Tzob'un Girişimleri Netice Verdi

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, çiftçi kadınların "aile reisliği" kavramından kaynaklanan sigortalılıkla ilgili hak kaybının, TZOB`un girişimleri neticesinde yapılan düzenlemeyle giderildiğini söyledi.

Bayraktar, TBMM Genel Kurulunda kabul edilen değişiklikle 2 Ağustos 2003 öncesi dönemde aile reisi sayılmayan kadınların da artık tarım sigortalılığından yararlanabileceğini bildirdi.

Bayraktar, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye`de tarım istihdamında en fazla ihmal edilen konulardan birisinin sosyal güvenlik olduğunu, bu sektördeki en mağdur kesimi de kadınların oluşturduğunu vurguladı. Türkiye İstatistik Kurumunun Eylül ayı istihdam verilerine göre, tarımda çalışan 6 milyon 475 bin kişinin 3 milyon 161 binini kadınların oluşturduğunu bildiren Bayraktar, tarımda erkeklerde yüzde 73,7 olan kayıt dışılığın kadınlarda yüzde 96`yı bulduğunu belirtti. Tarımda çalışan kadınlardan 9 binininişveren, 254 bininin ücretli ve yevmiyeli, 432 bininin kendi hesabına çalışan, 2 milyon 465 bininin ise en mağdur kesim olan ücretsiz aile işçisi konumunda bulunduğunu bildiren Bayraktar, toplam 2 milyon 654 bin ücretsiz aile işçisinin yüzde 92,9`unun tarımda çalıştığını vurguladı. "Ücretsiz aile işçisi" olarak tanımlanan tarımda çalışan kadınların büyük bir çoğunluğunun sosyal güvencesi bulunmadığını belirten Bayraktar, şunları kaydetti: "Eşlerinin sosyal güvenceleri üzerinden sağlık hizmeti alan tarımda çalışan kadınlar, sağlık hizmetini yeterli görmekte, ekonomik şartlarının da elvermemesi nedeniyle emeklilik planı yapamamaktadır. Aile yapısı, sosyal güvenlik konusunda bilgi sahibi olmama, hasat döneminde gelir sahibi olunmasına karşın, sigorta prim ödemelerinin aylıkperiyotlarla yapılması zorunluluğu ve sigortalı olmayı teşvik edici uygulanmaların yeterli düzeyde olmaması gibi birçok neden de tarımda çalışan kadınların sosyal güvenliğe uzak kalmalarına neden olmaktadır." Tüm bu sebeplere ek olarak bir de 2 Ağustos 2003 tarihinden önce kadın üreticilerimizin aile reisi sayılmamasından kaynaklanan sigortalı olamama durumları olduğunu bildiren Bayraktar, sözlerine şöyle devam etti: "2 Ağustos 2003 tarihinden önce, sattıkları ürünlerden sigorta primi kesilen kadın çiftçiler, aile reisi olmamaları durumunda sigortalılık tescil talepleri kabul edilmemekteydi. Çünkü, 17 Ekim 1983 tarihli ve mülga 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununun2`nci maddesi hükmüne göre, kanunla veya kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın tarımsal faaliyette bulunan kimselerden, 22 yaşını doldurmuş erkekler ile 22 yaşını doldurmuş aile reisi kadınlar sigortalı sayılıyorlardı. Uygulama tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla 55 yaşını dolduran erkekler ise istekleri halinde kapsama alınıyorlardı. 36`ncı maddesinde ise `Kurumun prim alacakları;Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkif suretiyle de tahsil edilebilir` hükmü bulunuyordu. Ancak; `24 Temmuz 2003 tarihli ve 4956 sayılı Yasa, 2926 sayılı Kanunun "Kapsam" başlıklı 2`nci maddesini, "Kanunla veya kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın 3 üncü maddenin (b) bendinde tanımlanan tarımsal faaliyetlerde bulunanlar, bu Kanuna göre sigortalı sayılırlar` İlk tescil tarihinde ellisekiz yaşını dolduran kadınlarla, altmış yaşını dolduran erkekler istekleri halinde kapsamaalınırlar` şeklinde değiştirdi ve 2 Ağustos 2003 tarihinde yürürlüğe giren yasayla kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunan kadınların aile reisi olmaları şartı kaldırıldı." Zaten aile reisliği kurumunun hem Anayasa hem de Medeni Kanunda kaldırıldığını anlatan Bayraktar, şunları söyledi: "3 Ekim 2001 tarihinde Anayasanın 41 inci maddesine; `Aile Türk Toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır`, 22 Kasım 2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 186`ncı maddesinde, `Birliği eşler beraberce yönetirler` hükümlerine yer verilmiştir. Kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunan ve sattıkları ürün bedelinden tevkifat yapılan kadınların tevkifat tarihindenitibaren 2926 sayılı kanun kapsamında sigortalı sayılmaları yönündeki talepleri, 4956 sayılı kanunun yürürlük tarihinden önceki dönem olan 2 Ağustos 2003 tarihi öncesi dönemde kanunun açıkça sınırlayıcı hükmü sebebiyle reddedilmekteydi. Bununla ilgili birçok kadın çiftçimiz, dava açarak mahkeme kanalıyla hakları olan sigortalık tescilini yaptırdılar." Başından beri bu haksızlığa karşı çıkan Türkiye Ziraat Odaları Birliği, her platformda kadın çiftçilerimizle ilgili bu adaletsizliği dile getirmiştir. Bu konuda, iş mahkemelerinde tespit davaları devam eden 8.965, SGK lehine sonuçlanıp Yargıtay da devam eden 59, SGK aleyhine sonuçlanıp Yargıtay da devam eden 2007, Yargıtay`ca SGK lehine onanan 228, Yargıtay`ca Kurum aleyhine onanan 8.547 adet dava vardır. SGK aleyhine sonuçlanıp tescili yapılan 4.529 adet sigortalı mevcuttur." Bayraktar, TZOB`un uzun süredir üzerinde durduğu ve büyük önem vererek ilgili kurum ve kuruluşlar nezdinde girişimlerde bulunduğu tarımda çalışan kadınların sigortalılıkla ilgili hak kayıplarının giderilmesi konusunu, Yönetim Kurulunda olduğu Sosyal Güvenlik Kurumu gündemine taşıdığını ve tartışılmasını sağladığını söyledi.

Bayraktar, tüm bu çalışmalar sonucunda tarımda çalışan kadınların sigortalılıkla ilgili hak kayıplarının giderilmesi konusunda düzenlemeye gidildiğini belirterek sözlerini şöyle tamamladı: "2 Ağustos 2003 öncesi dönemde sosyal güvenlikten yararlanamayan kadınlar için hazırlanan yasal düzenleme, TBMM Genel Kurulunda görüşülerek kabul edilmiştir. Çiftçi kadınlarımızın hak kayıplarının giderilmesinde emeengi bir işverene hizmet akdi ile bği geçen tüm kurum ve kuruluş yetkililerine ve Yüce Meclise, kadınçiftçilerimiz adına şükranlarımı sunarım."
Kaynak: İHA