İkinci Ergenekon davasının 104'üncü duruşması sona erdi

Emekli Orgeneraller Hurşit Tolon ve Şener Eruygur'un sanıkları arasında yer aldığı İkinci Ergenekon Davası'nın 104'üncü duruşması sona erdi.

İkinci Ergenekon davasının 104'üncü duruşması sona erdi
Emekli Orgeneraller Hurşit Tolon ve Şener Eruygur'un sanıkları arasında yer aldığı İkinci Ergenekon Davası'nın 104'üncü duruşması sona erdi. Duruşmada, tutuklu sanık Yarbay Mustafa Dönmez’in savunmasının tamamlanmasının ardından avukatı Celal Ülgen savunmasını yaptı. Avukat Ülgen, sadece Mustafa Dönmez değil çok sayıda asker ve sivil hakkında tertipler ve komplolar oluşturulduğunu savunarak müvekkilinin sanki çok sayıda mühimmatı alıp saklamış, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a suikast planlamayı düşünmüş bir kişi olarak gösterildiğini belirtti.

"DÖNMEZ OLAYI PÜSKÜRTÜLMÜŞ OLSAYDI BALYOZ'DA BU KADAR GENERAL TUTUKLANMAYACAKTI"

Genelkurmay Askeri Mahkemesi’nde yeniden yargılanacak olan Dönmez hakkında askeri mahkemenin daha önce verdiği 4 yıl hapis cezası kararına da değinen Ülgen, "Genelkurmay Askeri Mahkemesi ya bu imajın etkisinde kalarak, esaslı, derinden inceleme yapmadan karar veriyor ya da 'Ben Türk Silahlı Kuvvetleriyim, Mustafa Dönmez olayıyla mı uğraşacağım, varsın dışarı atalım' diyor. Genelkurmay Askeri Mahkemesi çok iyi bir inceleme yapsaydı Balyoz korkusu olmayacaktı. Mustafa Dönmez olayı püskürtülmüş olsaydı bugün Balyoz'da bu kadar general tutuklanmayacaktı" diye konuştu. Avukat Ülgen’in savunmasını tamamlamasının ardından Başkan Şengün tutuklu sanık emekli Albay Mustafa Levent Göktaş’ı savunmasının alınması için sanık kürsüsüne çağırdı.

"MİLLETİMİ, DEVLETİMİN GÜVENLİĞİNİ ÖLÜMÜ GÖZE ALARAK SAVUNDUM"

Savunmasına kendisini tanıtarak başlayan Göktaş, "8 Haziran 1959'da Tokat Niksar'da doğdum. 1976'da Kara Harp Okulu'nu kazandım. Teğmen olarak mezun oldum. Özel Kuvvetler Komutanlığı'na seçildim. Hayatımın büyük bir bölümünü terörle mücadeleyle geçirdim. 3 adet kahramanlık madalyam var. 180 adet takdirname, 23 adet rozet ve bröve, 3 kez de mümtaz terfi aldım. Yarışmalarda 3 kez Dünya birinciliği ve bir Avrupa birinciliğim var." dedi. 1996 yılında da Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun olduğunu, emekli olduktan sonra avukatlık yaptığını söyleyen Göktaş, "Milletimi, devletimin güvenliğini ölümü göze alarak savundum. Özel Kuvvetler olarak bizler kendimizi ülkemize adamış insanlarız." dedi Göktaş, terör örgütü yöneticisi olmakla suçlandığının da altını çizdi.

"51 NOLU DVD BÜROMA KESİNLİKLE POLİS TARAFINDAN KONULDU"

Göktaş, iddianamede "Bazı yargı mensuplarının kişisel yaşamlarıyla ilgili elde ettiği görüntü kayıtlarını ihtiyaç duyulduğu zamanda onlara karşı tehdit ve şantaj amaçlı kullanmak üzere kaydedip sakladığı" suçlamasına dayanak olan 51 Nolu DVD'yi Ankara’daki avukatlık bürosuna polisin koyduğunu öne sürdü. Polisin, 7 Ocak 2009'da Ankara'daki avukatlık bürosunu bastığını anlatan Göktaş, "Avukatlık büromda çalışan avukat Özge Evci'nin masasının üzerindeki bir mahkeme dosyasında içeriğinden savcılık sorgusuna kadar haberdar olmadığım 51 Nolu DVD ile suçlandım. Gözaltına alındıktan 4 gün 10 saat sonra savcılığa, 4 gün 19 saat sonra mahkemeye çıkabildim." diye konuştu. Göktaş savunmasını söyle sürdürdü: "Suçlanmama dayanak olan 51.Nolu DVD, büroma kesinlikle polis tarafından konulmuştur. DVD'nin imajı alınmamış, aramada başka hiçbir delil bulunamamıştır."

"ARAMA KARARI YOK HÜKMÜNDEDİR"

Levent Göktaş, İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi hakimlerinden İdris Asan imzalı "arama, el koyma yakalama hakim kararı"nın hukuka aykırı olduğunu da savunarak "Avukatlık bürolarındaki aramaların nasıl gerçekleştirileceği CMK'de belirlenmiştir. Ancak bu kurallara uyulmadı. Bu arama kararı yok hükmündedir." dedi. Dişindeki rahatsızlığın arttığını ifade eden Göktaş, savunmasına ara verilmesini istedi. Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, Göktaş’ın savunmasının alınmasına ara verildiğini belirterek duruşmayı yarın saat 09.00’a erteledi.