Meclis Genel Kurulu'nda KHK tartışması
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, hükümete KHK çıkarma yetkisi veren tasarı üzerinde söz alan muhalefet milletvekilleri, düzenlemenin tali komisyon olan Anayasa Komisyonunun görüşü beklenmeden Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülemeyeceğini ileri sürdü.
Tartışmalar nedeniyle görüşmelere ara verilen komisyonda, görevlilerin kameraların dışarıya çıkmasını istemesine muhalefet milletvekilleri tepki gösterdi. MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, görevliye karşı çıkarken, Komisyon Başkanlık Divanı üyesi Süreyya Sadi Bilgiç uygulamanın daha önce de yapıldığını, Bakan sunuşunun ardından kameraların dışarıya çıkarıldığını söyledi. Bilgiç, Günal‘a, "Her zamanki iş, ajite etme" dedi.
Muhalefet milletvekilleri Bilgiç‘e tepki gösterdi. MHP‘li Günal, "Başkan varken sen konuşamazsın" derken, CHP İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek, "Çevik kuvvet de gelecek. Sıra bankalarda, siyasette. Önce basın mensupları, sonra muhalefet milletvekillerini alıp götürecek" diye konuştu.
Komisyon Başkanı Mustafa Açıkalın, aranın ardından toplantıyı açarken, görüşmelere geçilmeden kameramanların çıkmasını istedi. Muhalefetin itirazlarını sürdürmesi üzerine Açıkalın, komisyonda geçmişten beri Bakan sunuşundan sonra kameraların dışarıya çıkarıldığını belirtti. CHP İzmir Milletvekili Harun Öztürk, "İktidarın tavrını görüyorsunuz, muhalefetin eleştirilerine tahammülü yok. Bir de yetki aldıklarında görürsünüz" dedi.
Kameraların çıkarılmasının ardından CHP‘li Özyürek, usul hakkında söz istedi. Açıkalın, ilk olarak MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural‘a söz verdi. Vural, TBMM Başkanlığının tasarıyı tali komisyon olarak Anayasa, esas komisyon olarak Plan ve Bütçe Komisyonuna sevk ettiğini hatırlatarak, "Plan ve Bütçe Komisyonu, Anayasa Komisyonunun görüşünü beklemeden bu tasarıyı görüşemez. Anayasa Komisyonunun görüşünün alınması gerekir. Bu anayasal bir emirdir. Ama Anayasa Komisyonu Başkanı bir yazı yazıyor, ‘tasarıyı gündeme almayacağını‘ söylemiş. Senin böyle bir yetkin var mı? Anayasa, ‘alacaksın‘ diyor. Bu görüşü almadan toplantı yapmanız doğru değil" diye konuştu.
Vural, Meclis Başkanlığına yazı yazarak konuyla ilgili görüşlerini ilettiklerini belirterek, toplantının ertelenmesini istedi.
Tasarının genel gerekçesinin "çok vahim" olduğunu, Meclisin yetkisinin devrinin istendiğini öne süren Vural, "Bu düzenleme yetki kanununun ötesinde, milletvekillerinin yasama yetkisinin yürütme organının yok sayması ve üzerine alma işlemidir. Bu Anayasa‘ya aykırıdır. Seçime gidiyoruz. Kimin geleceği, kimin gideceği, kimin hükümet olacağı belli değil. Böyle bir yetkinin yürütmeye verilmesi, yasama gücünün devredilmesi anlamındadır" dedi.
-"İŞLEMLERİN TAMAMI İDARİ..."-
CHP Ankara Milletvekili Hakkı Suha Okay da yetki tasarısının komisyonda görüşülemeyeceğini ileri sürerek, bugüne kadar çıkarılmış yetki tasarılarının TBMM Anayasa Komisyonunda görüşüldüğünü söyledi.
Yapılan işlemi kılığına uydurmak için Anayasa Komisyonu Başkan Burhan Kuzu‘dan bir yazı alındığını ifade eden Okay, "Öyle anlaşılıyor ki Parlamento uzun süre için yetkisini yürütmeye devrediyor. 19 Kanuna temas ediliyor. Ama bir fıkrayla kapsam ve sınır ortadan kaldırılıyor. Siz hukuk devletini yok farzediyorsunuz. Anayasa‘da olmayan bir yetkiyi devrediyorsunuz. Düzenleme, Anayasa‘nın birçok hükmüne aykırı. İdari kelimesini koymadınız ama yapılacak işlemlerin tamamı idari..." dedi.
