Davutoğlu: Solingen Çözülseydi 2000’li Yıllarda Bu Acılar Yaşanmazdı

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Almanya’da 8 Türk’ün Neonaziler tarafından katledilmesinin ardından yapılan güzel açıklamaların ardından bu olayların arka planının bütünüyle ortaya çıkması gerektiğini vurguladı.

Davutoğlu, “Solingen faciasından sonra çok güzel açıklamalar yapıldı. Ama gösterilen dayanışma ve yapılan açıklamalar güçlü ve kararlı bir irade ile cinayet ortaya çıkarılamadığı için 2000’li yıllarda bu insanların bu acıları yaşamasına sebep olundu.” dedi.


Almanya’daki temaslarını sürdüren Ahmet Davutoğlu, başkent Berlin`deki Türkevi`nde vatandaşlar ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerine hitap etti. Salonda bulunan farklı kesimlerden Türklere “Muharrem ayınızı, hicri yılbaşınızı, aşure gününüzü tebrik ediyorum.” diye seslenen Davutoğlu, “Aşure nasıl farklı yiyeceğin ve az yiyeceğin bir araya gelmesinden oluşan ama her türlü çeşitliliği içinde barındıran ve bize fedakârlıkla birlikte kaynaşmayı da hatırlatıyor. Kimse bizim birliğimizi ortadan kaldırıp silemeyecek.” dedi.


Almanya’da 8 Türk vatandaşının şehit edilmesi muhasebesinin Almanya tarafından da yapılması gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, “Gerçekten bu olaylar sıradan cinayetler değil bunu zaten biliyoruz. Ama sadece bir örgütün terör faaliyetinde bir zihniyetin masaya yatırılması gerektiren bir olaydır. Onlar herhangi şahsi bir ihtilaf sebebiyle değil, sizin onurla taşıdığınız kimlik sebebiyle, hepimizin kimliği sebebiyle öldürüldüler. Onun için de biz onlara şehit diyoruz.” şeklinde konuştu.


Görüştüğü Alman yetkililere, “İki taraf gibi müzakere etmeyelim. Bu, sizin ve bizim ortak meselemiz. Bir ekip gibi, aynı meseleyle uğraşan bir heyet olarak her şeyi açık konuşmalıyız, her şeyi masaya yatırmalıyız. Gizli hiçbir şey kalmamalı.” önerisini getirdiğini dile getiren Davutoğlu, “Ben son iki gündür uyumadım. Vatandaşlarımızdan dinlediğim olaylar, belki de bir dışişleri bakanı olarak, bu olaylar aydınlanana kadar uykuyu bize haram kılacak kadar ciddi olaylardır.” dedi.


“BU TOPRAKLAR TÜRKLERE ALIŞACAK”
Cinayetlerle ilgili ürkütücü noktalara dikkat çeken Davutoğlu, şunları söyledi: “Birincisi eğer bu ırkçı terör örgütü tesadüf neticesi yakalanmamış veya yaktıkları evde bazı evraklar tümüyle yok olmuş olsaydı, hiçbir zaman biz bu cinayetlerin mahiyetini bilemeyecektik. Daha ne kadar cinayet bu saikle işlendi, şimdi bunu sorgulamak durumundayız. Eğer bu olayların arka planı bütünüyle ortaya çıkmaz ve aydınlatılmazsa, yapılan güzel açıklamaların anlamı kalmaz. Solingen faciasından sonra çok güzel açıklamalar yapıldı. Ama gösterilen dayanışma ve yapılan açıklamalar güçlü ve kararlı bir irade ile cinayet ortaya çıkarılamadığı için 2000’li yıllarda bu insanların bu acıları yaşamasına sebep olundu.”

Şimdi, benzer olayların 10, 20, 50 yıl sonra yaşanmaması için bu olayların sonuna kadar aydınlatılması gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, “Kimse şunu düşünmesin. Bir gün 3 milyon Türk, valizlerini alıp gidecekler. Hayır! Türkler burada kalacaklar! Bu topraklar Türklere alışacak. Eğer burada atılacak bir ur gibi görülürlerse öncelikle Almanya huzursuz olur. Buradaki toplumsal barış kaybolur. Bir kişi, ırkçılık gibi insanlık dışı bir ideolojik yapı ile insanları öldürmeye başlarsa bu büyük bir tehlikedir. Ama daha vahimi, bu yapının 10 yıl gizli kalabilmiş olmasıdır.” ifadelerini kullandı.


“BU YAPI, İÇERİDEN DESTEK ALMADAN GİZLİ KALABİLİR MİYDİ?”
“Almanya gibi sistemi güçlü, güvenlik yapıları güçlü, işleyen son derece disiplinli bir toplumsal ve siyasi yapı içerisinde bir mesele 10 yıl gizli kalıyorsa, öncelikle Alman yetkililerin “Bu nasıl gizli kaldı?” diye sorması lazım. Bu yapı, içeriden destek almadan bu şekilde gizli kalabilir miydi?” diye soran Davutoğlu, cinayetlerde evladını, babasını, eşini ve en yakınını kaybedenlerin bir zanlı gibi muamele görmesinin olayın en vahim yönü olduğuna dikkat çekti. Davutoğlu, şunları söyledi: “O zaman babasız kalan 11 yaşındaki Tülin’e 11 kez DNA testi yapılmış. Eşlerine suçlamalar, uyuşturucu mafyasıyla ilişkisi var mıydı, kaçakçı mıydı? gibi sorular sorulmuş…”

ORYANTALİST ZİHNİYET
Buradaki zihniyet oryantalist bir zihniyet olduğunu ifade eden Davutoğlu, “Başka bir toplumda her türlü hata olabilir. Ama bizde bu olmaz.” zihniyetini eleştirdi. Bakan Davutoğlu, şöyle devam etti: “Buradaki Türk toplumu da artık 1960’lardaki gibi köyünden bir pantolon, bir gömlek, bir valizle gelmiş Türk toplumu değil. Güçlü bir Türkiye var. Somali’ye gücü yeten Türkiye’nin buradaki vatandaşlarına gücü her şekilde yeter. Vatandaşlarımızın kimseye muhtaç olmasına izin vermeyiz."