Kırgızistan Artık Huzur İstiyor(Haber-Yorum)
Beş yıl gibi kısa bir süre zarfında iki devrim ve kanlı bir etnik çatışma sürecini yaşayan Kırgız halkı, artık huzur ve istikrar istiyor. En son yaşanan devrim ve etnik çatışmalarda toplam 530 dolayında insanını kaybeden Kırgızistan, özlemle‘istikrarlı ve huzurlu ortam’ diyor.
Beş yıl gibi kısa bir süre zarfında iki devrim ve kanlı bir etnik çatışma sürecini yaşayan Kırgız halkı, artık huzur ve istikrar istiyor. En son yaşanan devrim ve etnik çatışmalarda toplam 530 dolayında insanını kaybeden Kırgızistan, özlemle‘istikrarlı ve huzurlu ortam’ diyor.
7 Nisan 2010’da dönemin cumhurbaşkanı Kurmanbek Bakiyev yönetimine yönelik yapılan halk devriminin birinci yıl dönümünde ölenleri anacak olan Kırgız halkı, yeni devrimler yaşamak istemiyor. Daha önce 24 Mart 2005’te iktidarda olan Askar Akayev rejimini deviren halk, huzur, istikrar ve iş diyor. Halk, artık yeni devrimin ülkeye ve ülke halkına mal olan ağır faturanın farkında.
Kırgız halkı, beş yıl zarfında yaşadığı ikinci devrimin yarınki birinci yıl dönümünde, huzuru ve istikrarı yakalamış, demokrasinin hâkim olduğu, insan haklarına saygılı ve gerçek kalkınmayı hedef alan bir ülke arzuluyor. Bundan olacak ki Kırgız halkı 7 Nisan’daki halk devrimi ve 10 Haziran’da ülkenin güneyindeki Oş ve Celalabad kentlerinde patlak veren etnik çatışmaların ülkede oluşturduğu çok zorlu sürece rağmen 27 Haziran‘daki referandum ve 10 Ekim’deki parlamento seçimleri sürecini başarıyla atlattı. 27 Haziran’da sandık başına giderek parlamenter sisteme geçişi sağlayan anayasa değişikliklerine yüzde 90 dolayında destek veren Kırgız halkı, 10 Ekim’de ise yeni siyasi yapılanma amacıyla sandık başına gitti ve dört siyasi partiyi meclise gönderdi. (Bu seçim, aynı zamanda Bağımsız Devletler Topluluğu(BDT) ülkeleri içerisinde Kırgızistan’ı parlamenter sistemle tanıştıran ilk adım olmuştu)
Kırgız halkı geride bıraktığı referandum ve seçim süreci sonrasında yarın 7 Nisan 2010’daki halk devriminin birinci yıl dönümünü yaşayacak. Kırgızlar yeni devrimler istemediği gibi artık yeni etnik çatışmaları da yaşamak istemiyor. Ama her şeye rağmen ülke halkında ikinci halk devriminin birinci yıl dönümünde etnik endişe yok değil. Kırgızistan’da ülkenin güneyinde havaların ısınmasıyla birlikte etnik gerginlikte de bir ısınmanın olmasından endişe ediliyor. Çok partili siyasi yapısıyla ilerleme ve dünya ile entegre olma adına yeni bir yol haritası belirleyen Kırgız halkı, hükümetten özellikle ülkenin güneyinde yeni etnik gerginliklerin yaşanmaması adına kararlı ve kalıcı önlemler almasını istiyor.
Ülkede yaşayan 130 dolayında ayrı millete mensup insanlar iç çekişmeden ziyade, artık günü birlik işleri başında aş ve iş mücadelesi vermek istiyor. Yorgun düşmüş insanlar artık yarınlardan birlik ve beraberlik umuyor.
7 Nisan 2010’da dönemin cumhurbaşkanı Kurmanbek Bakiyev yönetimine yönelik yapılan halk devriminin birinci yıl dönümünde ölenleri anacak olan Kırgız halkı, yeni devrimler yaşamak istemiyor. Daha önce 24 Mart 2005’te iktidarda olan Askar Akayev rejimini deviren halk, huzur, istikrar ve iş diyor. Halk, artık yeni devrimin ülkeye ve ülke halkına mal olan ağır faturanın farkında.
Kırgız halkı, beş yıl zarfında yaşadığı ikinci devrimin yarınki birinci yıl dönümünde, huzuru ve istikrarı yakalamış, demokrasinin hâkim olduğu, insan haklarına saygılı ve gerçek kalkınmayı hedef alan bir ülke arzuluyor. Bundan olacak ki Kırgız halkı 7 Nisan’daki halk devrimi ve 10 Haziran’da ülkenin güneyindeki Oş ve Celalabad kentlerinde patlak veren etnik çatışmaların ülkede oluşturduğu çok zorlu sürece rağmen 27 Haziran‘daki referandum ve 10 Ekim’deki parlamento seçimleri sürecini başarıyla atlattı. 27 Haziran’da sandık başına giderek parlamenter sisteme geçişi sağlayan anayasa değişikliklerine yüzde 90 dolayında destek veren Kırgız halkı, 10 Ekim’de ise yeni siyasi yapılanma amacıyla sandık başına gitti ve dört siyasi partiyi meclise gönderdi. (Bu seçim, aynı zamanda Bağımsız Devletler Topluluğu(BDT) ülkeleri içerisinde Kırgızistan’ı parlamenter sistemle tanıştıran ilk adım olmuştu)
Kırgız halkı geride bıraktığı referandum ve seçim süreci sonrasında yarın 7 Nisan 2010’daki halk devriminin birinci yıl dönümünü yaşayacak. Kırgızlar yeni devrimler istemediği gibi artık yeni etnik çatışmaları da yaşamak istemiyor. Ama her şeye rağmen ülke halkında ikinci halk devriminin birinci yıl dönümünde etnik endişe yok değil. Kırgızistan’da ülkenin güneyinde havaların ısınmasıyla birlikte etnik gerginlikte de bir ısınmanın olmasından endişe ediliyor. Çok partili siyasi yapısıyla ilerleme ve dünya ile entegre olma adına yeni bir yol haritası belirleyen Kırgız halkı, hükümetten özellikle ülkenin güneyinde yeni etnik gerginliklerin yaşanmaması adına kararlı ve kalıcı önlemler almasını istiyor.
Ülkede yaşayan 130 dolayında ayrı millete mensup insanlar iç çekişmeden ziyade, artık günü birlik işleri başında aş ve iş mücadelesi vermek istiyor. Yorgun düşmüş insanlar artık yarınlardan birlik ve beraberlik umuyor.