‘23.59’ Meselesinde Çözüm Yolu Bulundu

Turizm sektöründe "23.59" olarak bilinen problemin çözülmesi doğrultusunda önemli bir adım atıldı.

Turizm sektöründe "23.59" olarak bilinen problemin çözülmesi doğrultusunda önemli bir adım atıldı. Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle konut, canlı müzik izni almış oteller hariç diğer oteller, açık arazideki ve yerleşim alanı içindeki sessiz alanlar "çok hassas kullanımlar" kategorisinden çıkarıldı. Buralarda geceyarısından itibaren 5 desibeli geçmemek kaydıyla müzik yayını yapılabilecek.

Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren değişiklikle bazı hassas kullanım alanları yeniden belirlendi. Buna göre yataklı hizmet veren sağlık kurumları, eğitim dönemlerinde yatılı eğitim kurumları, çocuk ve yaşlı bakımevleri ve bunları içine alan 250 metrelik alan "çok hassas kullanımlar" olarak tanımlandı.

Konut, yataklı hizmet veren konaklama tesisleri, eğitim kurumları, açık arazideki ve yerleşim alanı içindeki sessiz alanlar da “hassas kullanımlar” olarak belirtilirken idari ve ticaret binaları, çocuk bahçeleri, oyun alanları ve spor tesisleri “az hassas kullanımlar” olarak nitelendirildi. Canlı müzik izni almış oteller hariç diğer oteller, konut, açık arazideki ve yerleşim alanı içindeki sessiz alanlar ise "çok hassas kullanımlar" kategorisinden çıkarıldı.

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, 31 Mart 2011‘de konuyla ilgili olarak Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu ve sektör temsilcileriyle biraraya gelmişti. Sıkıntıların uygulamadan kaynaklandığını belirten Günay, bu toplantıdan sonra yaptığı açıklamada çözüme yönelik olarak şunları söylemişti: “Türkiye ne tümüyle sessiz ne de insanların sabahlara kadar eğlendiği, dinlenmeye fırsat verilmediği bir turizm destinasyonu olabilir. Biz bu arada bir dengeyi sürdürmek, dinlenmek isteyenlerin de eğlenmek isteyenlerin de makul biçimde birbirinin hakkına hududuna anlayışlı olmalarını sağlamak istiyoruz. Ben dinleneceğim diye müzik, herhangi bir ses, müzik olamayacak gibi bir haksızlığa da taşımayalım.”