Bdp Eşbaşkanı Demirtaş, Sivil İtaatsizlik Kararlarını Yineledi
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Demokratik Çözüm çadırlarının kaldırılmasının hukuksuzluk olduğunu öne sürdü.
BDP Diyarbakır İl Başkanlığı‘ndan seçim otobüsünde partililerle beraber Demokratik Çözüm çadırının bulunduğu Belediye Konukevi önüne gitmek isteyen BDP Eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ve Gülten Kışanak, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanları Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk ile milletvekili Emine Ayna, polis barikatıyla karşılaştı. Polis grubun geçişine izin vermeyince yürüyerek Belediye Konukevi önüne gelen BDP ve DTK yetkilileri, oturma eylemi yaptı. BDP Eşbaşkanı Demirtaş, yaptığı basın
açıklamasında, sivil itaatsizlik eylemlerinin devam edeceğini söyleyerek, "BDP ve DTK olarak kamuoyuna ve halkımıza yapmış olduğumuz duyuru ile birlikte bugün burada bu saatte oturma eylemi başlatacaktık. Bugün Diyarbakır Valiliği bu alanı oturma eylemine kapattığı yönünde kararı partimize tebliğ etmiş. Demokratik Çözüm çadırının da toplatılmasını kararlaştırmış. Valinin almış olduğu bu karar hukuksuzdur" dedi.
Emniyet güçlerinin AK Parti‘nin özel kolluk gücü haline getirildiğini öne süren Demirtaş, "Kaymakamı, valisi AK Parti il, ilçe başkanı durumunda. Belediyemizin konuk evi, burası da bahçesi. Vali hangi yetkiye dayanarak burayı yasaklıyor. Burayı demokratik bir etkinliğe kapatıyor" diye konuştu.
Sivil itaatsizlik eylemindeki taleplerini anlatan Demirtaş, "Yüzde on barajı düşsün diyoruz. Siyasi operasyonlara, askeri operasyonlara son verilsin, siyasi tutuklular serbest bırakılsın diyoruz. Bunlar bizim taleplerimizdir" dedi.
Batman‘da gece saat 03.00‘te Demokratik Çözüm çadırının kapatılarak, orada bulunan insanların yere yatırılıp arama yapıldığını belirten Demirtaş, "Bu insanların kafalarına basılıyor, yürümesinler diye ayakkabıları bıçakla parçalanıyor, yırtılıyor. Kim densizlikten bahsediyor gelsin anlatsın bize. Burada Demokratik Çözüm çadırı gece yarısı hukuksuz bir şekilde toplatılıyor. Biz barış olsun, gerçekten bir diyalog zemini olsun, hükümet bu sesi duysun diye uğraşırken, bunun için çaba sarf ederken bir
taraftan neler yapılıyor. Biz asla ama asla bu hukuksuzluk karşısında tek bir geri adım atmayacağız. Biz hukuku savunacağız. Evrensel hukuku ve hakkın, evrensel hakkın peşinde olacağız. Halkımızın talepleridir bunlar. Bu talepler karşılanana kadar, somut adım atılana kadar da biz sivil itaatsizlik eylemlerimize başlıyoruz" şeklinde konuştu.
Daha sonra söz alan DTK Eşbaşkanı Ahmet Türk, yıllardan beri taleplerin alanlarda dile getirilmesi çağrısında bulunanların bugün buna karşı çıktıklarını ve seslerini kesmeye çalıştıklarını söyledi. Türk, şöyle konuştu:
"Yıllardan beri siyasetçiler taleplerinizi alanlarda dile getirin dediler. Sivilleşmenin önünü açın dediler. Çatışma yerine sivil itaatsizlikle taleplerinizi halkınızla birlikte gündeme taşıyın dediler. Kürt sorununN demokratik çözümünü sağlamaya yönelik bugün burada haykırıp halkımız ile birlikte taleplerimizi haykırmak ve bunların gerçekleştirilmesi konusunda kararlılığımızı ortaya koymak için buradayız. Düne kadar siyaset yapın, halkınızın düşüncelerini alanlara taşıyın diyenler bugün halkımızın bu
iradesini kırmaya yönelik Diyarbakır‘ın bütün polisini buraya yığarak meşru ve makul taleplerimizi Türkiye gündemine taşımayı engelleyen, dünyayı bize kapatmaya çalışan bir yaklaşımla bizi karşı karşıya bırakıyor. Halkların talebi çok önemlidir. Şimdi sayın Başbakan dünyadaki halkların meydanlara çıkıp sesine ‘Evet ne kadar güzel, değişim zorunludur. Halkın sesini dinleyin‘ derken burada Kürt halkının sesini polis kordonu oluşturarak kısmaya çalışan bir mantık ile karşı karşıyayız. Bu demokrasi açısından,
sivilleşme açısından, farklılıklara nasıl muamele yapıldığı açısından farklı sesleri nasıl susturmak istediklerinin en güzel örneğidir. Biz bu yaklaşımı kabul edemeyiz. Halkımızın taleplerini sonuna kadar gündemde tutacağız. Gerçekleşmesi için çabalarımızı yoğunlaştıracağız. Oturma eylemimizi başlatıyoruz."
