihaner, bunu oradaki hukuksuzluğun boyutunu vurgulamak için açıklamayı yaptığını ileri sürdü. Cumhuriyet savcılarının görevinin belli olduğunu ve kolluk görevi olmadıklarını anlatan Cihaner, insanların meşru direnme hakkı olabileceğini ifade etti. Cihaner, Erzurum‘daki dosyanın gelmemesi konusunda da siyasi iktidarı suçladı.