Ak Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç:
AK Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç, Libya‘ya yapılan operasyonda başta Amerika, İngiltere ve Fransa olmak üzere uluslararası güçleri insan hakları demokrasi ve hukuk dışına çıkmamaya davet ederek, "Libya‘nın Irak gibi bir akıbete düçar olmaması temel dileğimizdir" dedi.
Tokat‘ta, AK Parti İl Başkanlığı tarafından yapılan temayül yoklamasına başkanlık yapan AK Parti Grup Başkanvekili ve Samsun Milletvekili Suat Kılıç, basın mensuplarının Libya‘ya yapılan operasyonla ilgili sorularına cevap verdi. Kılıç, Libya‘da yaklaşık bir aydır son derece dramatik hadiseler yaşandığını ifade ederek, "Libya‘da yaşananları çok kesin olarak insan hakları ihlalleri olarak değerlendiriyoruz. Maalesef Kaddafi yönetimi kendi halkının arzu ve taleplerine cevap verememiştir. Libya halkı derin
bir belirsizliğin içine sürüklenmiştir. Libya‘nın bir an önce istikrara kavuşması Libya halkının bir an önce insanca yaşam imkanlarına kavuşması için Türkiye‘nin bütün imkanları seferber edilmiş durumdadır. Bundan sonraki günlerde de Türkiye bütün imkanlarını devrede tutmaya devam edecektir. Her şeyden önce şunu ifade edelim: ‘Libya Libyalılarındır. Libya‘nın petrol, doğalgaz rezervleri Libya halkının öz kaynaklarıdır.‘ Koalisyon güçlerinin petrol ve doğalgaz kaynaklarını yönlendirmek, sevk ve idare etmek
gibi insancıl amaçlar dışında yaklaşımlar içerisinde olmadıklarını ümit ve temenni ediyoruz. Bu yönde negatif yaklaşımlar olsa bile Türkiye‘nin buna karşı çok net tavrı devam edecektir. Biz bu güne kadar hep şunu söyledik."
Orta Doğu‘ya bakışımızın kaynağında petrol, doğalgaz rezervleri olmadığını anlatan Kılıç, sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye‘nin Orta Doğu‘ya ilgisi tamamen Orta Doğu halklarının insanca bir yaşama kavuşması demokrasi ve hukukun nimetlerinden yaralanmasına yöneliktir. Başta Amerika Birleşik Devleti olmak üzere İngiltere, Fransa olmak üzere uluslararası güçleri insan hakları demokrasi ve hukuk dışına çıkmamaya davet ediyoruz. Libya lideri Muammer Kaddafi ve yönetimini de Libya halkının aleyhine
olabilecek tercihlerden sakınmaya ve bir iç savaş olasılığının günden güne artan ihtimalini daha da alevlendirmemeye davet ediyoruz. Libya bizim kardeşimizdir"
Bir gazetecinin "Türkiye‘nin şu an itibariyle tutumu ne olacak?" şeklindeki sorusuna Kılıç, şöyle karşılık verdi: "Türkiye‘nin şu an itibariyle tutumunun bugüne kadar olan tutumunun devamında şekillenecektir. Türkiye olarak biz tutumumuz bu çerçevede şekillendirdik. Libya halkını ve Libya‘nın ihtiyaç duyacağı her türlü insani yardım girişimini organize etmeye biz hazırız. BM zemininde Libya halkının hukukunu menfaatlerini uluslararası çıkarlarını korumaya yönelik her türlü adımı atmaya hazırız. Türkiye
Libya‘ya duyarsız kalamaz. Her şeyden evvel önemli olan Türkiye‘nin Libya‘ya olan ilgili petrol ve doğalgaz rezervleri ile ilgili değildir. Türkiye‘nin Libya‘ya olan ilgisi tamamen Libya halkı ve Libya ülkesi ile olan tarihsel bağlarımızın gereği olan insancıl ve insan hakları odaklı bir ilgidir."
Şu an devam eden operasyonu, Libya halkına yönelik Libyalı makamlarca yürütülen saldırıları bertaraf etmeye yönelik operasyon olarak görmek istediklerini ifade eden Kılıç, şöyle konuştu: "Bunun ötesi bir işgal girişimi olur. İşgal Irak‘ta huzuru sağlamamıştır. Dünyanın başka yerlerine huzur ve demokrasiyi getirmemiştir. Libya halkı Libya‘yı kimin yöneteceğine kendisi karar vermeli. Libya halkı kendi kaderini kendisi tayin edebilmelidir. Libya işgal edilmemeli, petrol kuyularına çökülmemelidir. Doğal
kaynak rezervlerinin ele geçirilmesine yönelik girişimler içerisine girilmemelidir."
Suat Kılıç, bir gazetecinin "Libya‘nın kaderi Irak gibi olabilir mi?" şeklindeki sorusuna ise şöyle karşılık verdi: "Libya‘nın Irak gibi bir akıbete düçar olmaması temel dileğimizdir. Irak‘taki kadar olayların derinleşmemesi Irak gibi uzun süreli kara ordularının işgaline maruz kalmaması temel dileğimizdir. Libya‘da bir an önce istikrarın sağlanması, bir an önce geçici bir yönetimin oluşturulması bunun paralelinde Libya halkının huzur ve güvenliğinin tesis edilmesidir. Gerekli olan iç savaş
potansiyelinin sıfırlanmasıdır. Gerekli olan Libyalı insanların Libyalı kardeşlerine silah sıkmasının, bomba atmasının önüne geçilmesidir. Bunlar yapılabilirse kimin yandaşı olursa olsun kimin tarafında yer bulursa bulunsun bütün Libyalıların yaşam hakları güvence altına alınabilirse asıl olan bunun temin edilmesidir. Herkes adımlarını buna göre adım atmalı. Atılan adımların hedefi Libya‘yı işgal etmek olmamalıdır."
