Hanefi Avcı'nın taliye talebi reddedildi
Devrimci Karargah Davası'nın bir numaralı tutuklu sanığı eski emniyet müdürü Hanefi Avcı'nın 'Ergenekon üyeliği' suçundan da tutuklanmasına yapılan itiraz oy çokluğuyla reddedildi.
Mahkeme Başkanı Şeref Akçay karara şerh düşerek, "Hanefi Avcı, yakın zamana kadar devletin istihbaratı da dahil çok önemli görevlerde bulunmuş ve il emniyet müdürlüğü yapmış birisidir. Önemli görevlerde bulunan Hanefi Avcı'nın her nasılsa terör örgütü ile irtibatlı olduğu yazdığı kitaptan sonra ortaya çıkarılmıştır" dedi. Avcı'nın konumundaki bir kişinin bu şekilde tutuklanmasının mantıken yanlış olduğunu belirten Akçay, Avcı'nın Ergenekon ile kitap yazmanın dışında ne tür bir bağlantısı olduğunu sordu. Savcılıkta 100'den fazla klasör olduğu halde kendilerine sadece 16 klasör gönderildiğini belirten Başkan Akçay "Belki başka delillerde var ama bunu bilmiyoruz. Neden? Çünkü savcılık yetkisine istinaden istenen soruşturma dosyalarını mahkemeye göndermemiştir. Bunu hukuken anlamak mümkün değildir" dedi.
Avcı'nın, Ergenekon Soruşturması kapsamında Odatv'de yapılan aramalarda ele geçirilen belgelerin ardından "Ergenekon'a" suçundan İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi hakimince tutuklanmasına avukatları itiraz etmişti. Talebi değerlendiren İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti, tutukluluğa yapılan itirazı reddetti. Oy çokluğu ile alınan kararda atılı suçun niteliği ve atılı suçlama ile ilgili deliller göz önüne alındığında tutuklanma kararında isabetsizlik olmadığı belirtildi. Karara Mahkeme Başkanı Şeref Akçay ise muhalefet etti. Akçay, muhaletef şerhinde Avcı'nın Devrimci Karargah davası kapsamında "Haliç'te Yaşayan Simonlar" adlı kitabındaki beyanları nedeniyle de tutuklu olduğunu hatırlatarak eski emniyet müdürüne kitabı nedeniyle Ergenekon üyesi olup olmadığının sorulduğunu ifade etti.
"SAVCILIK DOSYALARI GÖNDERMEDİ"
Başkan Akçay, itirazın değerlendirilmesi için savcılığın 100'ün üzerinde klasör olmasına rağmen Avcı, Nedim Şener ve Zirve Yayınevi ile ilgili toplam 16 klasör getirdiğini ifade ederek, sağlıklı bir inceleme yapılabilmesi için soruşturma dosyasının tüm eklerinin gönderilmesinin istendiğini ifade etti. Akçay, bu yazıya resmi olarak cevap verilmediğini blirterek, "İncelenen Nedim Şener ile ilgili dosyada sanığın yaptığı gazetecilik faaliyetleri ve diğer şahıslarla yaptığı telefon konuşmaları ve Hanefi Avcı'nın yazdığı kitap konusunda kendisine yardımcı olup olmadığının sorulduğu görülmüştür" dedi. PKK, DHKP-C, MLKP, TİKKO, İBDA-C, Hizbullah ve El-Kaide gibi örgütlerle ilgili yazılan pek çok kitaptan davalar açıldığını ifade eden Akçay, "Bugüne kadar hiçbir yayıncı hakkında veya yazan kişi hakkında örgüt üyesi olduğu gerekçesiyle ülkemizde verilmiş tek bir karar yoktur" dedi.
"ÖRGÜTLE İRTİBATI KİTAPTAN SONRA MI ORTAYA ÇIKTI?"
