Yök Başkanvekili Demir: Yüksek Öğrenimi Yeniden Ele Almak Gerekiyor

Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) Başkanvekili Prof. Dr. Ömer Demir, “Yüksek öğrenimi globalleşme ve küreselleşme içerisinde yeniden ele almak gerekiyor.” dedi. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi(KSÜ)‘nde ‘Bologna Sürecinde Eğitim ve Öğretimin Yeniden Yapılandırılması‘ isimli proje kapsamında çalıştay düzenlendi. 13 üniversitenin öğrenci konseyi temsilcilerinin katıldığı çalıştay, Prof. Dr. Osman Tekinel Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan çalıştayda, ilk olarak müzik dinletisi yapıldı. Daha sonra kürsüye gelen Ulusal Öğrenci Konseyi Başkanı Sinan Kartal, Bologna Süreci ile ilgili kapsamlı bilgiler verdi. KSÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Karaaslan da üniversite amaçlarının gerekli olan modernizasyon ve anlayış değişikliğini sağlamak olduğunu vurguladı. YÖK Başkanvekili Prof. Dr. Ömer Demir de eskiden bağımsızlığın yükselen bir değer olarak algılandığı ancak gelinen noktada bunun yerini karşılıklı bağımlılığın aldığını belirtti. Dünyada bütün sistemlerin ve ülkelerin birbirine bağımlı hale geldiğini anlatan Demir, ‘‘Yüksek öğretim sisteminin de bağımlılık karşısında bağımsız kalamayacaktır. Onun için yüksek öğretim sistemimiz bu karşılıklı bağımlılık sisteminin dışında kalamaz. Bir ülkede alınan bir diploma o ülkedeki öğrenciye ne kazandırıyor? Onun için yüksek öğrenimi globalleşme ve küreselleşme içerisinde yeniden ele almak gerekiyor.‘‘ diye konuştu. Bologna sürecinin küreselleşen dünyada diplomaların denkliği gibi konuları ele aldığını anlatan Demir, ‘‘Bunun yanında mezunların hareketliliği ve bütün ülkelerde verilen derecelerin başka ülkelere transfer edilmesi ve onun ne anlama geldiği konusunda ortak bir birlik oluşturulmasıdır. 47 ülkenin üye olduğu bu sürecin gittikçe genişleyen tüm dünyada yüksek öğretim reformu sürecine dönüşen harekettir.‘‘ ifadelerini kullandı. Türkiye‘de eğitim sisteminin kalitesinin mezun ettiği öğrencinin kalitesiyle ölçülür hale geldiğini anlatan Demir, ‘‘Öğrenme kaynaklarına ulaşmanın öğretildiği öğrenen merkezli yüksek öğretim sistemine doğru gidiyoruz. Bütün değişimlerin sancılı ve maliyetli olduğu da malumunuz. Bir bilgisayar öğrencisinin okulda gördüğü sistem ya da o bilgisayarın parçaları okulu bitirdiğinde miadını dolduruyor. Türkiye‘de hızlı bir değişim var. Öğrencilerden gelen istek ve talepler sistemin hızla hayata geçmesi için çok hayati öneme sahiptir.‘‘ değerlendirmesinde bulundu.