Başbakan Erdoğan Mersin‘de
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ile KKTC arasına fitne fesat sokup, nifak tohumları ekmek isteyenler olduğuna dikkat çekerek, buna asla izin vermeyeceklerini söyledi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti‘nin (KKTC) su ihtiyacını karşılaması noktasında ‘Asrın Projesi Gerçekleşiyor‘ sloganıyla hazırlanan Alaköprü Barajı‘nın temeli, Başbakan Erdoğan‘ın da katıldığı törenle atıldı. Mersin‘in Anamur ilçesindeki Şehir Stadı‘nda yağmur altında gerçekleştirilen törene yoğun ilgi gösterilirken, etkinliğe Erdoğan‘ın yanı sıra KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, KKTC Başbakanı İrsen Küçük, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Cemil Çiçek, Enerji ve
Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak da katıldı.
Burada konuşan Başbakan Erdoğan, KKTC‘ye ‘hayat suyu‘ götürülmesinin bugüne kadar birçok hükümetin hayali olduğunu hatırlatarak, söz konusu hayali gerçeğe dönüştürüp, KKTC‘nin susuzluğuna son vermeninse kendilerine nasip olduğunu anlattı. Erdoğan, projeyle birlikte Kıbrıs‘a yılda 75 milyon metreküp su taşınacağını, bununla da KKTC‘nin 50 yıllık su ihtiyacının karşılanarak, 4 bin 824 hektarlık bir alanın da sulanacağı bilgisini verdi. Projeyle birlikte 80 kilometre uzunluğundaki deniz boru hattının, her
biri 1.6 metre çapında ve 500 metre uzunluğunda olan boruların denizin 250 metre altına döşeneceğini belirten Erdoğan, Türk milletine yakışan ve küresel ölçekte oldukça önemli bir projeyi hayata geçirerek, dünyada da bir ilke imza attıklarının altını çizdi.
"KARDEŞLERİMİZE HİZMETİ KUTSAL BİR AŞK OLARAK GÖRÜYORUZ"
Konuşması sık sık ‘Türkiye Seninle Gurur Duyuyor‘ sloganlarıyla kesilen Erdoğan, "Kültürümüzün önemli bir zenginliği olan tarihin de en büyük aşk hikayesi olarak bilinen; ‘Ferhat ile Şirin‘i eminim hepiniz biliyorsunuz. Dünyalar güzeli Şirin‘in babası Ferhat‘tan en olmayacak, rüya ve hayal dahi edilemeyecek bir şey ister. Eğer şehre su getirirse kızını ona vereceğin vaat eder. Ferhat da eline kazmayı almış, dağlara aşkla vurup delerek, su kanalları açarak bir olmazı gerçekleştirdi ve şehri suyla
kavuşturdu. Bunu yaparken de hep şunu söylüyordu: ‘Çoğu gitti azı kaldı. Çünkü o aşıktı ve Şirin‘ine kavuşacaktı. Yavru vatanın evlatları olarak sizler de Şirininize denizin altından kavuşacaksınız. İşte biz böyle bir aşkla hareket ediyoruz. Kardeşlerimize hizmeti kutsal bir aşk olarak görüyoruz. Dağları delip, ovaları, çölleri ve hatta engin denizleri aşarak kardeşlerimize ulaşmak için gece gündüz çalışıyoruz ve çalışacağız da. Yeryüzünde Türkiye Cumhuriyeti‘nin hiçbir vatandaşı yalnız değil. Bizim
hiçbir soydaşımız, kardeşimiz asla ve asla yalnız değil. En yakınımızdan başlayarak dağ bayır adım adım kardeşlerimize, komşularımıza ve hatta tüm insanlara ulaşıp, kimin neye ihtiyacı varsa imkanlar ölçüsünde bunu karşılamaya çalışıyoruz. Hele ki KKTC‘deki soydaşımız, akrabamız, kardeşimiz olmasının yanında bizim gözbebeğimiz, yüreğimizin kalbimizin bir parçasıdır" dedi.
