Her halde birilerinin tezgahı bozuluyor
Başbakan Erdoğan, Strasbourg ziyareti öncesi Esenboğa Havaalanı'nda basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''(Merkez Bankası Başkanlığına yapılacak atama) kararnameyi Köşke gönderdikten sonra açıklarsak herhalde daha isabetli olur ama zihinsel olarak hazırız. Biz hazırlığımızı yaptık'' dedi.
YGS'ye ilişkin iddialar konusunda, ''ÖSYM Başkanı'nın yapmış olduğu açıklamalardan ben tatmin oldum. Şu anda da zaten Danıştay'ın verdiği karar da ortada'' dedi.
Erdoğan, Fransa'ya hareketi öncesinde Esenboğa Havalimanı'nda açıklamalarda bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Merkez Bankası Başkanlığına yapılacak atamaya ilişkin sorulara karşılık Erdoğan, ''Kararnameyi Köşke gönderdikten sonra açıklarsak her halde daha isabetli olur ama zihinsel olarak hazırız. Biz hazırlığımızı yaptık. Bakanımla da değerlendirmeleri aramızda yaptık ve Bakanlar Kurulundaki imzayı hazırlayacaklar, tamamlayacaklar ve ondan sonra da sonra da Köşke göndereceğiz. Köşkten çıktıktan sonra belli olursa iyi olur'' diye konuştu.
YGS'ye ilişkin iddialara yönelik sorulara ilişkin Erdoğan, bu konuda daha önce değerlendirmelerde bulunduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
''ÖSYM Başkanı'nın yapmış olduğu açıklamalardan ben tatmin oldum. Şu anda da zaten Danıştay'ın verdiği karar da ortada. Bu arada bir şey çok açık, net belli her halde birilerinin tezgahı bozuluyor ki bu işten çok rahatsızlar ve şu anda çok çok farklı bir uygulamayla, çok daha dinamik bir yapıyla, inanıyorum ki çok daha kaliteyi, niteliği artırıcı bir yapıyla böyle bir imtihan sistemi gerçekleştirildi. Ben de kendilerine bu uygulamada başarılar dilerken, tüm başarılı öğrencilerimizi de kutluyorum.
Burada zaman kaybıyla ikinci imtihanı engelleme gayretleri var ve sokaklara kimlerin döküldüğü ortadadır. Bunların provokatif eylemleri hiçbir zaman bu YGS imtihanını da bence olumsuz yönde etkilememelidir diye düşünüyorum. Burada samimi olarak kazananlara geleceğe yönelik başarı temennilerimi iletiyorum.''
-ERDOĞAN AKPM OTURUMUNA KATILACAK-
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclis (AKPM) 2011 Genel Kurulu'nun ilkbahar oturumuna konuk hükümet başkanı sıfatıyla katılacağını ve yarın genel kurula hitap etmek amacıyla Fransa'ya bir çalışma ziyareti yapacağını söyledi.
Erdoğan, Fransa'ya hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi.
Strazburg temasları hakkında bilgi veren Başbakan Erdoğan, AKPM 2011 Genel Kurulunun ilkbahar oturumuna konuk hükümet başkanı sıfatıyla katılmak ve yarın genel kurula hitap etmek amacıyla bir çalışma ziyareti gerçekleştireceğini bildirdi.
Avrupa Konseyinin 1949 yılında kurulduğunu ve o tarihten bu yana demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü başta olmak üzere Avrupa kimliğini oluşturan ilke ve değerlerin güçlendirilmesi ve ortak bir hukuk düzeni oluşturulması amacıyla faaliyet gösterdiğini ifade eden Erdoğan, Türkiye'nin de kuruluşundan bu yana örgütün en eski üyelerinden biri olarak bu yönde önemli ilerlemeler ve katkılar sağlayan bir ülke olduğunu dile getirdi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun 10 Kasım 2010 tarihinden bu yana Avrupa Konseyinin karar alma organı olan Bakanlar Komitesinin dönem başkanlığını üstlendiğini hatırlatan Erdoğan, Avrupa Konseyinin yasama organı olan AKPM'nin başkanlığını da şu anda AK Parti Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu'nun yürüttüğünü belirtti.