Anayasa'daki düşünce özgürlüğüne ilişkin maddeleri ve AİHM kararlarını anımsatan Akçay, şunları kaydetti: "Genel olarak bir fikre, düşünceye bakıldığında bu fikir bizim düşüncelerimize ve fikirlerimize tamamen aykırı olabilir. Toplumun çoğunluğunca da kabul edilmeyebilir. Ancak kişilerin şiddete çağrı yapmayan düşüncelerinden dolayı cezalandırılmaması gerekir. Bu anlatımlardan sonra Hanefi Avcı'nın konumuna bakacak olursak, şüpheli yakın zamana kadar devletin istihbaratı da dahil çok önemli görevlerde bulunmuş ve il emniyet müdürlüğü yapmış birisidir. Önemli görevlerde bulunan Hanefi Avcı'nın her nasılsa terör örgütü ile irtibatlı olduğu yazdığı kitaptan sonra ortaya çıkarılmıştır."
"KİTABI YAZARKEN YARDIM ALMASI DOĞALDIR"
Başkan Akçay, Hanefi Avcı konumundaki bir kişinin bu şekilde tutuklanmasının mantıken yanlış olduğunu belirterek, "Mantıken mümkün müdür? Değildir. Hukuken mümkün müdür? Değildir. Yazılan kitabın içeriğini beğenmeyebilirsiniz. Doğrı değildir. Abartılıdır. Yalandır diye düşünülebilir. Ama sonuçta şüphelinin kendi fikir ve düşünceleridir. İnsanlar bir kitabı yazarken başkalarından da yardım alabilirler. Bu kitapta alınmış mıdır? Alınmamış mıdır? Şu anda bir şey söylemek mümkün değildir" dedi. Yardım alınsa bile sonucun değişmeyeceğini belirten Akçay, şöyle devam etti:
"Çünkü bir insanın bir kitabı yazarken araştırma yapması, başka insanlardan yardım alması doğaldır ve herhangi bir suç oluşturmaz. Kaldı ki şüpheli kitabın kendisinin yazdığını açık ve net olarak belirtmekte, yardım ettiği belirtilen Nedim Şener'de yardım etmediğini belirtmektedir. Bunun aksine de dosyada herhangi bir şey yoktur. Kaldı ki yardım ettiğini kabul etsek bile ne Nedim Şener ne de Hanefi Avcı'nın bir terör örgütünün üyesi olduğuna dair mahkemelerden verilmiş herhangi bir mahkumiyet kararı da bulunmamaktadır."
"KİTAPTAKİ İDDİALAR NEDEN ARAŞTIRILMADI?"
Ergenekon soruşturması kapsamında tüm ihbarlar değerlendirildiği halde kitapta yer alan iddiaların araştırılmamasını eleştiren Akçay, "Savcılığın ve yine buna bağlı olarak emniyet birimlerinin özellikle bu kitabın iddia ettiği konuları ciddi bir şekilde araştırması ve bunun sonuçlarını da kamuoyuna açıklaması gerekmektedir" dedi. Başkan Akçay, kitapta yazılanların görmezden gelendiğini savundu.
"BAĞLANTIYA DAİR BİR DELİL ORTAYA KONMADI"
Hanefi Avcı'nın Ergenekon örgütü ile kitap yazmanın dışında ne tür bir bağlantısı olduğunu soran Başkan Akçay şöyle devam etti: "Belki başka delillerde var ama bunu bilmiyoruz. Neden? Çünkü savcılık yetkisine istinaden istenen soruşturma dosyalarını mahkemeye göndermemiştir. Bunu hukuken anlamak mümkün değildir. Dolayısıyla tutuklama kararı verilirken de yasal ve yeterli hiçbir gerekçe gösterilmemiştir."
Tutuklama gerekçesindeki "dosya kapsamına göre kuvvetli suç şüphesinin bulunması"na ilişkin olarak ise "Pekala ortada sanığın yazdığı bir kitap ve bu kitabı niçin yazdığına dair, ayrıca yazarken kimlerden yardım aldığı, kimleri tanıdığı, Ergenekon hakkında bilgisin ne olduğu sorularından başka ne tür bir delil vardır?" dedi.
