Bağış: Fransa Meclisi'nde tiyatro sahnelendi

Fransa‘da Ermeni yasa teklifi kabul edildi (Son Detaylar)

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Fransa Meclisi'nde boş koltuklara oynanan bir tiyatronun sahnelendiğini belirterek, ''Bu tiyatronun baş rolünde de maalesef seçim telaşını ırkçılığa sarılarak gidermeye çalışan bir Cumhurbaşkanı vardı. Ben buradan kendisine seslenmek istiyorum; Oy kazanmak ve yeniden seçilmek istiyorsan özgürlüklerden uzaklaşıp ırkçılığa sarılma, tam aksine özgürlüklere sarıl. Seçimlerde gericilik değil, ilericilik oy getirir'' dedi.

Sarıyer Halk Eğitim Merkezinde düzenlenen AK Parti Sarıyer İlçe Danışma Kurulu Toplantısında konuşan Bağış, Aydın Menderes'in vefat haberini almaktan büyük üzüntü duyduğunu söyledi.

Bağış, hükümet olarak, özgürlüklere ve demokrasiye yatırım yaparak, Türkiye'yi önemli bir yere getirdiklerini, ancak ''özgürlüklerin beşiği'' olarak adlandırılan Avrupa coğrafyasının farklı bir noktaya gittiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bunun son örneğini de dün Fransa Meclisi tarihi bir ayıbın içerisine girerek gösterdi. Dün Fransa Meclisi'nde boş koltuklara oynanan bir tiyatro sahnelendi. Bu tiyatronun baş rolünde de maalesef seçim telaşını ırkçılığa sarılarak gidermeye çalışan bir Cumhurbaşkanı vardı. Ben buradan kendisine seslenmek istiyorum; Oy kazanmak ve yeniden seçilmek istiyorsan özgürlüklerden uzaklaşıp ırkçılığa sarılma, tam aksine özgürlüklere sarıl. Seçimlerde gericilik değil, ilericilik oy getirir. Bunun nasıl olduğunu ve AK Parti örneğini biz sana parti yetkililerimiz aracılığıyla anlatırız. Bu, her şeyden önce Fransız halkına yapılmış bir hakarettir. Fransız halkı, Sarkozy'nin tahmin etmediği ölçüde özgürlükçüdür, özgürlüklerine sahip çıkacaktır. Fransız halkının zihinlerinde Fransız ihtilalinin üç sembolü hala kazınmış bir şekilde duruyor. 'Eşitlik, özgürlük, kardeşlik'. Bugün Sayın Başbakan'ın Sarkozy'e gönderdiği mektup, Kanuni'nin Fransuva'ya gönderdiği mektubun devamıdır. 75 milyona 'katil' demeye kalkan zihniyete hep beraber dik duruşla cevabımızı veririz.''

Fransız halkının da en ez Türk halkı kadar bu tasarıdan rahatsız olduğunu ifada eden Bağış, Çanakkale Savaşı'nda geçen bir anekdotu paylaşarak, şunları kaydetti:

''1915 Çanakkale Savaşlarında Seddülbahir cephesinde savaşan, bir kolu ve bacağının dizden altını kaybeden Fransız tümen komutanı general Gouroud, savaştan sonra anılarında Türk askerinden şu şekilde bahsediyor; 'Fransızlar Türkler gibi mert bir milletle savaştıkları için daima iftihar etmelidirler. Hiç unutmam. Savaş alanında yoğun bir süngü taarruzundan sonra yaralı ve ölülerin arasında dolaşıyorduk. Az evvel, Fransız ve Türk askerleri süngü süngüye gelip ağır kayıplar vermişlerdi. Bu sırada gördüğüm bir hadiseyi ömrüm boyunca unutmayacağım. Yerde bir Fransız askeri yatıyor, bir Türk askeri de kendi gömleğini yırtmış onun yarasını sarıyor, kanlarını temizliyordu. Tercüman vasıtasıyla şöyle bir konuşma yaptık: Niçin öldürmek istediğin askere yardım ediyorsun? Mecalsiz haldeki Türk askeri cevap verdi; Bu Fransız yaralanınca cebinden yaşlı bir kadının resmini çıkardı. Bir şeyler söyledi anlamadım, ama resimdeki kadın herhalde annesiydi. Benim, geride bekleyen anam, babam kimsem yok. İstedim ki o kurtulsun, annesinin yanına dönsün. Bu asil ve alicenap duygu karşısında hüngür hüngür ağlamaya başladım. Bu sırada emir subayım Türk askerinin yakasını açtı. O anda gördüğü manzara karşısında yanaklarından sızan yaşların donduğunu hissettim. Çünkü Türk askerinin göğsünde bizim askerinkinden çok daha büyük bir süngü yarası vardı. Bu yaraya bir tutam ot tıkamıştı. Az sonra ikisi de öldüler.''

Bağış, Türk halkının savaş anında dahi düşmanına saygı göstermiş, yara kaşımamış, aksine yara sarmış bir medeniyetin mensupları olduğunu ve bununla her zaman gurur duyulmaya devam edileceğini söyledi.