TATLISES'İN SANATINA SAYGI DUYUYORUZ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İbrahim Tatlıses'in Ak Parti'den milletvekili adayı olarak gösterilmemesine ilişkin "İbrahim Bey sanatına saygı duyduğum, sevdiğim bir arkadaşımız. Fakat az önce ifade ettiğim gibi biz 10 kişiden bir kişi seçiyoruz" dedi.
Erdoğan, Fransa'ya hareketi öncesinde Esenboğa Havalimanı'nda açıklamalarda bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin AK Parti'nin Güneydoğu'daki milletvekili adaylarında önemli değişiklikler olduğunu belirterek, nasıl bir yöntem izlediklerine ilişkin sorusu üzerine, geçen seçimde de 150'yi aşkın değişiklik yaptıklarını, bunun sadece Doğu, Güneydoğu'yu hedefleyen bir şey olmadığını söyledi.
''Olaya böyle bakarsanız orada bir yanılma olur. Ülkemizin genelini kapsayan bir değerlendirmedir ve bu kişisel bir yaklaşım tarzı değildir'' diyen Erdoğan, köy, mahalle temsilcilerine varıncaya kadar hepsinin kanaatlerini, temayüllerini almak suretiyle en sonunda Genel Başkan olarak kendisinin yanı sıra dört genel başkan yardımcısı, üç grup başkanvekili, kadın kolları başkanı, gençlik kolları başkanından oluşan üst kurul ile seçim koordinasyon merkezi başkanıyla birlikte adayları tespit ettiklerini anlattı.
Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
''Bu çalışmayı, tüm künyeleri karşımıza getirmek suretiyle ekranda hepsini izlemek suretiyle tatmin olmadığımız zaman ara komisyonda hatta alt komisyondaki bütün mülakatları tekrar ekrana getirmek suretiyle burada değerlendirmek fırsatımız oldu ve hata payının hiçbir siyasi partide olmayacak şekilde minimize olduğu, asgari oranda olduğu bir değerlendirme yaptık. Demokratik açıdan gerçekten bu değerlendirmenin araziye de yansıyacağını görüyorum. Burada biz sadece parlamento çalışmalarına bakmadık, arazi çalışmalarına da baktık, arkadaşlarımızın aldıkları inisiyatiflere baktık, katma değerine baktık. Çünkü bu siyasi harekete bir katma değer sağlaması lazım. Halkla ne denli diyalog içerisinde buna baktık, partinin genel kuruldaki çalışmalarına ne denli katılıyor, katılmıyor buna baktık. Bütün bunları değerlendirdikten sonra kararımızı verdik. Ama bu arkadaşlarımızın hiçbirine bizler partimizin kimliği açısından menfilik yükleyemeyiz. Böyle bir şeyimiz asla söz konusu değil. Hepsi bizim yol arkadaşlarımızdır, bundan sonra da inşallah kendileri ile bu yolculuğa devam edeceğiz.''
''Burada hiç kimse 'illa üç dönem kalacak' diye bir şey yok. Kaldı ki bu dönem üçüncü dönem içinde olan arkadaşlarımızın zaten hiçbir gerekçe ortaya koymadan başta şahsım olmak üzere milletvekilliğine bir ara vereceğimiz dönem olacak'' diyen Erdoğan, böyle bir sürecin içerisinde bulunduklarını, bu uygulamayı da hiçbir partinin yapamadığını söyledi.
Erdoğan, ''Bütün değerlendirmemizi yaparken, yine illerinde saygınlığı olan, sevilen, her zaman tanınan değil bir de oranın evladı, çocuğu olduğu halde diyelim ki devlette görevi olan veya farklı yerlerde yıllarını vermiş olan ama o bölgenin insanı, fakat nitelik, nicelik bu tür şeylerde gerçekten liyakatıyla ehliyetiyle kaliteli, vasıflı insanlar olmasına çok önem verdik ve kampanya ile birlikte bu arkadaşlarımızın ne denli illerinde zaten faydalı olacağı katma değer sağlayacağı, bunların hepsi zaten ortaya çıkacaktır. İnşallah ustalık dönemimizin aktörleri olarak ben en çok 'ülkem, milletim bu kadrodan istifade edecek' diye düşünüyorum, düşünüyoruz.''
