Başbakan Yardımcısı Babacan: Vergileri Artırma Değil, İndirme Arayışındayız

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, vergi indirimi konusunda ‘arayış‘ içinde olduklarını söyledi. Ekonomik bunalımın ardından Avrupa ülkelerinin büyük bölümünün vergi oranlarını artırdığına işaret eden Babacan, kendilerinin ise ‘vergide indirim yapmayı öngördüğünü‘ vurguladı.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, vergi indirimi konusunda ‘arayış‘ içinde olduklarını söyledi. Ekonomik bunalımın ardından Avrupa ülkelerinin büyük bölümünün vergi oranlarını artırdığına işaret eden Babacan, kendilerinin ise ‘vergide indirim yapmayı öngördüğünü‘ vurguladı.

    Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) tarafından tertip edilen İstanbul Finans Merkezi Konferansı‘na katıldı. DEİK İcra Kurulu Başkanı Rona Yırcalı, TOBB Başkan Yardımcısı Halim Mete ile Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer‘in hazır bulunduğu toplantıda ekonomideki son durumu değerlendiren Babacan, alınan önlemlerin ve atılan adımların meyvelerini verdiğini kaydetti.

    Avrupa ülkelerinin ekonomik bunalımın ardından açıklarını kapatmak adına vergi oranlarını artırdığını dile getiren Babacan, buna karşılık Türkiye’de gidişatın iyi olduğuna işaret ederek, “Senelerce vergi artırma gibi bir mecburiyetimiz olmayacak. Gelinen aşamada biz vergi artırmayı bırakın nerede vergi indirimi yapabiliriz arayışına girdik.” ifadelerini kullandı.

    Finans kurumlarını en olumsuz tabloya dahi korunaklı hale getirdiklerini anlatan Ali Babacan şunları söyledi:

    “Kurumların en küçüğünden büyüğüne kural ne ise o uygulanıyor. Birine özel muamelede bulunmadık, hatır ve gönül olayı devreye girmedi. ‘Bu benim arkadaşım, idare edelim.’ diye bir anlayış yok. Nihayetinde her bir bankamız 2009 ekonomik bunalımında ayakta kaldı. Öte yandan iktidar olarak seçim beyannamemizde tek popülist ibareye yer vermedik. Diğer partilerin beyannamelerine bir göz atın, icraatları ile ilgili bir şey yok. Ama hep vaatte bulunuyorlar. Başarı söz verip yapmakla olur.”

    Ülkelerin ilerlemesi adına güven ve istikrarın önemli olduğunu dile getiren Babacan,"Bunun için öncelikle iyi bir demokrasi ve hukuk gerekiyor. Temel hak ve özgürlüklerin korunması; kuralların yazılı olması, her şeyin ona göre yapılması mühim. İhtilaf halinde süratli karar veren, adil bir yargı şart. Bunlar olmayınca güven ve istkrarda öngörülen tablo ortaya çıkmaz. İskambil kağıdı gibi bir rüzgarda her şey dağılır." dedi.

    Türkiye‘nin her konuda önemli aşamalar aldığını vurgulayan Babacan, şöyle devam etti:

    "Hala önümüzde yapılacak çok iş var. 8 senelik sonuçlara bakarak 2023 hedefleri açıkladık. Bunlar realist ve yakalanabilecek hedefler. Türkiye piyasa kurlarına göre dünyanın 17’nci, satın alma endeksine göre de 16’nı büyük ekonomisi. 2023‘te ilk 10 ekonomi arasında yer almayı realist bir hedef olarak görüyoruz. Bakın son ekonomik bunalımın Avrupa ülkelerinin ekonomisi yavaşladı, onları geçmemiz artık daha da kolaylaştı."

    İstanbul‘un dünyanın ilk 10 finans merkezinden biri olmasını amaçladıklarını aktaran Başbakan Yardımcısı Babacan, şehirde eğitim, teknokent, metrokent, altyapı, yargı ve ekonomiye dair faaliyetler yürüttüklerinden bahsetti. Babacan, sözlerini şöyle tamamladı:

    “Malum Eylül 2009‘da bir eylem planı ortaya koyduk, bunu uygulamaya da aldık. Bugüne kadar 71 eylemden 9‘unu tamamladık, 13‘ünde ilerledik. Diğer eylemler devam ediyor. Somut hedeflerimiz var, tarihler de ortada. İstanbul’un Asya ve Avrupa‘nın buluştuğu, kavşak bir şehir olduğunu unutmamalıyız. İstanbul Finans Merkezi Ataşehir’de yürütülen gayrimenkul projesinden ibaret değil. Aksine kapsamlı bir proje. Şehir için olumlu adımlar atmak eğitimden sağlığa, bilişime kadar adım atmak bundan sonra önemli olacak. İstanbul‘u komple şehir olarak, bir metropolitan olarak görüyoruz, suni bir sınırlar içinde yer alan şehirler olarak görmüyoruz. 50 sene sonrasını göz önünde bulundurup İstanbul’u finans merkezi yapmak istiyoruz."