Hıncal Uluç Foster Davasından Yargılanıyor
Sunucu ve oyuncu Defne Joy Foster‘ın ölümünün ardından yazdığı bir yazı nedeniyle Foster‘ın ailesinin gazeteci Hıncal Uluç ve Turkuvaz Gazete Dergi Basım A.Ş aleyhine açtığı 100 bin TL‘lik manevi tazminat davasının görülmesine başlandı.
İstanbul 5. Asliye Hukuk Mahkemesindeki duruşmada, davacı Defne Joy Foster‘ın eşi İlker Yasin Solmaz ile taraf avukatları hazır bulundu.
Duruşmada söz alan Hıncal Uluç‘un avukatı Selcen Aslan, mahkemeye dava dilekçesine cevap olarak 15 sayfalık dilekçe sundu.
Cevap dilekçesinde, eleştiri niteliğinde olduğu belirtilen söz konusu yazıda, davacılara yönelik herhangi bir hakaret olmadığı savunuldu. Foster‘ın ölümünün çok gündemde olan bir konu olduğu ifade edilen dilekçede, Uluç‘un dava konusu yazısını, Kerem Altan‘ın açıklamaları ve polisteki ifadelerini gözetip kişisel değerlendirmede bulunarak yazdığı anlatıldı.
Dilekçede, eleştiriden ibaret olan yazıda, ‘‘hakaret‘‘ kastının olmadığı ifade edilerek, yazının basın özgürlüğü ve eleştiri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği dile getirildi.
Davacı Solmaz‘ın avukatı Ayşegül Mermer de, davalıların sunduğu cevap dilekçesini inceleyebilmek ve buna cevap vermek için zaman istedi.
Hakim, davacıların cevap dilekçesini incelemeleri ve cevap vermeleri amacıyla duruşmayı erteledi.
-DAVA DİLEKÇESİ-
Defne Joy Foster‘ın annesi Hatice Foster ve eşi İlker Yasin Solmaz‘ın avukatı Ayşegül Mermer tarafından hazırlanan dilekçede, Defne Joy Foster‘in ölümüne ve daha sonra yaşanan sürece ilişkin bilgiler veriliyor.
Dilekçede, olayın ardından ailesinin, Foster‘ın ölüm sebebi hakkında Adli Tıp Kurumu raporu hazırlanana kadar hukuka aykırı bilgilere yer vermek suretiyle gerek Foster‘ın özel hayatını, gerekse aile üyelerinin kişilik haklarını ihlal eden haberlere yer veren medya mensupları hakkında hukuki yollara başvurulacağı kaydediliyor.
Bu bilgilendirme ve uyarının ardından gazeteci Hıncal Uluç‘un diğer davalıya ait Sabah Gazetesinde ve gazetenin internet sitesinde, 04 Şubat 2011 tarihinde Defne Joy Foster‘ın ölümüyle ilgili ‘‘Bu Nasıl Bir Mahalle Baskısıdır?‘‘ başlıklı bir yazı kaleme aldığı belirtilen dilekçede, içeriğinden bazı bölümlere yer verilen yazının, davacılar Hatice Foster ve İlker Yasin Solmaz‘ın manevi elem ve ıstıraba uğramasına neden olduğu savunuluyor.
Yazının, Defne Joy Foster‘ın manevi dünyası üzerinden eşi ve annesinin kişilik haklarını, aile ve özel hayatlarının dokunulmazlığını açık ve net bir şekilde ihlal teşkil ettiği belirtilen dilekçede, 100 bin TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilmesi isteniyor.
-ADLİYE ÖNÜNDE PROTESTO-
Bu arada, Sirkeci‘deki İstanbul Adliyesi önünde toplanan ve kendilerine ‘‘Defne Devrimi‘‘ ismini veren bir grup, ‘‘Başka Bir Medya Hakkımız‘‘ yazılı pankart açarak, basın açıklaması yaptı.
Burada grup adına açıklama yapan Zeynep Erdim, Defne Joy Foster öldüğünde gazetelerde hiç yazılmaması gereken yazıların yazıldığını belirtti.