-''MİLLETİM NASIL DEĞERLENDİRECEK, BEN BUNU ÇOK MERAK EDİYORUM''-
''Dün Yüksek Seçim Kurulu'na verdiğiniz listede mevcut kabineden kendi isteğiyle aday olmayan Mehmet Aydın dışında Sayın Kavaf'ın ismi yer almadı. Buradaki ölçütünüz ne oldu? Spor ve sanat dünyasından isimler bekliyorduk. Hakan Şükür'ün ismi var. İbrahim Tatlıses yönünde de bir beklenti vardı. Bu konudaki yorumunuz nedir?'' sorusunu da yanıtlayan Erdoğan, her müracaat edeninin aday olacağı şeklinde bir durum olmadığını kaydetti. Erdoğan, şöyle konuştu:
''İbrahim Bey ile ilgili sanatına saygı duyduğum, sevdiğim bir arkadaşımız. Maalesef arzu edilmeyen, istenmeyen bir durum ile karşı karşıya kaldı. Fakat az önce ifade ettiğim gibi biz 10 kişiden bir kişi seçiyoruz. 6 bine yakın müracaat var. Bu 6 bine yakın müracaatı 550'ye indireceksiniz. Bunun değerlendirmelerini yaparken, bizim ne durumda olduğumuzu takdir edin. Kılı kırk yararak bu değerlendirmeleri yaptık. Bu değerlendirme esnasında da siyasi ve hukuki işlerden sorumlu genel başkan yardımcım kendileri aradı ve evladına bu dönem bu konuyla ilgili listemize koyamayacağımızı bildirdiler. Durumun özeti bu.
Bakan arkadaşıma gelince konuyla ilgili olarak burada da değerlendirmelerimiz yapılır. İlla buna bir gerekçe aramak veya açıklamak bu da şart değil ama bazı gerekçeler vardır ki bunlar genel merkezin kendi değerlendirmelerinde mahfuz olan gerekçelerdir ama biz Selma Hanım'dan gerek kadın kollarımız başkanlığında, gerekse bakanlık döneminde istifade ettiğimiz bir arkadaşımızdır. Bu dönemde böyle bir takdir gerekti, böyle bir takdir yaptık. Bundan sonra ki süreçte de kendisinden çok daha farklı bir şekilde istifade edeceğiz. İnanıyorum ki o da bunu anlayışla karşılayacaktır.''
Başbakan Erdoğan, ''başta BDP olmak üzere diğer partilerde çeşitli davalarda tutuklu isimler aday gösterildi. BDP'de KCK var, CHP'de Balbay ismi, MHP'de Engin Alan... Nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna ''Burada benim değerlendirmemden çok milletim nasıl değerlendirecek ben bunu çok merak ediyorum. Şu anda bu insanlar hangi davadan tutuklu ortada. Dokunulmazlık için bu kadar konuşan CHP'nin tavrı, BDP'nin tavrı ortada. 'Dokunulmazlık kaldırılsın' bu kadar konuştular, şimdi dokunulmazlık zırhına kimlerin müracaat ettiği o da ortada. Acaba Ergenekondu, Balyoz davasıydı bunlarla ilgili olarak devam eden bir süreç içerisinde 'atılan bu adım manidardır' diye düşünüyorum. Herhalde seçim kampanyası boyunca seçim kampanyasına katılmadan, daha önce BDP'de zaten bundan önce yaşanmış olan örnekler de var. Bu tür örnekleri şu anda CHP'nin ve MHP'nin yaşıyor olması da ilginçtir. Herhalde 'renkli bir kampanya olacak' diye düşünüyorum.''