Okay, ifade ettiği görüşlerin, geçmişte Fazilet Partisi‘nin, hükümetin çok daha sınırlı bir KHK yetkisini içeren kanunun iptali için Anayasa Mahkemesine gönderirken dile getirildiğine işaret ederek, iptal isteminin altında Bülent Arınç, Vecdi Gönül, Abdullah Gül‘ün imzası bulunduğunu söyledi.
Yetki isteminin gerekçesinin haklılığı ve meşruluğunun olmadığını savunan Okay, istenen yetkinin nerede ve ne zaman kullanılacağını sordu. Okay, "Seçimden sonra gelecek bir başka hükümetin iradesini niye KHK ile belirliyorsunuz? Bırakın seçime gidelim, 12 Haziran‘ı birlikte yaşayalım. AKP gelmeyecek, CHP, MHP iktidara gelecekse bırakın onlar hükümet etme iradelerini kendileri kullansınlar. Kalkıp da 12 Haziran sonrasını dizayn etmek, Anayasa ve demokratik kurallara aykırıdır" diye konuştu.
-"ANAYASA VE İÇTÜZÜĞE UYGUN"-
AK Parti Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç, toplantının Anayasa ve İçtüzük hükümlerine uygun yapıldığını belirterek, "Meclis Başkanı esas komisyon olarak burayı belirlemiş. Bize düşen görev ve sorumlulukları yerine getiriyoruz. Kurulacak hükümetin bunu kullanıp kullanmaması kendi yetkisindedir" dedi.
Elinde daha önce çıkarılan yetki kanunlarıyla ilgili listeyi gösteren Bilgiç, kendilerinden önceki koalisyon hükümetinin de Ecevit ve Özal dönemlerinde de yetki kanunları çıkarıldığına dikkati çekti.
-"ANAYASA MAHKEMESİ, AKP‘NİN ARKA BAHÇESİ"-
CHP İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek, konuşmasına, Komisyon Başkanı Açıkalın‘a, "Sayın Başkan hoşgeldiniz. Umarım güzel bir seyahat yaptınız ama sizin yokluğunuzda işler biraz karıştı. Burayı sık sık boş bırakmayın" diyerek başladı.
Özyürek, Meclisin, Anayasa uyarınca KHK çıkarma yetkisi bulunduğunu, bu yetkiyi Bakanlar Kuruluna devredebileceğine işaret ederek, bu konuda itiraz olmadığını söyledi. Özyürek, "Anayasa Mahkemesinin yetki kanunlarıyla ilgili onlarca iptal kararında açık gerekçeler var; ‘ivedi hallerde çıkarılır‘ deniyor. Şu ana kadar 34 yetki kanunu çıkmış. Görüş belirtecek olan Anayasa Komisyonu‘dur. Yangından mal kaçırmak istediğiniz için tali olarak Anayasa Komisyonunun fikir beyan etmesini izin vermiyorsunuz. FP‘nin, içinde Cemil Çiçek‘in de imzası olan dilekçesi var elimde. Bundan çok daha sınırlı kapsamda olan yetki kanununun iptali istenmiş" dedi.
Tasarıyla ilgili Anayasa‘ya aykırılık iddiaları bulunduğunu hatırlatan Özyürek, şöyle konuştu:
"AKP 9 yıldır KHK yetkisi istemedi de niye şimdi istiyor? Çünkü böyle bir yetki kanununun Anayasa Mahkemesinde iptal edileceğini biliyor. Çünkü bu konuda Yüksek Mahkeme içtihat geliştirmiş ama son değişikliklerle Anayasa Mahkemesi, AKP‘nin arka bahçesi olmuştur. Nasıl olsa oraya gidilse de iptal edilmeyecektir. O nedenle AKP, 9 yıldır başvurmadığı yola şimdi başvuruyor. Devlet bakanlıklarının icracı bakanlıklara dönüştürülmesi görünen gerekçedir. Asıl gerekçe; Devlet Memurları Kanunu ve TSK Personel Kanununda değişiklikler yapmak suretiyle şu anda iktidarın hoşlanmadığı bazı memurları sürgün etme, emekliye ayırma, öte yandan AKP‘nin hizmetinde olan kendisini buzdolapçı, kömürcü kabul eden bürokratları da ödüllendirmek için çıkarılıyor. Böyle bir yetkinin hükümete devredilmesi her bakımdan sakıncalıdır."