"KIBRIS TÜRKÜ‘NÜN YALNIZ OLMADIĞINI TÜM DÜNYAYA GÖSTERDİK"
KKTC‘nin tüm engelleme ve ambargoların yanında izolasyonlara rağmen dimdik ayakta durup, varlığını tüm dünyaya hissettirdiğini kaydeden Başbakan Erdoğan, Türkiye olarak kendilerinin de KKTC‘nin şanlı mücadelesini desteklediklerini ve bu uğurda şehit ve gaziler verdiklerini ve vermeye de devam edeceklerini söyledi. Erdoğan, "Sırt sırtta bu mücadele devam edecek. Her hangi şart altında olursa olsun KKTC‘nin yanında olduk ve olmaya da devam edeceğiz. KKTC‘li kardeşlerimizin sorun ve dertlerini, kendi sorun
ve derdimiz olarak bildik ve bileceğiz. Bu muhteşem proje, Kıbrıs Türkü‘nün yalnız olmadığını ve asla da yalnız bırakılmayacağını mesajını, tüm dünyaya en güzel şekilde ilan ediyor. Bu tür altyapı projelerinin yanında KKTC‘nin ekonomisini de güçlendirecek atılımları da hep birlikte yapmak zorundayız. Ekonomik alanda olduğu gibi siyasi cesareti de göstermemiz gerek. Türkiye olarak Kıbrıslı türk kardeşlerimizin yalında olmayı sürdüreceğiz" diye konuştu. Ekonomik açıdan kendi ayakları üzerinde duramayan bir
KKTC‘nin, siyasi açıdan da yeterli olamayacağı uyarısında bulunan Recep Tayyip Erdoğan, bu nedenle de ülke olarak tüm imkanları KKTC için seferber ettiklerini dile getirdi.
"BİZ KARDEŞLİK HUKUKUMUZU ASLA ÇİĞNETMEDİK ÇİĞNETMEYİZ DE"
Erdoğan, konuşmasını da şöyle sürdürdü: "Bir ülkeyi, bir aileyi, bir toplumu zaafa uğratmanın en kolay yolu; fitne, fesat ve nifak tohumları sokmaktır. Türkiye yıllardır bunlarla uğraşıyor. Milletimiz bu oyunlara, bu tezgahlara gelmedi, tuzağa düşmedi. Kendi elleriyle bu çirkin oyunları bozdu. Şimdi bu oyun, KKTC ile Türkiye arasına nifak sokmak için devreye konuluyor. KKTC‘nin elini zayıflatmak, KKTC‘yi ulusal ve uluslararası alanda zayıf düşürmek için fitne girişiminde bulunuyorlar. KKTC ile aramızdaki
ilişkilerimizi bozmak isteyenlere biz asla izin vermeyeceğiz. Türkiye aleyhinde sloganlar atıp, gösteriler düzenleyip tfüm bunların yanında medyayı eğlendirmek isteyenlerin kimler olduğunu ve neyi amaçladıklarını biliyoruz. Hiç kimse endişe etmesin. Kıbrıs‘taki kardeşlerimizle aramızdaki kardeşlik hukukunu asla çiğnetmeyiz, kimsenin de çiğnemesine izin vermeyiz. Ada‘da yaşayan birileri bunu unutmuş olabilir. Ama biz Kıbrıs‘ta verilen mücadelenin önemini ve değerini unutmadık. Şehit ve gazilerimizi biz asla
unutmadık. Kıbrıs Türkü‘nün yaşadığı dramı da asla unutmadık. Türkiye olarak bütün çaba ve gayretimizin Kıbrıs Türkü‘nün güçlü bir devlet, güçlü bir ekonomi olmanın onuruyla varlığını sürdürmesidir."
