Eski Enerji Bakanı Güler‘den ‘Nükleer Santral‘ Açıklaması

Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı M. Hilmi Güler, Batı dünyasının Türkiye‘nin nükleer santral inşa etmesinden korktuğunu belirterek, "Rusya ile yaptığımız nükleer santral anlaşmasında ‘yüzde 60 yerlilik‘ ilkesi Batılı firmaları ürküttü. Bu işi öğrenmemizden korkuyorlar" dedi.

M. Hilmi Güler, özel bir televizyon kanalında katıldığı ve nükleer santral konusunun ele alındığı tartışma programına katıldı. Nükleer santral kurulduğunda elektriğin ucuzlayacağını, bu sebeple günümüz şartlarında en temiz ve bazyük olarak en uygun enerjinin nükleer enerji olduğuna işaret eden Güler, bu konunun tartışılmasını Türkiye‘nin büyümesine bağladı. Güler, "Türkiye hızlı kalkındığı için büyüme sancıları var. Bu tepkiler normal. Ama devlet adamlığı romantiklik götürmez. Önemli olan elektrik

istiyor musun istemiyor musun? Bazyükün var mı yok mu? Akşam dizi izlerken elektriğin gitsin istiyor musun istemiyor musun? Biz bunlara bakıyoruz" diye konuştu.

"BATILI FİRMALARI ÜRKÜTTÜK"

Güler, Türkiye‘nin nükleer santral yapma girişimlerinin Batılı firmaları ürküttüğüne dikkat çekti. Güler, "Biz Nükleer santral ihalesini yüzde 60 yerlilik şartıyla Rusya ile yaptık. Batılı firmalar bundan dolayı bizim bu işi öğrenmemizden korkmuş olabilirler. Yüzde 60 yerlilik ilkesi batılı firmaları korkuttu" diye konuştu.

Japonya‘daki olayın bir fırsat olduğuna dikkat çeken Güler, "Japonya‘daki olayı aslında mühendislik açısından bir fırsat gibi görmek lazım. Çünkü bugüne kadar nükleer santraller hiç böyle deprem açısından sınanmamıştı. Japonya‘daki olay meydana gelince bazı santrallerini kapattıklarını açıklayan Almanya, Fransa gibi ülkeler dış politikada samimi olmadıkları gibi teknolojide de samimi değiller. Nükleer santrali sadece kapatıyormuş gibi yapıyorlar. Dünyada bu kadar nükleer santral kuranlar enayi değil

herhalde" açıklamasında bulundu.

NÜKLEER KARŞITLARINA TEPKİ

Sinop ve Mersin-Akkuyu‘da inşası planlanan nükleer santrallerin bütün testlerinin ve risk hesaplarının yapıldığını da kaydeden Güler, bu santralarla tepki gösteren çevrecilere eleştiri getirdi. Güler, "Sinop ve Akkuyu ile ilgili bütün testler yapıldı. Tüm riskleri hesapladık. Biz bu projeyi çok ciddi lisanlarla kuracağız, bir tuğla koysak izin alacağız. Nükleer santrale karşı çıkanlar ihtiyaçları olsa nükleer tıptan faydalanmayacaklar mı? Madem nükleere karşısınız, alternatif enerji düşünüyorsunuz, o

zaman uzun ömürlü aküler geliştirin. Türkiye‘nin en önemli ihtiyacı bu. Bu akü güneşi, jeotermali, rüzgarı kullansın. Barajlarda da su kaybımız var bunun için de bir şeyler yapalım. Mademki bu izotopları kötü görüyorsunuz kötü tarafları düzeltelim. Gelin rüzgar türbinlerini Türkiye‘de üretelim. Ev tipi türbinleri geliştirelim" diye konuştu.

GÜLER, ODTÜ‘LÜ ENERJİ UZMANINA DİPLOMA YIRTTIRDI

Öte yandan eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı M. Hilmi Güler, aynı tartışma programına katılan ODTÜ‘lü bir profesöre diploma yırttırdı. "Hidrojen enerji midir, değil midir" tartışmasının yaşandığı programda ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Sevaioğlu, "Hidrojen diye bir enerji yoktur. Bunlar palavradır, safsatadır, yalandır, aldatmacadır, toplumu aldatmacadır. Türk enerji sektörü, böyle safsatalarla vakit kaybetmiştir. Türk enerji sektörü her yıl yüzde 6.9 büyümektedir. Türk elektrik talebi. Bu 6.9

büyümenin karşılığı 2 bin megavattır. Türk enerji sektörü her yıl 2 bin megavat enerji üreten santraller devreye kuracağı halde, Hilton otellerinde deney masalarında, hidrojen masalarında şov yapmıştır. Bu hesabın görülmesi lazım bugün. Eğer hidrojen diye bir enerji varsa ben profesörlük diplomamı şöyle bir yırtacağım" diyerek önündeki kağıdı yırtıp fırlatarak yeni bir tartışmaya imza attı.

"KABUS MU GÖRÜYORUM"

ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Sevaioğlu‘nun bu hareketine şaşıran ve hayretini "Gecenin bu saatinde kabus mu görüyorum" diye dile getiren AK Parti Ordu Milletvekili Dr. Mehmet Hilmi Güler, bunun üzerine dünyadaki petrol lobisinin hidrojen enerjisi diye bir enerjinin ortaya çıkmasını istemediğini ileri sürdü. Güler, "Petrolden sonraki dönem hidrojen dönemi olacak. Dünyada birçok ülke şu anda buna milyarlarca dolar yatırım yapıyor. Petrol lobileri bunu geciktirmeye çalışıyor. Hidrojen enerjisi vardır.

Su da durduğu yerde enerji değildir ama barajlarla enerjiye dönüşür. Bütün dünyada temiz bir enerji kaynağı olarak hazırlıkları yapılıyor. Enerji uzmanı olan arkadaşlarımızın bunu duymamasına şaşıyorum. Hidrojen tertemiz bir enerjidir. Bir zaman sonra otomobillerde yakıt olarak hidrojen enerjisi kullanılacak. Hidrojenin ayrıca pistonlu çalışmadığı için sessiz çalışan, çevre ve gürültü kirliliği yapmayan yeni bir enerji türüdür" dedi.

"MÜHENDİS İKNA ETMEZ İSPAT EDER"

Güler, Bor Araştırma Enstitüsü‘nde ‘sodyum bor hidrür‘ bir bileşik geliştirdiklerini, suya atıldığı zaman oradan 4 molekül hidrojen çıktığını da bilimsel ifadelerle anlattı. Bu açıklamanın ardından ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Sevaioğlu, Güler‘in açıklamalarını doğruladı, ancak "Hepsi pahalı" demekle yetindi. Bunun üzerine şaşkınlığını gizleyemeyen eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, "Ben daha bir şey demiyorum. Yani biz bunların çalışmalarını yaptık. Hepsi bir adımla

başlar. Yani bir hocamızın, üstelik de beraber aynı üniversiteden mezun olduğumuz bir hocamızın, bu şekilde söylemesine ben artık bir şey diyemiyorum. Mühendisler iknaya çalışmaz, ispat eder. Gelsin göstereyim. Yani o zaman yırttığı diplomayı da belki yapıştırır tekrar kullanma imkanı olur" diye konuştu.

Kaynak: İHA