Erdim, kadınlar ve diğer etnik grupların medyada devamlı olarak mağdur edildiğini savunarak, ‘‘Toplumda ötekileştiriliyoruz. Basındaki bu dilin değişmesini istiyoruz. Basında kimsenin kurban konumuna düşmesini ve mağdur olmasını istemiyoruz. Düzgün haberler yazmalarını istiyoruz. Yapana kadar da biz bu davanın peşindeyiz. Artık bu dilin devam etmesini istemiyoruz‘‘ şeklinde konuştu.
Kaynak: AA
Duruşmada söz alan Hıncal Uluç‘un avukatı Selcen Aslan, mahkemeye dava dilekçesine cevap olarak 15 sayfalık dilekçe sundu.
Cevap dilekçesinde, eleştiri niteliğinde olduğu belirtilen söz konusu yazıda, davacılara yönelik herhangi bir hakaret olmadığı savunuldu. Foster‘ın ölümünün çok gündemde olan bir konu olduğu ifade edilen dilekçede, Uluç‘un dava konusu yazısını, Kerem Altan‘ın açıklamaları ve polisteki ifadelerini gözetip kişisel değerlendirmede bulunarak yazdığı anlatıldı.
Dilekçede, eleştiriden ibaret olan yazıda, ‘‘hakaret‘‘ kastının olmadığı ifade edilerek, yazının basın özgürlüğü ve eleştiri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği dile getirildi.
Davacı Solmaz‘ın avukatı Ayşegül Mermer de, davalıların sunduğu cevap dilekçesini inceleyebilmek ve buna cevap vermek için zaman istedi.
Hakim, davacıların cevap dilekçesini incelemeleri ve cevap vermeleri amacıyla duruşmayı erteledi.
-DAVA DİLEKÇESİ-
Defne Joy Foster‘ın annesi Hatice Foster ve eşi İlker Yasin Solmaz‘ın avukatı Ayşegül Mermer tarafından hazırlanan dilekçede, Defne Joy Foster‘in ölümüne ve daha sonra yaşanan sürece ilişkin bilgiler veriliyor.
Dilekçede, olayın ardından ailesinin, Foster‘ın ölüm sebebi hakkında Adli Tıp Kurumu raporu hazırlanana kadar hukuka aykırı bilgilere yer vermek suretiyle gerek Foster‘ın özel hayatını, gerekse aile üyelerinin kişilik haklarını ihlal eden haberlere yer veren medya mensupları hakkında hukuki yollara başvurulacağı kaydediliyor.
Bu bilgilendirme ve uyarının ardından gazeteci Hıncal Uluç‘un diğer davalıya ait Sabah Gazetesinde ve gazetenin internet sitesinde, 04 Şubat 2011 tarihinde Defne Joy Foster‘ın ölümüyle ilgili ‘‘Bu Nasıl Bir Mahalle Baskısıdır?‘‘ başlıklı bir yazı kaleme aldığı belirtilen dilekçede, içeriğinden bazı bölümlere yer verilen yazının, davacılar Hatice Foster ve İlker Yasin Solmaz‘ın manevi elem ve ıstıraba uğramasına neden olduğu savunuluyor.
Yazının, Defne Joy Foster‘ın manevi dünyası üzerinden eşi ve annesinin kişilik haklarını, aile ve özel hayatlarının dokunulmazlığını açık ve net bir şekilde ihlal teşkil ettiği belirtilen dilekçede, 100 bin TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilmesi isteniyor.
-ADLİYE ÖNÜNDE PROTESTO-
Bu arada, Sirkeci‘deki İstanbul Adliyesi önünde toplanan ve kendilerine ‘‘Defne Devrimi‘‘ ismini veren bir grup, ‘‘Başka Bir Medya Hakkımız‘‘ yazılı pankart açarak, basın açıklaması yaptı.
Burada grup adına açıklama yapan Zeynep Erdim, Defne Joy Foster öldüğünde gazetelerde hiç yazılmaması gereken yazıların yazıldığını belirtti.
Erdim, kadınlar ve diğer etnik grupların medyada devamlı olarak mağdur edildiğini savunarak, ‘‘Toplumda ötekileştiriliyoruz. Basındaki bu dilin değişmesini istiyoruz. Basında kimsenin kurban konumuna düşmesini ve mağdur olmasını istemiyoruz. Düzgün haberler yazmalarını istiyoruz. Yapana kadar da biz bu davanın peşindeyiz. Artık bu dilin devam etmesini istemiyoruz‘‘ şeklinde konuştu.