Tbmm Başkanı Şahin‘in Brüksel Temasları

TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Türkiye‘de önümüzdeki hafta meclis gündemine gelecek olan ve medyada da büyük yankı bulan ‘yasadışı dinlemelerin medya aracılığı ile yayınlaması önündeki cezai yaptırımların kaldırılması‘ ile ilgili değişikliği değerlendirdi.

Bu tasarının çıkış nedenini, henüz kamu davası açılmadan gizli olması gereken bir takım bilgi ve belgelerin basın yayın organlarında yayınlanması sonucu gizlilik kuralının ihlali ve bunu yapan gazeteciler hakkında davaların açılarak çok sayıda basın mensubunun etkilenmesi oldunu ifade eden Şahin, bunun ciddi bir rahatsızlık meydana getirdiğiini belirterek şunları söyledi:

"Birkaç basın mensubu bu konuda hüküm de giydi. Bu sorunu çözmek için bir adımdır bu tasarı. Basın mensuplarının görülmekte olan bir dava ile ilgili bir takım haberler yapması halinde onların cezai sorumluluktan kurtarılması anlamını taşıyan bir adımdır diye biliyorum ben; yoksa yargı kararı olmaksızın birtakım insanların iletişim bilgilerinin basın yayın organlarında yayınlanmasını ceza olmaktan çıkaran bir tasarı olmaması gerekir. Zaten yanlış olan yargı kararı olmaksızın birlerinin telefonlarının

dinlenmesi ve özel hayata müdehale yalnıştır. Bu tasarının gerekçelerini ve içeriğini iyice bildikten sonra bir değerlendirme yapmanını daha isabetli olduğu kanaatindeyim" dedi.

Brüksel‘e AB Parlamento Başkanları Konferansını değerlendiren Şahin, iki gün boyunca buradaki oturumlarda Batı Avrupa Birliği (BAB) yerine geçerek Avrupa‘nın savunma ve güvenliğine bakacak olan yeni organizasyon şemasında fikir birliğine varılamadığını anlatarak, Türkiye‘nin gözlemci statüsünün devam etmesi ve üye sayısının aynı oranlarda arttırılması konularında zemin oluştuğunu kaydetti. Problemin Avrupa Parlamentosu‘nun yeni oluşum içerisindeki temsili noktasında yaşandığını dile getiren Şahin şöyle

konuştu:

"BAB yerine oluşturması düşünülen yeni kurumsal yapının nasıl olacağı konusunda bir mutabakata varılamadı ve konu Polonya dönem başkanlığına bırakıldı. Daha önce varolan yapıda Türkiye sanki bir asil üyeyiymiş gibi hep muamele gördü ve ilk hazırlanan taslakta bize yine gözlemci statüsü verilerek bir üye ile temsil edileceğimiz ifade edilmişti. Müzakereler sonucunda biz bunu dörde kadar çıkarabilmiştik ve bu konuda da hiçbir itiraz ile karşılaşmadık. Bunun üzerine bir mutabakat da sağlanmıştı. Sorun

AP‘nin kaç üye ile temsil edileceğiydi. Birçok meclis başkanı üye ülkelere altı kişilik temsil hakkı veriliyorsa AP‘ye de altı olsun dedi ancak Belçika‘nın önerisi 27 üyeydi. Şimdi Parlamenterler Asamblesi Haziran ayında fiilen ortadan kalkacağına göre bu konuda bir boşluk doğmuş olacak; yani güvenlik ile ilgili denetimi parlamentolar adına yapacak bir organ Nisan 2012‘ye kadar yok. Bence bu kadar meclis başkanı bir araya gelmişken bir sonuç çıksaydı çok daha iyi olurdu diye düşünüyorum."

Kaynak: İHA