-ENGİN ALAN'IN ADAYLIĞI-
Erdoğan, kamuoyunda dillendirilen Aydın Menderes, Ramiz Ongun gibi isimlerden neden vazgeçildiği yönündeki soruya, şu yanıtı verdi:
''Bunu vazgeçmek olarak değerlendirmeyelim. Bu konuyla ilgili olarak ben şimdi detaylarına girmeden şahsen bizim listemizin içerisinde buna benzer arkadaşlarımız var ama şudur, şudur diye dememe gerek yok herhalde. Mesela biri merhum Alparslan Türkeş'in oğlu. Şu anda bizim İstanbul'dan adayımız. Aynı şekilde Manisa'da Selçuk Özdağ yine adayımız. Bunlar, geçmişte bu söylediğiniz şekilde bu kesimde olmanın ötesinde Merhum Alparslan Türkeş'in artık kendi evladı şu anda hamdolsun bizim kendi listemizde ama bir diğer evladı da MHP'de. Bütün bunlar bir şeyi gösteriyor, demek ki AK Parti'nin kucaklayıcılık anlayışı çok daha farklı. Herhangi bir ön kabul yok ama bizim tek ön kabulümüz var, çizgimiz; ilkeliyiz, ilkeli devam edeceğiz. Bunlardan hiçbir zaman da taviz vermeye niyetimiz yok. Çünkü cumhuriyetimizin 100. yıl dönümünde özlediğimiz Türkiye, çok farklı bir Türkiye olacak. Bu Türkiye üç tane kırmızı çizgiyi çok açık net bu ülkede silmiş bir Türkiye olacak. Bunun bir tanesi etnik milliyetçiliğin olmadığı bir Türkiye olacak; bir tanesi bölgesel milliyetçiliğin olmadığı bir Türkiye olacak; bir diğeri de dinsel milliyetçiliğin olmadığı bir Türkiye olacak. Bu, Türkiye'de 74 milyon birbirinin kardeşi olarak birbirine o duygularla bakacak. Ayırımcılık duygusu olmayacak. Bu anlayışla birbirine selam verecek ve milli birlik kardeşlik projesinin hayata geçtiği yeniden büyük Türkiye, inşallah bu şekilde inşa edilmiş olacak.''
Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin, kendisinin aday olduğu İstanbul 1. bölge 1. sıraya MHP'den Balyoz Davasının tutuklu sanığı emekli Korgeneral Engin Alan'ın aday gösterilmesini hatırlatarak, değerlendirmesinin sorulması üzerine, ''Onu oraya koyanlara sorun'' karşılığını verdi.
Kaynak: AA
YGS'ye ilişkin iddialar konusunda, ''ÖSYM Başkanı'nın yapmış olduğu açıklamalardan ben tatmin oldum. Şu anda da zaten Danıştay'ın verdiği karar da ortada'' dedi.
Erdoğan, Fransa'ya hareketi öncesinde Esenboğa Havalimanı'nda açıklamalarda bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Merkez Bankası Başkanlığına yapılacak atamaya ilişkin sorulara karşılık Erdoğan, ''Kararnameyi Köşke gönderdikten sonra açıklarsak her halde daha isabetli olur ama zihinsel olarak hazırız. Biz hazırlığımızı yaptık. Bakanımla da değerlendirmeleri aramızda yaptık ve Bakanlar Kurulundaki imzayı hazırlayacaklar, tamamlayacaklar ve ondan sonra da sonra da Köşke göndereceğiz. Köşkten çıktıktan sonra belli olursa iyi olur'' diye konuştu.
YGS'ye ilişkin iddialara yönelik sorulara ilişkin Erdoğan, bu konuda daha önce değerlendirmelerde bulunduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
''ÖSYM Başkanı'nın yapmış olduğu açıklamalardan ben tatmin oldum. Şu anda da zaten Danıştay'ın verdiği karar da ortada. Bu arada bir şey çok açık, net belli her halde birilerinin tezgahı bozuluyor ki bu işten çok rahatsızlar ve şu anda çok çok farklı bir uygulamayla, çok daha dinamik bir yapıyla, inanıyorum ki çok daha kaliteyi, niteliği artırıcı bir yapıyla böyle bir imtihan sistemi gerçekleştirildi. Ben de kendilerine bu uygulamada başarılar dilerken, tüm başarılı öğrencilerimizi de kutluyorum.