"CEZAEVİNDEYKEN NASIL DELİL KARARTACAK?"
Avcı'nın zaten cezaevinde olduğunu belirten Akçay, "Serbest bırakılsa yine tutuklu olduğu suçtan dolayı cezaevine gidecektir. Pekala cezaevindeki bir insan nasıl delil karartacaktır. Bunu da anlamak mümkün değildir" dedi. Akçay, bu nedenlerle şüphelinin tahliyesi gerektiği görüşünde olduğunu açıkladı.
Avcı'nın, Ergenekon Soruşturması kapsamında Odatv'de yapılan aramalarda ele geçirilen belgelerin ardından "Ergenekon'a" suçundan İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi hakimince tutuklanmasına avukatları itiraz etmişti. Talebi değerlendiren İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti, tutukluluğa yapılan itirazı reddetti. Oy çokluğu ile alınan kararda atılı suçun niteliği ve atılı suçlama ile ilgili deliller göz önüne alındığında tutuklanma kararında isabetsizlik olmadığı belirtildi. Karara Mahkeme Başkanı Şeref Akçay ise muhalefet etti. Akçay, muhaletef şerhinde Avcı'nın Devrimci Karargah davası kapsamında "Haliç'te Yaşayan Simonlar" adlı kitabındaki beyanları nedeniyle de tutuklu olduğunu hatırlatarak eski emniyet müdürüne kitabı nedeniyle Ergenekon üyesi olup olmadığının sorulduğunu ifade etti.
"SAVCILIK DOSYALARI GÖNDERMEDİ"
Başkan Akçay, itirazın değerlendirilmesi için savcılığın 100'ün üzerinde klasör olmasına rağmen Avcı, Nedim Şener ve Zirve Yayınevi ile ilgili toplam 16 klasör getirdiğini ifade ederek, sağlıklı bir inceleme yapılabilmesi için soruşturma dosyasının tüm eklerinin gönderilmesinin istendiğini ifade etti. Akçay, bu yazıya resmi olarak cevap verilmediğini blirterek, "İncelenen Nedim Şener ile ilgili dosyada sanığın yaptığı gazetecilik faaliyetleri ve diğer şahıslarla yaptığı telefon konuşmaları ve Hanefi Avcı'nın yazdığı kitap konusunda kendisine yardımcı olup olmadığının sorulduğu görülmüştür" dedi. PKK, DHKP-C, MLKP, TİKKO, İBDA-C, Hizbullah ve El-Kaide gibi örgütlerle ilgili yazılan pek çok kitaptan davalar açıldığını ifade eden Akçay, "Bugüne kadar hiçbir yayıncı hakkında veya yazan kişi hakkında örgüt üyesi olduğu gerekçesiyle ülkemizde verilmiş tek bir karar yoktur" dedi.
"ÖRGÜTLE İRTİBATI KİTAPTAN SONRA MI ORTAYA ÇIKTI?"
Anayasa'daki düşünce özgürlüğüne ilişkin maddeleri ve AİHM kararlarını anımsatan Akçay, şunları kaydetti: "Genel olarak bir fikre, düşünceye bakıldığında bu fikir bizim düşüncelerimize ve fikirlerimize tamamen aykırı olabilir. Toplumun çoğunluğunca da kabul edilmeyebilir. Ancak kişilerin şiddete çağrı yapmayan düşüncelerinden dolayı cezalandırılmaması gerekir. Bu anlatımlardan sonra Hanefi Avcı'nın konumuna bakacak olursak, şüpheli yakın zamana kadar devletin istihbaratı da dahil çok önemli görevlerde bulunmuş ve il emniyet müdürlüğü yapmış birisidir. Önemli görevlerde bulunan Hanefi Avcı'nın her nasılsa terör örgütü ile irtibatlı olduğu yazdığı kitaptan sonra ortaya çıkarılmıştır."
