Bakan Yazıcı, Ermeni Kilisesi'nin Açılışına Katıldı
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Fransa Meclisi`nin kabul ettiği sözde Ermeni Soykırımı`nın inkarını suç sayan yasa ile ilgili olarak, "Fransa gibi üçüncü ülkelerin küçük hesaplar ve siyasi çıkar sağlamak amacıyla bu sürece müdahil olması yanlıştır" dedi.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Kumkapı`da bulunan ve onarımı İstanbul 2010 Kültür Başkenti Ajansı tarafından yapılan Ermeni Vortvoks Vorodman Kilisesi`nin açılışını yaptı. Kilise`de düzenlenen açılış törenine, Bakan Yazıcı`nın yanı sıra Türkiye Ermenileri Patrik Vekili Aram Ateşyan, Fener Rum Patriği Bartholomeos, Yahudi Cemaati lideri Hahambaşı İsak Havla ve çok sayıda Ermeni cemaati katıldı. Açılış kurdelesini kesen Bakan Hayati Yazıcı, kilisede düzenlenen "ad günü" ayinini de izledi.
Ayinin ardından cemaat liderleriyle birlikte yemek yiyen Bakan Yazıcı, salonu dolduran Ermeni cemaatine bir konuşma yaptı
``Türk Ermeni ilişkilerini sadece 1915 olaylarının tek taraflı ve suçlayıcı yorumlarına dayandırmak; bin yıllık dostluğa, tarihe kader birliği yapmış bu iki millete ihanettir" diyen Yazıcı, "Türkiye`nin görüşleri eldeki arşiv belgelerine ve bilimsel araştırmalara dayanmaktadır. Sözü, her iki tarafın saygın tarihçesine bırakmak en doğrusudur. Bu anlamda parlamento`lar mahkemelerin yerini almamalı ve konuya ilişkin hüküm vermemelidir. Türkiye ve Ermenistan`ın ortak geçmişlerindeki zor dönemi unutmaksızın,tarihi dostluklarını yeniden inşa etme zamanı gelmiştir. Ancak bu yöndeki çabalarda herkes dürüst ve açık fikirli olmalıdır" şeklinde konuştu.
Konuşmasından Fransa Meclisi`nde kabul edilen ve sözde ermeni soykırımını inkarı suç sayan yasa tasarısını da değerlendiren Bakan Yazıcı, "Fransa gibi üçüncü ülkelerin küçük hesaplar ve siyasi çıkar sağlamak amacıyla bu sürece müdahil olması yanlıştır. Biz tarihimiz boyunca hiçbir millete hiçbir topluluğa düşmanlık ve kin beslemedik, önyargıyla yaklaşmadık. Tüm dünyanın özellikle bugünlerde bu toprakların her köşesinde hayat bulan `camii, kilise ve havra` nın yan yana olması anlayışına muhtaçtır"ifadelerini kullandı. Tarihi değerlendirmenin tarihçilere bırakılması gerektiğini savunan Bakan Yazıcı, şunları söyledi: "Hele hele Jean Jacques Rousseau, Descartes gibi önemli düşünürlerin yetiştiği ülkede çıkartılan bir yasa ile herhangi bir konuda görüş ifade etmenin suç teşkil etmesini savunur konuma düşmek basiretli bir davranış değildir. Bakın kilisenin restorasyonu işi bizim kafamızda hiçbir hesap olmadan tamamen insancıl yaptırımla gerçekleştirdiğimiz çok özgün projelerden bir tanesi. İlk defa kamu kaynağında cemaate ait bir eserin onarımı gerçekleştiriliyor. Biz soykırım iddiaları ile bağlantılı olmaksızın bunugerçekleştirdik. Kimi ifade özgürlüğünü yasaklar suç sayar, birileri de böyle harabe durumundaki ibadethanelere yeniden hayat verir. Umarım bu farkı bütün insanlık kamuoyu takdir eder."
Kaynak: İHA
Ayinin ardından cemaat liderleriyle birlikte yemek yiyen Bakan Yazıcı, salonu dolduran Ermeni cemaatine bir konuşma yaptı
``Türk Ermeni ilişkilerini sadece 1915 olaylarının tek taraflı ve suçlayıcı yorumlarına dayandırmak; bin yıllık dostluğa, tarihe kader birliği yapmış bu iki millete ihanettir" diyen Yazıcı, "Türkiye`nin görüşleri eldeki arşiv belgelerine ve bilimsel araştırmalara dayanmaktadır. Sözü, her iki tarafın saygın tarihçesine bırakmak en doğrusudur. Bu anlamda parlamento`lar mahkemelerin yerini almamalı ve konuya ilişkin hüküm vermemelidir. Türkiye ve Ermenistan`ın ortak geçmişlerindeki zor dönemi unutmaksızın,tarihi dostluklarını yeniden inşa etme zamanı gelmiştir. Ancak bu yöndeki çabalarda herkes dürüst ve açık fikirli olmalıdır" şeklinde konuştu.
Konuşmasından Fransa Meclisi`nde kabul edilen ve sözde ermeni soykırımını inkarı suç sayan yasa tasarısını da değerlendiren Bakan Yazıcı, "Fransa gibi üçüncü ülkelerin küçük hesaplar ve siyasi çıkar sağlamak amacıyla bu sürece müdahil olması yanlıştır. Biz tarihimiz boyunca hiçbir millete hiçbir topluluğa düşmanlık ve kin beslemedik, önyargıyla yaklaşmadık. Tüm dünyanın özellikle bugünlerde bu toprakların her köşesinde hayat bulan `camii, kilise ve havra` nın yan yana olması anlayışına muhtaçtır"ifadelerini kullandı. Tarihi değerlendirmenin tarihçilere bırakılması gerektiğini savunan Bakan Yazıcı, şunları söyledi: "Hele hele Jean Jacques Rousseau, Descartes gibi önemli düşünürlerin yetiştiği ülkede çıkartılan bir yasa ile herhangi bir konuda görüş ifade etmenin suç teşkil etmesini savunur konuma düşmek basiretli bir davranış değildir. Bakın kilisenin restorasyonu işi bizim kafamızda hiçbir hesap olmadan tamamen insancıl yaptırımla gerçekleştirdiğimiz çok özgün projelerden bir tanesi. İlk defa kamu kaynağında cemaate ait bir eserin onarımı gerçekleştiriliyor. Biz soykırım iddiaları ile bağlantılı olmaksızın bunugerçekleştirdik. Kimi ifade özgürlüğünü yasaklar suç sayar, birileri de böyle harabe durumundaki ibadethanelere yeniden hayat verir. Umarım bu farkı bütün insanlık kamuoyu takdir eder."