Burada zaman kaybıyla ikinci imtihanı engelleme gayretleri var ve sokaklara kimlerin döküldüğü ortadadır. Bunların provokatif eylemleri hiçbir zaman bu YGS imtihanını da bence olumsuz yönde etkilememelidir diye düşünüyorum. Burada samimi olarak kazananlara geleceğe yönelik başarı temennilerimi iletiyorum.''
-ERDOĞAN AKPM OTURUMUNA KATILACAK-
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclis (AKPM) 2011 Genel Kurulu'nun ilkbahar oturumuna konuk hükümet başkanı sıfatıyla katılacağını ve yarın genel kurula hitap etmek amacıyla Fransa'ya bir çalışma ziyareti yapacağını söyledi.
Erdoğan, Fransa'ya hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi.
Strazburg temasları hakkında bilgi veren Başbakan Erdoğan, AKPM 2011 Genel Kurulunun ilkbahar oturumuna konuk hükümet başkanı sıfatıyla katılmak ve yarın genel kurula hitap etmek amacıyla bir çalışma ziyareti gerçekleştireceğini bildirdi.
Avrupa Konseyinin 1949 yılında kurulduğunu ve o tarihten bu yana demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü başta olmak üzere Avrupa kimliğini oluşturan ilke ve değerlerin güçlendirilmesi ve ortak bir hukuk düzeni oluşturulması amacıyla faaliyet gösterdiğini ifade eden Erdoğan, Türkiye'nin de kuruluşundan bu yana örgütün en eski üyelerinden biri olarak bu yönde önemli ilerlemeler ve katkılar sağlayan bir ülke olduğunu dile getirdi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun 10 Kasım 2010 tarihinden bu yana Avrupa Konseyinin karar alma organı olan Bakanlar Komitesinin dönem başkanlığını üstlendiğini hatırlatan Erdoğan, Avrupa Konseyinin yasama organı olan AKPM'nin başkanlığını da şu anda AK Parti Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu'nun yürüttüğünü belirtti.
TATLISES'İN SANATINA SAYGI DUYUYORUZ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İbrahim Tatlıses'in Ak Parti'den milletvekili adayı olarak gösterilmemesine ilişkin "İbrahim Bey sanatına saygı duyduğum, sevdiğim bir arkadaşımız. Fakat az önce ifade ettiğim gibi biz 10 kişiden bir kişi seçiyoruz" dedi.
Erdoğan, Fransa'ya hareketi öncesinde Esenboğa Havalimanı'nda açıklamalarda bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin AK Parti'nin Güneydoğu'daki milletvekili adaylarında önemli değişiklikler olduğunu belirterek, nasıl bir yöntem izlediklerine ilişkin sorusu üzerine, geçen seçimde de 150'yi aşkın değişiklik yaptıklarını, bunun sadece Doğu, Güneydoğu'yu hedefleyen bir şey olmadığını söyledi.
''Olaya böyle bakarsanız orada bir yanılma olur. Ülkemizin genelini kapsayan bir değerlendirmedir ve bu kişisel bir yaklaşım tarzı değildir'' diyen Erdoğan, köy, mahalle temsilcilerine varıncaya kadar hepsinin kanaatlerini, temayüllerini almak suretiyle en sonunda Genel Başkan olarak kendisinin yanı sıra dört genel başkan yardımcısı, üç grup başkanvekili, kadın kolları başkanı, gençlik kolları başkanından oluşan üst kurul ile seçim koordinasyon merkezi başkanıyla birlikte adayları tespit ettiklerini anlattı.
Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
''Bu çalışmayı, tüm künyeleri karşımıza getirmek suretiyle ekranda hepsini izlemek suretiyle tatmin olmadığımız zaman ara komisyonda hatta alt komisyondaki bütün mülakatları tekrar ekrana getirmek suretiyle burada değerlendirmek fırsatımız oldu ve hata payının hiçbir siyasi partide olmayacak şekilde minimize olduğu, asgari oranda olduğu bir değerlendirme yaptık. Demokratik açıdan gerçekten bu değerlendirmenin araziye de yansıyacağını görüyorum. Burada biz sadece parlamento çalışmalarına bakmadık, arazi çalışmalarına da baktık, arkadaşlarımızın aldıkları inisiyatiflere baktık, katma değerine baktık. Çünkü bu siyasi harekete bir katma değer sağlaması lazım. Halkla ne denli diyalog içerisinde buna baktık, partinin genel kuruldaki çalışmalarına ne denli katılıyor, katılmıyor buna baktık. Bütün bunları değerlendirdikten sonra kararımızı verdik. Ama bu arkadaşlarımızın hiçbirine bizler partimizin kimliği açısından menfilik yükleyemeyiz. Böyle bir şeyimiz asla söz konusu değil. Hepsi bizim yol arkadaşlarımızdır, bundan sonra da inşallah kendileri ile bu yolculuğa devam edeceğiz.''
''Burada hiç kimse 'illa üç dönem kalacak' diye bir şey yok. Kaldı ki bu dönem üçüncü dönem içinde olan arkadaşlarımızın zaten hiçbir gerekçe ortaya koymadan başta şahsım olmak üzere milletvekilliğine bir ara vereceğimiz dönem olacak'' diyen Erdoğan, böyle bir sürecin içerisinde bulunduklarını, bu uygulamayı da hiçbir partinin yapamadığını söyledi.
Erdoğan, ''Bütün değerlendirmemizi yaparken, yine illerinde saygınlığı olan, sevilen, her zaman tanınan değil bir de oranın evladı, çocuğu olduğu halde diyelim ki devlette görevi olan veya farklı yerlerde yıllarını vermiş olan ama o bölgenin insanı, fakat nitelik, nicelik bu tür şeylerde gerçekten liyakatıyla ehliyetiyle kaliteli, vasıflı insanlar olmasına çok önem verdik ve kampanya ile birlikte bu arkadaşlarımızın ne denli illerinde zaten faydalı olacağı katma değer sağlayacağı, bunların hepsi zaten ortaya çıkacaktır. İnşallah ustalık dönemimizin aktörleri olarak ben en çok 'ülkem, milletim bu kadrodan istifade edecek' diye düşünüyorum, düşünüyoruz.''
-''MİLLETİM NASIL DEĞERLENDİRECEK, BEN BUNU ÇOK MERAK EDİYORUM''-
''Dün Yüksek Seçim Kurulu'na verdiğiniz listede mevcut kabineden kendi isteğiyle aday olmayan Mehmet Aydın dışında Sayın Kavaf'ın ismi yer almadı. Buradaki ölçütünüz ne oldu? Spor ve sanat dünyasından isimler bekliyorduk. Hakan Şükür'ün ismi var. İbrahim Tatlıses yönünde de bir beklenti vardı. Bu konudaki yorumunuz nedir?'' sorusunu da yanıtlayan Erdoğan, her müracaat edeninin aday olacağı şeklinde bir durum olmadığını kaydetti. Erdoğan, şöyle konuştu:
''İbrahim Bey ile ilgili sanatına saygı duyduğum, sevdiğim bir arkadaşımız. Maalesef arzu edilmeyen, istenmeyen bir durum ile karşı karşıya kaldı. Fakat az önce ifade ettiğim gibi biz 10 kişiden bir kişi seçiyoruz. 6 bine yakın müracaat var. Bu 6 bine yakın müracaatı 550'ye indireceksiniz. Bunun değerlendirmelerini yaparken, bizim ne durumda olduğumuzu takdir edin. Kılı kırk yararak bu değerlendirmeleri yaptık. Bu değerlendirme esnasında da siyasi ve hukuki işlerden sorumlu genel başkan yardımcım kendileri aradı ve evladına bu dönem bu konuyla ilgili listemize koyamayacağımızı bildirdiler. Durumun özeti bu.
Bakan arkadaşıma gelince konuyla ilgili olarak burada da değerlendirmelerimiz yapılır. İlla buna bir gerekçe aramak veya açıklamak bu da şart değil ama bazı gerekçeler vardır ki bunlar genel merkezin kendi değerlendirmelerinde mahfuz olan gerekçelerdir ama biz Selma Hanım'dan gerek kadın kollarımız başkanlığında, gerekse bakanlık döneminde istifade ettiğimiz bir arkadaşımızdır. Bu dönemde böyle bir takdir gerekti, böyle bir takdir yaptık. Bundan sonra ki süreçte de kendisinden çok daha farklı bir şekilde istifade edeceğiz. İnanıyorum ki o da bunu anlayışla karşılayacaktır.''
