Çocuklarda İlgi Merkezi Olma Eğilimi ‘Muhalif‘ Yapıyor
Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Şenay Yapıcı, çocuklardaki kendini gösterme, ilgi merkezi olma eğilimlerinin aşırı muhalif olmalarına neden olduğunu söyledi.
AKÜ Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Şenay Yapıcı, muhalif çocukların özel olma duygusu ile hareket ettiğini ve bu tür konularda anne babaların tutumlarının çok önemli olduğunu belirterek, "Anne ve babalar evet, çok seviyorlar yavrularını. Ama bu sevgi yanlış bir yöntem olarak yansıyor. Onu dışarıdaki veya ev içerisindeki tehlikelerden, kazadan, beladan korumak adına panik halinde neredeyse çocuğun üstüne fanus örmeye kalkıyorlar. İnsan doğasında bir bağımsızlık yönelimi vardır. Daha özel
olma, kendi başına bir şeyleri başarabilme yönleri vardır. Bunun yanı sıra çocuklarını aşırı serbest bırakan anne babalar var. Serbestlik güzel ama dikkat edecek olursak aşırı" diye konuştu.
Yapıcı, ilgisiz anne babaların da bulunduğunu kaydederek, "Şöyle deniliyor, ‘Ben çocuğumun ihtiyacını karşılarım. Yeterince para kazanıyorum. Onun ihtiyacı olan ne? Bilgisayarsa bilgisayar, yeme içme, üst baş giyim. Her şey yapılıyor ama çocuğun asıl ihtiyacı o değil. Çocuğun asıl ihtiyacı sevgi, gördüğünü anlayıp güven içinde olması. Bunlar aksarsa, o zaman tabii ilk ergenlik çağında bir muhalif tavır oluyor ya, o muhalif tavır aşırı şekle girebilir. Sağlıklı bir kişilik oluşumundan ziyade hep kendisini
gösterme, ilgi merkezi olma ve hep ben diyen bireyler, genellikle olur olmaz her yerde her şeye karşı çıkar" dedi.
İnsanların davranışlarında denge ve tutarlılığın çok önemli olduğuna işaret eden Yapıcı, olgun insanların pencerelerinin daha geniş olduğunu söyledi. "Ama gençlerde o pencere biraz daha az" diyen Yrd. Doç. Dr. Yapıcı, "Çünkü gençler şu doğrudur bu yanlıştır diye ayrım yaptıktan sonra olaya biraz daha ısrarcı, biraz daha radikal gidebiliyor" dedi. Yapıcı, kişiliğin gelişiminde aile içindeki eğitimin örgün eğitim kurumlarındaki eğitimden daha baskın olduğunu da sözlerine ekledi.
Kaynak: İHA
olma, kendi başına bir şeyleri başarabilme yönleri vardır. Bunun yanı sıra çocuklarını aşırı serbest bırakan anne babalar var. Serbestlik güzel ama dikkat edecek olursak aşırı" diye konuştu.
Yapıcı, ilgisiz anne babaların da bulunduğunu kaydederek, "Şöyle deniliyor, ‘Ben çocuğumun ihtiyacını karşılarım. Yeterince para kazanıyorum. Onun ihtiyacı olan ne? Bilgisayarsa bilgisayar, yeme içme, üst baş giyim. Her şey yapılıyor ama çocuğun asıl ihtiyacı o değil. Çocuğun asıl ihtiyacı sevgi, gördüğünü anlayıp güven içinde olması. Bunlar aksarsa, o zaman tabii ilk ergenlik çağında bir muhalif tavır oluyor ya, o muhalif tavır aşırı şekle girebilir. Sağlıklı bir kişilik oluşumundan ziyade hep kendisini
gösterme, ilgi merkezi olma ve hep ben diyen bireyler, genellikle olur olmaz her yerde her şeye karşı çıkar" dedi.
İnsanların davranışlarında denge ve tutarlılığın çok önemli olduğuna işaret eden Yapıcı, olgun insanların pencerelerinin daha geniş olduğunu söyledi. "Ama gençlerde o pencere biraz daha az" diyen Yrd. Doç. Dr. Yapıcı, "Çünkü gençler şu doğrudur bu yanlıştır diye ayrım yaptıktan sonra olaya biraz daha ısrarcı, biraz daha radikal gidebiliyor" dedi. Yapıcı, kişiliğin gelişiminde aile içindeki eğitimin örgün eğitim kurumlarındaki eğitimden daha baskın olduğunu da sözlerine ekledi.