MHP Mersin Milletvekili Behiç Çelik, TBMM Anayasa Komisyonu Üyesi olduğunu belirterek, "9 yıldır neyi yapmadınız da 2 ayda seçime giderken bunları yapacaksınız? Tamamen despot ve diktatörlüğe giden yolu aralamak için mi yapıyorsunuz" dedi.
Kaynak: AA
Muhalefet milletvekilleri Bilgiç‘e tepki gösterdi. MHP‘li Günal, "Başkan varken sen konuşamazsın" derken, CHP İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek, "Çevik kuvvet de gelecek. Sıra bankalarda, siyasette. Önce basın mensupları, sonra muhalefet milletvekillerini alıp götürecek" diye konuştu.
Komisyon Başkanı Mustafa Açıkalın, aranın ardından toplantıyı açarken, görüşmelere geçilmeden kameramanların çıkmasını istedi. Muhalefetin itirazlarını sürdürmesi üzerine Açıkalın, komisyonda geçmişten beri Bakan sunuşundan sonra kameraların dışarıya çıkarıldığını belirtti. CHP İzmir Milletvekili Harun Öztürk, "İktidarın tavrını görüyorsunuz, muhalefetin eleştirilerine tahammülü yok. Bir de yetki aldıklarında görürsünüz" dedi.
Kameraların çıkarılmasının ardından CHP‘li Özyürek, usul hakkında söz istedi. Açıkalın, ilk olarak MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural‘a söz verdi. Vural, TBMM Başkanlığının tasarıyı tali komisyon olarak Anayasa, esas komisyon olarak Plan ve Bütçe Komisyonuna sevk ettiğini hatırlatarak, "Plan ve Bütçe Komisyonu, Anayasa Komisyonunun görüşünü beklemeden bu tasarıyı görüşemez. Anayasa Komisyonunun görüşünün alınması gerekir. Bu anayasal bir emirdir. Ama Anayasa Komisyonu Başkanı bir yazı yazıyor, ‘tasarıyı gündeme almayacağını‘ söylemiş. Senin böyle bir yetkin var mı? Anayasa, ‘alacaksın‘ diyor. Bu görüşü almadan toplantı yapmanız doğru değil" diye konuştu.
Vural, Meclis Başkanlığına yazı yazarak konuyla ilgili görüşlerini ilettiklerini belirterek, toplantının ertelenmesini istedi.
Tasarının genel gerekçesinin "çok vahim" olduğunu, Meclisin yetkisinin devrinin istendiğini öne süren Vural, "Bu düzenleme yetki kanununun ötesinde, milletvekillerinin yasama yetkisinin yürütme organının yok sayması ve üzerine alma işlemidir. Bu Anayasa‘ya aykırıdır. Seçime gidiyoruz. Kimin geleceği, kimin gideceği, kimin hükümet olacağı belli değil. Böyle bir yetkinin yürütmeye verilmesi, yasama gücünün devredilmesi anlamındadır" dedi.
-"İŞLEMLERİN TAMAMI İDARİ..."-
CHP Ankara Milletvekili Hakkı Suha Okay da yetki tasarısının komisyonda görüşülemeyeceğini ileri sürerek, bugüne kadar çıkarılmış yetki tasarılarının TBMM Anayasa Komisyonunda görüşüldüğünü söyledi.
Yapılan işlemi kılığına uydurmak için Anayasa Komisyonu Başkan Burhan Kuzu‘dan bir yazı alındığını ifade eden Okay, "Öyle anlaşılıyor ki Parlamento uzun süre için yetkisini yürütmeye devrediyor. 19 Kanuna temas ediliyor. Ama bir fıkrayla kapsam ve sınır ortadan kaldırılıyor. Siz hukuk devletini yok farzediyorsunuz. Anayasa‘da olmayan bir yetkiyi devrediyorsunuz. Düzenleme, Anayasa‘nın birçok hükmüne aykırı. İdari kelimesini koymadınız ama yapılacak işlemlerin tamamı idari..." dedi.
Okay, ifade ettiği görüşlerin, geçmişte Fazilet Partisi‘nin, hükümetin çok daha sınırlı bir KHK yetkisini içeren kanunun iptali için Anayasa Mahkemesine gönderirken dile getirildiğine işaret ederek, iptal isteminin altında Bülent Arınç, Vecdi Gönül, Abdullah Gül‘ün imzası bulunduğunu söyledi.