Kaynak: İHA
bir belirsizliğin içine sürüklenmiştir. Libya‘nın bir an önce istikrara kavuşması Libya halkının bir an önce insanca yaşam imkanlarına kavuşması için Türkiye‘nin bütün imkanları seferber edilmiş durumdadır. Bundan sonraki günlerde de Türkiye bütün imkanlarını devrede tutmaya devam edecektir. Her şeyden önce şunu ifade edelim: ‘Libya Libyalılarındır. Libya‘nın petrol, doğalgaz rezervleri Libya halkının öz kaynaklarıdır.‘ Koalisyon güçlerinin petrol ve doğalgaz kaynaklarını yönlendirmek, sevk ve idare etmek
gibi insancıl amaçlar dışında yaklaşımlar içerisinde olmadıklarını ümit ve temenni ediyoruz. Bu yönde negatif yaklaşımlar olsa bile Türkiye‘nin buna karşı çok net tavrı devam edecektir. Biz bu güne kadar hep şunu söyledik."
Orta Doğu‘ya bakışımızın kaynağında petrol, doğalgaz rezervleri olmadığını anlatan Kılıç, sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye‘nin Orta Doğu‘ya ilgisi tamamen Orta Doğu halklarının insanca bir yaşama kavuşması demokrasi ve hukukun nimetlerinden yaralanmasına yöneliktir. Başta Amerika Birleşik Devleti olmak üzere İngiltere, Fransa olmak üzere uluslararası güçleri insan hakları demokrasi ve hukuk dışına çıkmamaya davet ediyoruz. Libya lideri Muammer Kaddafi ve yönetimini de Libya halkının aleyhine
olabilecek tercihlerden sakınmaya ve bir iç savaş olasılığının günden güne artan ihtimalini daha da alevlendirmemeye davet ediyoruz. Libya bizim kardeşimizdir"
Bir gazetecinin "Türkiye‘nin şu an itibariyle tutumu ne olacak?" şeklindeki sorusuna Kılıç, şöyle karşılık verdi: "Türkiye‘nin şu an itibariyle tutumunun bugüne kadar olan tutumunun devamında şekillenecektir. Türkiye olarak biz tutumumuz bu çerçevede şekillendirdik. Libya halkını ve Libya‘nın ihtiyaç duyacağı her türlü insani yardım girişimini organize etmeye biz hazırız. BM zemininde Libya halkının hukukunu menfaatlerini uluslararası çıkarlarını korumaya yönelik her türlü adımı atmaya hazırız. Türkiye
Libya‘ya duyarsız kalamaz. Her şeyden evvel önemli olan Türkiye‘nin Libya‘ya olan ilgili petrol ve doğalgaz rezervleri ile ilgili değildir. Türkiye‘nin Libya‘ya olan ilgisi tamamen Libya halkı ve Libya ülkesi ile olan tarihsel bağlarımızın gereği olan insancıl ve insan hakları odaklı bir ilgidir."
Şu an devam eden operasyonu, Libya halkına yönelik Libyalı makamlarca yürütülen saldırıları bertaraf etmeye yönelik operasyon olarak görmek istediklerini ifade eden Kılıç, şöyle konuştu: "Bunun ötesi bir işgal girişimi olur. İşgal Irak‘ta huzuru sağlamamıştır. Dünyanın başka yerlerine huzur ve demokrasiyi getirmemiştir. Libya halkı Libya‘yı kimin yöneteceğine kendisi karar vermeli. Libya halkı kendi kaderini kendisi tayin edebilmelidir. Libya işgal edilmemeli, petrol kuyularına çökülmemelidir. Doğal
kaynak rezervlerinin ele geçirilmesine yönelik girişimler içerisine girilmemelidir."
Suat Kılıç, bir gazetecinin "Libya‘nın kaderi Irak gibi olabilir mi?" şeklindeki sorusuna ise şöyle karşılık verdi: "Libya‘nın Irak gibi bir akıbete düçar olmaması temel dileğimizdir. Irak‘taki kadar olayların derinleşmemesi Irak gibi uzun süreli kara ordularının işgaline maruz kalmaması temel dileğimizdir. Libya‘da bir an önce istikrarın sağlanması, bir an önce geçici bir yönetimin oluşturulması bunun paralelinde Libya halkının huzur ve güvenliğinin tesis edilmesidir. Gerekli olan iç savaş
potansiyelinin sıfırlanmasıdır. Gerekli olan Libyalı insanların Libyalı kardeşlerine silah sıkmasının, bomba atmasının önüne geçilmesidir. Bunlar yapılabilirse kimin yandaşı olursa olsun kimin tarafında yer bulursa bulunsun bütün Libyalıların yaşam hakları güvence altına alınabilirse asıl olan bunun temin edilmesidir. Herkes adımlarını buna göre adım atmalı. Atılan adımların hedefi Libya‘yı işgal etmek olmamalıdır."