"KKTC‘NİN ZAYIF DÜŞMESİNİ BEKLEYENLER BOŞUNA BEKLİYOR"
Kıbrıs Türklerinin bağımsızlık mücadelesini desteklediklerini ve bu noktada da Ada‘da her zaman çözümden yana olduklarını ifade eden Erdoğan, "Kıbrıs sorunun çözümü noktasında varılacak noktanın Doğu Akdeniz‘de barış, istikrar ve işbirliği vizyonunun hayata geçirilmesine önemli katkı sunacaktır. Adada hala devam eden müzakere sürecinde ortaya çıkacak çözüm fırsatı, 2004 yılında olduğu gibi heba edilmemesi herkesin menfaatine olacaktır. Kıbrıs bu noktada üzerine düşeni yapıp, çözümü zorluyor. Çözümle
uzlaşma iradesi ancak karşılıklı olduğu sürece sonuca ulaşabilir. Ancak ne yazık ki Güney Kıbrıs, Kuzey Kıbrıs‘ın yaptığının tam tersini yapıyor ve çözüm noktasında gerekli iradeyi ortaya koymuyor. Adeta zamana oynuyorlar. ‘Acaba KKTC ne zaman zayıf düşer‘ diye bekliyorlar ama boşuna bekliyorlar. Kıbrıs Rum tarafını bir kez daha hakkaniyet ve eşitlik noktasında çözüm için gösterilen çabalara karşılık vermeye çağırıyoruz. Yaşanan sıkıntılara 47 yıldır tahammül eden, çözüm için çalışan Kıbrıs Türkü‘nün de
bir sabrı olduğunu buradan hatırlatmak istiyorum. Tabii şunu da söylemek durumundayım; arzumuz; tüm Ada‘nın Alaköprü Barajı Projesi ile gelecek nimetten faydalanması yönündedir. Bu su, Ada‘nın tümünü yeşertmeye yeter. Güney Kıbrıs‘ta da su sıkıntısı olduğunu biliyoruz. Bu proje, barışa somut bir katkı olarak değerlendirilmesi yerinde olacaktır. Kıbrıs‘ta kalıcı bir uzlaşmanın da temeline katkı sağlamasını temenni ediyorum" ifadesini kullandı. Konuşmaların ardından Başbakan Erdoğan, ‘Alaköprü Barajı‘nın
temelini KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, KKTC Başbakanı İrsen Küçük ve törene katılan diğer bakanlarla birlikte gerçekleştirdi.
Kaynak: İHA
Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak da katıldı.
Burada konuşan Başbakan Erdoğan, KKTC‘ye ‘hayat suyu‘ götürülmesinin bugüne kadar birçok hükümetin hayali olduğunu hatırlatarak, söz konusu hayali gerçeğe dönüştürüp, KKTC‘nin susuzluğuna son vermeninse kendilerine nasip olduğunu anlattı. Erdoğan, projeyle birlikte Kıbrıs‘a yılda 75 milyon metreküp su taşınacağını, bununla da KKTC‘nin 50 yıllık su ihtiyacının karşılanarak, 4 bin 824 hektarlık bir alanın da sulanacağı bilgisini verdi. Projeyle birlikte 80 kilometre uzunluğundaki deniz boru hattının, her
biri 1.6 metre çapında ve 500 metre uzunluğunda olan boruların denizin 250 metre altına döşeneceğini belirten Erdoğan, Türk milletine yakışan ve küresel ölçekte oldukça önemli bir projeyi hayata geçirerek, dünyada da bir ilke imza attıklarının altını çizdi.