Yetki isteminin gerekçesinin haklılığı ve meşruluğunun olmadığını savunan Okay, istenen yetkinin nerede ve ne zaman kullanılacağını sordu. Okay, "Seçimden sonra gelecek bir başka hükümetin iradesini niye KHK ile belirliyorsunuz? Bırakın seçime gidelim, 12 Haziran‘ı birlikte yaşayalım. AKP gelmeyecek, CHP, MHP iktidara gelecekse bırakın onlar hükümet etme iradelerini kendileri kullansınlar. Kalkıp da 12 Haziran sonrasını dizayn etmek, Anayasa ve demokratik kurallara aykırıdır" diye konuştu.
-"ANAYASA VE İÇTÜZÜĞE UYGUN"-
AK Parti Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç, toplantının Anayasa ve İçtüzük hükümlerine uygun yapıldığını belirterek, "Meclis Başkanı esas komisyon olarak burayı belirlemiş. Bize düşen görev ve sorumlulukları yerine getiriyoruz. Kurulacak hükümetin bunu kullanıp kullanmaması kendi yetkisindedir" dedi.
Elinde daha önce çıkarılan yetki kanunlarıyla ilgili listeyi gösteren Bilgiç, kendilerinden önceki koalisyon hükümetinin de Ecevit ve Özal dönemlerinde de yetki kanunları çıkarıldığına dikkati çekti.
-"ANAYASA MAHKEMESİ, AKP‘NİN ARKA BAHÇESİ"-
CHP İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek, konuşmasına, Komisyon Başkanı Açıkalın‘a, "Sayın Başkan hoşgeldiniz. Umarım güzel bir seyahat yaptınız ama sizin yokluğunuzda işler biraz karıştı. Burayı sık sık boş bırakmayın" diyerek başladı.
Özyürek, Meclisin, Anayasa uyarınca KHK çıkarma yetkisi bulunduğunu, bu yetkiyi Bakanlar Kuruluna devredebileceğine işaret ederek, bu konuda itiraz olmadığını söyledi. Özyürek, "Anayasa Mahkemesinin yetki kanunlarıyla ilgili onlarca iptal kararında açık gerekçeler var; ‘ivedi hallerde çıkarılır‘ deniyor. Şu ana kadar 34 yetki kanunu çıkmış. Görüş belirtecek olan Anayasa Komisyonu‘dur. Yangından mal kaçırmak istediğiniz için tali olarak Anayasa Komisyonunun fikir beyan etmesini izin vermiyorsunuz. FP‘nin, içinde Cemil Çiçek‘in de imzası olan dilekçesi var elimde. Bundan çok daha sınırlı kapsamda olan yetki kanununun iptali istenmiş" dedi.
Tasarıyla ilgili Anayasa‘ya aykırılık iddiaları bulunduğunu hatırlatan Özyürek, şöyle konuştu:
"AKP 9 yıldır KHK yetkisi istemedi de niye şimdi istiyor? Çünkü böyle bir yetki kanununun Anayasa Mahkemesinde iptal edileceğini biliyor. Çünkü bu konuda Yüksek Mahkeme içtihat geliştirmiş ama son değişikliklerle Anayasa Mahkemesi, AKP‘nin arka bahçesi olmuştur. Nasıl olsa oraya gidilse de iptal edilmeyecektir. O nedenle AKP, 9 yıldır başvurmadığı yola şimdi başvuruyor. Devlet bakanlıklarının icracı bakanlıklara dönüştürülmesi görünen gerekçedir. Asıl gerekçe; Devlet Memurları Kanunu ve TSK Personel Kanununda değişiklikler yapmak suretiyle şu anda iktidarın hoşlanmadığı bazı memurları sürgün etme, emekliye ayırma, öte yandan AKP‘nin hizmetinde olan kendisini buzdolapçı, kömürcü kabul eden bürokratları da ödüllendirmek için çıkarılıyor. Böyle bir yetkinin hükümete devredilmesi her bakımdan sakıncalıdır."
MHP Mersin Milletvekili Behiç Çelik, TBMM Anayasa Komisyonu Üyesi olduğunu belirterek, "9 yıldır neyi yapmadınız da 2 ayda seçime giderken bunları yapacaksınız? Tamamen despot ve diktatörlüğe giden yolu aralamak için mi yapıyorsunuz" dedi.