Başbakan Erdoğan, ''başta BDP olmak üzere diğer partilerde çeşitli davalarda tutuklu isimler aday gösterildi. BDP'de KCK var, CHP'de Balbay ismi, MHP'de Engin Alan... Nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna ''Burada benim değerlendirmemden çok milletim nasıl değerlendirecek ben bunu çok merak ediyorum. Şu anda bu insanlar hangi davadan tutuklu ortada. Dokunulmazlık için bu kadar konuşan CHP'nin tavrı, BDP'nin tavrı ortada. 'Dokunulmazlık kaldırılsın' bu kadar konuştular, şimdi dokunulmazlık zırhına kimlerin müracaat ettiği o da ortada. Acaba Ergenekondu, Balyoz davasıydı bunlarla ilgili olarak devam eden bir süreç içerisinde 'atılan bu adım manidardır' diye düşünüyorum. Herhalde seçim kampanyası boyunca seçim kampanyasına katılmadan, daha önce BDP'de zaten bundan önce yaşanmış olan örnekler de var. Bu tür örnekleri şu anda CHP'nin ve MHP'nin yaşıyor olması da ilginçtir. Herhalde 'renkli bir kampanya olacak' diye düşünüyorum.''
-ENGİN ALAN'IN ADAYLIĞI-
Erdoğan, kamuoyunda dillendirilen Aydın Menderes, Ramiz Ongun gibi isimlerden neden vazgeçildiği yönündeki soruya, şu yanıtı verdi:
''Bunu vazgeçmek olarak değerlendirmeyelim. Bu konuyla ilgili olarak ben şimdi detaylarına girmeden şahsen bizim listemizin içerisinde buna benzer arkadaşlarımız var ama şudur, şudur diye dememe gerek yok herhalde. Mesela biri merhum Alparslan Türkeş'in oğlu. Şu anda bizim İstanbul'dan adayımız. Aynı şekilde Manisa'da Selçuk Özdağ yine adayımız. Bunlar, geçmişte bu söylediğiniz şekilde bu kesimde olmanın ötesinde Merhum Alparslan Türkeş'in artık kendi evladı şu anda hamdolsun bizim kendi listemizde ama bir diğer evladı da MHP'de. Bütün bunlar bir şeyi gösteriyor, demek ki AK Parti'nin kucaklayıcılık anlayışı çok daha farklı. Herhangi bir ön kabul yok ama bizim tek ön kabulümüz var, çizgimiz; ilkeliyiz, ilkeli devam edeceğiz. Bunlardan hiçbir zaman da taviz vermeye niyetimiz yok. Çünkü cumhuriyetimizin 100. yıl dönümünde özlediğimiz Türkiye, çok farklı bir Türkiye olacak. Bu Türkiye üç tane kırmızı çizgiyi çok açık net bu ülkede silmiş bir Türkiye olacak. Bunun bir tanesi etnik milliyetçiliğin olmadığı bir Türkiye olacak; bir tanesi bölgesel milliyetçiliğin olmadığı bir Türkiye olacak; bir diğeri de dinsel milliyetçiliğin olmadığı bir Türkiye olacak. Bu, Türkiye'de 74 milyon birbirinin kardeşi olarak birbirine o duygularla bakacak. Ayırımcılık duygusu olmayacak. Bu anlayışla birbirine selam verecek ve milli birlik kardeşlik projesinin hayata geçtiği yeniden büyük Türkiye, inşallah bu şekilde inşa edilmiş olacak.''
Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin, kendisinin aday olduğu İstanbul 1. bölge 1. sıraya MHP'den Balyoz Davasının tutuklu sanığı emekli Korgeneral Engin Alan'ın aday gösterilmesini hatırlatarak, değerlendirmesinin sorulması üzerine, ''Onu oraya koyanlara sorun'' karşılığını verdi.