"KARDEŞLERİMİZE HİZMETİ KUTSAL BİR AŞK OLARAK GÖRÜYORUZ"
Konuşması sık sık ‘Türkiye Seninle Gurur Duyuyor‘ sloganlarıyla kesilen Erdoğan, "Kültürümüzün önemli bir zenginliği olan tarihin de en büyük aşk hikayesi olarak bilinen; ‘Ferhat ile Şirin‘i eminim hepiniz biliyorsunuz. Dünyalar güzeli Şirin‘in babası Ferhat‘tan en olmayacak, rüya ve hayal dahi edilemeyecek bir şey ister. Eğer şehre su getirirse kızını ona vereceğin vaat eder. Ferhat da eline kazmayı almış, dağlara aşkla vurup delerek, su kanalları açarak bir olmazı gerçekleştirdi ve şehri suyla
kavuşturdu. Bunu yaparken de hep şunu söylüyordu: ‘Çoğu gitti azı kaldı. Çünkü o aşıktı ve Şirin‘ine kavuşacaktı. Yavru vatanın evlatları olarak sizler de Şirininize denizin altından kavuşacaksınız. İşte biz böyle bir aşkla hareket ediyoruz. Kardeşlerimize hizmeti kutsal bir aşk olarak görüyoruz. Dağları delip, ovaları, çölleri ve hatta engin denizleri aşarak kardeşlerimize ulaşmak için gece gündüz çalışıyoruz ve çalışacağız da. Yeryüzünde Türkiye Cumhuriyeti‘nin hiçbir vatandaşı yalnız değil. Bizim
hiçbir soydaşımız, kardeşimiz asla ve asla yalnız değil. En yakınımızdan başlayarak dağ bayır adım adım kardeşlerimize, komşularımıza ve hatta tüm insanlara ulaşıp, kimin neye ihtiyacı varsa imkanlar ölçüsünde bunu karşılamaya çalışıyoruz. Hele ki KKTC‘deki soydaşımız, akrabamız, kardeşimiz olmasının yanında bizim gözbebeğimiz, yüreğimizin kalbimizin bir parçasıdır" dedi.
"KIBRIS TÜRKÜ‘NÜN YALNIZ OLMADIĞINI TÜM DÜNYAYA GÖSTERDİK"
KKTC‘nin tüm engelleme ve ambargoların yanında izolasyonlara rağmen dimdik ayakta durup, varlığını tüm dünyaya hissettirdiğini kaydeden Başbakan Erdoğan, Türkiye olarak kendilerinin de KKTC‘nin şanlı mücadelesini desteklediklerini ve bu uğurda şehit ve gaziler verdiklerini ve vermeye de devam edeceklerini söyledi. Erdoğan, "Sırt sırtta bu mücadele devam edecek. Her hangi şart altında olursa olsun KKTC‘nin yanında olduk ve olmaya da devam edeceğiz. KKTC‘li kardeşlerimizin sorun ve dertlerini, kendi sorun
ve derdimiz olarak bildik ve bileceğiz. Bu muhteşem proje, Kıbrıs Türkü‘nün yalnız olmadığını ve asla da yalnız bırakılmayacağını mesajını, tüm dünyaya en güzel şekilde ilan ediyor. Bu tür altyapı projelerinin yanında KKTC‘nin ekonomisini de güçlendirecek atılımları da hep birlikte yapmak zorundayız. Ekonomik alanda olduğu gibi siyasi cesareti de göstermemiz gerek. Türkiye olarak Kıbrıslı türk kardeşlerimizin yalında olmayı sürdüreceğiz" diye konuştu. Ekonomik açıdan kendi ayakları üzerinde duramayan bir
KKTC‘nin, siyasi açıdan da yeterli olamayacağı uyarısında bulunan Recep Tayyip Erdoğan, bu nedenle de ülke olarak tüm imkanları KKTC için seferber ettiklerini dile getirdi.
