Hareketli yaşamı abartmayın
Hafta içinde egzersiz yapmayan 40 yaşlarında birinin hafta sonu sıkı bir tenis maçı yapması veya ormana gidip, “Altı kilometreyi şu kadar dakikada koştum” diye böbürlenmesi öldürücü sonuçlar doğurabilir...

Eğer doktorunuz izin veriyorsa ağır sporlar yerine hareketli bir yaşam tarzını bilinçli şekilde uygulamak en doğrusudur. Hareketli yaşam sürmeyi ikiye ayırmak gerekir. Birincisi aktif yaşam tarzı, ikincisiyse düzenli egzersiz. Bu konuda kendi kendinize yapabilecekleriniz sınırsız. Kullanın bu imkanları.
Bir basamak bile yararlı
Aktif yaşam tarzıyla günlük yaşamımıza hareket katmaktan bahsediyorum. Yani asansör yerine bir katı merdivenle çıkmak, aşağı inerken asansör kullanmamak, arabayı iş yerinizin otoparkına sokamadınız diye üzülmek yerine biraz uzağa park edip yürümek, yazı masasında oturup telefonla konuşmak yerine telsiz telefonla dolaşmak, fırsat bulduğunuzda dans etmek, köpek gezdirmek gibi aktiviteleri kastediyorum. Sabahları kalktığımızda 2-3 dakika o günün programını gözden geçirip “Nerelere hareket koyabilirim?” diye küçük bir hesap yapmak çok yararlı olur. Akşamlarıysa “Bugün ne hareketler yaptım?” diye muhasebe yapmak, insanı ertesi gün eksiği yerine koymaya iter ve kısa sürede insanı aktif yaşamaya alıştırır. Bir basamak merdivenin bile sağlıklı yaşamaya katkısı olduğunu unutmayın.
Egzersizle belirli günler, belirli bir sürede yapılan, programlı hareket etmeyi kastediyorum. Mesela günlük, yarım saatlik tempolu yürüyüş veya haftanın üç günü 2-3 kiloluk ağırlıklarla kol ve batın kaslarını çalıştıracak hareketler. Yüzmek de harika, keza bisiklete binmek, dans etmek... Yani kısacası en az yarım saat süren, haftada 5-7 gün yapılan, bizi nefes nefese ve ter içinde bırakmayan ama hafif yüklenmesi de olan aerobik egzersizler. Tabii doktor kontrolünden sonra. İlla bu yarım saati bir seferde yapmak da şart değil, ikiye veya üçe bölebilirsiniz, sonuç yine aynı derecede sağlık demektir.