"KİTABI YAZARKEN YARDIM ALMASI DOĞALDIR"
Başkan Akçay, Hanefi Avcı konumundaki bir kişinin bu şekilde tutuklanmasının mantıken yanlış olduğunu belirterek, "Mantıken mümkün müdür? Değildir. Hukuken mümkün müdür? Değildir. Yazılan kitabın içeriğini beğenmeyebilirsiniz. Doğrı değildir. Abartılıdır. Yalandır diye düşünülebilir. Ama sonuçta şüphelinin kendi fikir ve düşünceleridir. İnsanlar bir kitabı yazarken başkalarından da yardım alabilirler. Bu kitapta alınmış mıdır? Alınmamış mıdır? Şu anda bir şey söylemek mümkün değildir" dedi. Yardım alınsa bile sonucun değişmeyeceğini belirten Akçay, şöyle devam etti:
"Çünkü bir insanın bir kitabı yazarken araştırma yapması, başka insanlardan yardım alması doğaldır ve herhangi bir suç oluşturmaz. Kaldı ki şüpheli kitabın kendisinin yazdığını açık ve net olarak belirtmekte, yardım ettiği belirtilen Nedim Şener'de yardım etmediğini belirtmektedir. Bunun aksine de dosyada herhangi bir şey yoktur. Kaldı ki yardım ettiğini kabul etsek bile ne Nedim Şener ne de Hanefi Avcı'nın bir terör örgütünün üyesi olduğuna dair mahkemelerden verilmiş herhangi bir mahkumiyet kararı da bulunmamaktadır."
"KİTAPTAKİ İDDİALAR NEDEN ARAŞTIRILMADI?"
Ergenekon soruşturması kapsamında tüm ihbarlar değerlendirildiği halde kitapta yer alan iddiaların araştırılmamasını eleştiren Akçay, "Savcılığın ve yine buna bağlı olarak emniyet birimlerinin özellikle bu kitabın iddia ettiği konuları ciddi bir şekilde araştırması ve bunun sonuçlarını da kamuoyuna açıklaması gerekmektedir" dedi. Başkan Akçay, kitapta yazılanların görmezden gelendiğini savundu.
"BAĞLANTIYA DAİR BİR DELİL ORTAYA KONMADI"
Hanefi Avcı'nın Ergenekon örgütü ile kitap yazmanın dışında ne tür bir bağlantısı olduğunu soran Başkan Akçay şöyle devam etti: "Belki başka delillerde var ama bunu bilmiyoruz. Neden? Çünkü savcılık yetkisine istinaden istenen soruşturma dosyalarını mahkemeye göndermemiştir. Bunu hukuken anlamak mümkün değildir. Dolayısıyla tutuklama kararı verilirken de yasal ve yeterli hiçbir gerekçe gösterilmemiştir."
Tutuklama gerekçesindeki "dosya kapsamına göre kuvvetli suç şüphesinin bulunması"na ilişkin olarak ise "Pekala ortada sanığın yazdığı bir kitap ve bu kitabı niçin yazdığına dair, ayrıca yazarken kimlerden yardım aldığı, kimleri tanıdığı, Ergenekon hakkında bilgisin ne olduğu sorularından başka ne tür bir delil vardır?" dedi.
"CEZAEVİNDEYKEN NASIL DELİL KARARTACAK?"
Avcı'nın zaten cezaevinde olduğunu belirten Akçay, "Serbest bırakılsa yine tutuklu olduğu suçtan dolayı cezaevine gidecektir. Pekala cezaevindeki bir insan nasıl delil karartacaktır. Bunu da anlamak mümkün değildir" dedi. Akçay, bu nedenlerle şüphelinin tahliyesi gerektiği görüşünde olduğunu açıkladı.