"BİZ KARDEŞLİK HUKUKUMUZU ASLA ÇİĞNETMEDİK ÇİĞNETMEYİZ DE"
Erdoğan, konuşmasını da şöyle sürdürdü: "Bir ülkeyi, bir aileyi, bir toplumu zaafa uğratmanın en kolay yolu; fitne, fesat ve nifak tohumları sokmaktır. Türkiye yıllardır bunlarla uğraşıyor. Milletimiz bu oyunlara, bu tezgahlara gelmedi, tuzağa düşmedi. Kendi elleriyle bu çirkin oyunları bozdu. Şimdi bu oyun, KKTC ile Türkiye arasına nifak sokmak için devreye konuluyor. KKTC‘nin elini zayıflatmak, KKTC‘yi ulusal ve uluslararası alanda zayıf düşürmek için fitne girişiminde bulunuyorlar. KKTC ile aramızdaki
ilişkilerimizi bozmak isteyenlere biz asla izin vermeyeceğiz. Türkiye aleyhinde sloganlar atıp, gösteriler düzenleyip tfüm bunların yanında medyayı eğlendirmek isteyenlerin kimler olduğunu ve neyi amaçladıklarını biliyoruz. Hiç kimse endişe etmesin. Kıbrıs‘taki kardeşlerimizle aramızdaki kardeşlik hukukunu asla çiğnetmeyiz, kimsenin de çiğnemesine izin vermeyiz. Ada‘da yaşayan birileri bunu unutmuş olabilir. Ama biz Kıbrıs‘ta verilen mücadelenin önemini ve değerini unutmadık. Şehit ve gazilerimizi biz asla
unutmadık. Kıbrıs Türkü‘nün yaşadığı dramı da asla unutmadık. Türkiye olarak bütün çaba ve gayretimizin Kıbrıs Türkü‘nün güçlü bir devlet, güçlü bir ekonomi olmanın onuruyla varlığını sürdürmesidir."
"KKTC‘NİN ZAYIF DÜŞMESİNİ BEKLEYENLER BOŞUNA BEKLİYOR"
Kıbrıs Türklerinin bağımsızlık mücadelesini desteklediklerini ve bu noktada da Ada‘da her zaman çözümden yana olduklarını ifade eden Erdoğan, "Kıbrıs sorunun çözümü noktasında varılacak noktanın Doğu Akdeniz‘de barış, istikrar ve işbirliği vizyonunun hayata geçirilmesine önemli katkı sunacaktır. Adada hala devam eden müzakere sürecinde ortaya çıkacak çözüm fırsatı, 2004 yılında olduğu gibi heba edilmemesi herkesin menfaatine olacaktır. Kıbrıs bu noktada üzerine düşeni yapıp, çözümü zorluyor. Çözümle
uzlaşma iradesi ancak karşılıklı olduğu sürece sonuca ulaşabilir. Ancak ne yazık ki Güney Kıbrıs, Kuzey Kıbrıs‘ın yaptığının tam tersini yapıyor ve çözüm noktasında gerekli iradeyi ortaya koymuyor. Adeta zamana oynuyorlar. ‘Acaba KKTC ne zaman zayıf düşer‘ diye bekliyorlar ama boşuna bekliyorlar. Kıbrıs Rum tarafını bir kez daha hakkaniyet ve eşitlik noktasında çözüm için gösterilen çabalara karşılık vermeye çağırıyoruz. Yaşanan sıkıntılara 47 yıldır tahammül eden, çözüm için çalışan Kıbrıs Türkü‘nün de
bir sabrı olduğunu buradan hatırlatmak istiyorum. Tabii şunu da söylemek durumundayım; arzumuz; tüm Ada‘nın Alaköprü Barajı Projesi ile gelecek nimetten faydalanması yönündedir. Bu su, Ada‘nın tümünü yeşertmeye yeter. Güney Kıbrıs‘ta da su sıkıntısı olduğunu biliyoruz. Bu proje, barışa somut bir katkı olarak değerlendirilmesi yerinde olacaktır. Kıbrıs‘ta kalıcı bir uzlaşmanın da temeline katkı sağlamasını temenni ediyorum" ifadesini kullandı. Konuşmaların ardından Başbakan Erdoğan, ‘Alaköprü Barajı‘nın
temelini KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, KKTC Başbakanı İrsen Küçük ve törene katılan diğer bakanlarla birlikte gerçekleştirdi.