Kaynak: İHA
açıklamasında, sivil itaatsizlik eylemlerinin devam edeceğini söyleyerek, "BDP ve DTK olarak kamuoyuna ve halkımıza yapmış olduğumuz duyuru ile birlikte bugün burada bu saatte oturma eylemi başlatacaktık. Bugün Diyarbakır Valiliği bu alanı oturma eylemine kapattığı yönünde kararı partimize tebliğ etmiş. Demokratik Çözüm çadırının da toplatılmasını kararlaştırmış. Valinin almış olduğu bu karar hukuksuzdur" dedi.
Emniyet güçlerinin AK Parti‘nin özel kolluk gücü haline getirildiğini öne süren Demirtaş, "Kaymakamı, valisi AK Parti il, ilçe başkanı durumunda. Belediyemizin konuk evi, burası da bahçesi. Vali hangi yetkiye dayanarak burayı yasaklıyor. Burayı demokratik bir etkinliğe kapatıyor" diye konuştu.
Sivil itaatsizlik eylemindeki taleplerini anlatan Demirtaş, "Yüzde on barajı düşsün diyoruz. Siyasi operasyonlara, askeri operasyonlara son verilsin, siyasi tutuklular serbest bırakılsın diyoruz. Bunlar bizim taleplerimizdir" dedi.
Batman‘da gece saat 03.00‘te Demokratik Çözüm çadırının kapatılarak, orada bulunan insanların yere yatırılıp arama yapıldığını belirten Demirtaş, "Bu insanların kafalarına basılıyor, yürümesinler diye ayakkabıları bıçakla parçalanıyor, yırtılıyor. Kim densizlikten bahsediyor gelsin anlatsın bize. Burada Demokratik Çözüm çadırı gece yarısı hukuksuz bir şekilde toplatılıyor. Biz barış olsun, gerçekten bir diyalog zemini olsun, hükümet bu sesi duysun diye uğraşırken, bunun için çaba sarf ederken bir
taraftan neler yapılıyor. Biz asla ama asla bu hukuksuzluk karşısında tek bir geri adım atmayacağız. Biz hukuku savunacağız. Evrensel hukuku ve hakkın, evrensel hakkın peşinde olacağız. Halkımızın talepleridir bunlar. Bu talepler karşılanana kadar, somut adım atılana kadar da biz sivil itaatsizlik eylemlerimize başlıyoruz" şeklinde konuştu.
Daha sonra söz alan DTK Eşbaşkanı Ahmet Türk, yıllardan beri taleplerin alanlarda dile getirilmesi çağrısında bulunanların bugün buna karşı çıktıklarını ve seslerini kesmeye çalıştıklarını söyledi. Türk, şöyle konuştu:
"Yıllardan beri siyasetçiler taleplerinizi alanlarda dile getirin dediler. Sivilleşmenin önünü açın dediler. Çatışma yerine sivil itaatsizlikle taleplerinizi halkınızla birlikte gündeme taşıyın dediler. Kürt sorununN demokratik çözümünü sağlamaya yönelik bugün burada haykırıp halkımız ile birlikte taleplerimizi haykırmak ve bunların gerçekleştirilmesi konusunda kararlılığımızı ortaya koymak için buradayız. Düne kadar siyaset yapın, halkınızın düşüncelerini alanlara taşıyın diyenler bugün halkımızın bu
iradesini kırmaya yönelik Diyarbakır‘ın bütün polisini buraya yığarak meşru ve makul taleplerimizi Türkiye gündemine taşımayı engelleyen, dünyayı bize kapatmaya çalışan bir yaklaşımla bizi karşı karşıya bırakıyor. Halkların talebi çok önemlidir. Şimdi sayın Başbakan dünyadaki halkların meydanlara çıkıp sesine ‘Evet ne kadar güzel, değişim zorunludur. Halkın sesini dinleyin‘ derken burada Kürt halkının sesini polis kordonu oluşturarak kısmaya çalışan bir mantık ile karşı karşıyayız. Bu demokrasi açısından,
sivilleşme açısından, farklılıklara nasıl muamele yapıldığı açısından farklı sesleri nasıl susturmak istediklerinin en güzel örneğidir. Biz bu yaklaşımı kabul edemeyiz. Halkımızın taleplerini sonuna kadar gündemde tutacağız. Gerçekleşmesi için çabalarımızı yoğunlaştıracağız. Oturma eylemimizi başlatıyoruz."