Bir Garip Dolandırıcılık Davası
AK Parti Dalaman İlçe Başkanı Onur Turgut ile Almanya'da yaşayan Rıza Gül arasında ilginç bir hukuk mücadelesi devam ediyor.
İddialara göre, 30 Eylül 2010’da Onur Turgut, Rıza Gül’den, Dalaman Yat Limanı yapılacak bölgedeki 42 dönümlük bir araziyi almak 650 bin euro nakit para aldı, karşılığında da 200 bin, 200 bin ve 350 bin euroluk 3 adet senet verdi.Aradan geçen süreçte Onur Turgut arazi ile ilgili herhangi bir işlem yapmayınca Rıza Gül, 200 bin EURO’luk senetle icra takibine başlattı. Onur Turgut’da buna karşılık dolandırıcılık davası açtı.Halen devam eden dava sürecinde Onur Turgut’un imzaladığı iddia edilen senetler 4 kez incelemeden geçirildi. İstanbul Üniversitesinin 21 Mart 2011 tarihli raporu, Aydın/Söke Jandarma Bölge Kriminal Laboratuvar’ının 05 Mayıs 2011 tarihli raporu ve Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 20 Mayıs 2011 tarihli raporunda imzaların Onur Turgut’a ait olduğu belirtilirken, yine Adli Tıp Kurumunun 27 Haziran 2011 tarihli raporunda ise imzanın Onur Turgut’a ait olmadığı belirtiliyor. İşin ilginç yanı ise Adli Tıp Kurumunda iki ayrı raporun altında da Adli Fen Bilimleri Uzmanı, Daire Başkan Vekili Prof.Dr.H.Bülent Üner’in imzasının bulunması.3 RAPOR ONUR TURGUT DEDİKonu ile ilgili iddialarda bulunan Hıdır Kesici, sürecin 2010 yılı Eylül ayında Onur Turgut’la buluşmalarının ardından başladığını belirterek, “Almanya’da oturan halamın kocasının kardeşi Rıza Gül, 30 Eylül’de Dalaman’a geldi. Bana gel, bir işimizi var dedi ve beni Dalaman Belediye Parkına götürdü. Bir süre sonra da Onur Turgut çıktı geldi.Cebinden 2-3 tane senet çıkarttı, Rıza Gül’e uzattı, Rıza’da bana doldur dedi. Onur Turgut bilgilerini verdi, 2 tane 200 bin euroluk, 1 tane de 350 bin euroluk senet doldurdum. Onur Turgut senetleri kaşeledi ve imzaladı. Ardından Rıza Gül yanındaki çanta’dan 650 bin euro nakit para çıkardı ve Onur Turgut’a verdi. Ben birşey anlamadan her ikisi de sonra görüşürüz diyerek ayrıldı.Yaklaşık 5 hafta sonra Rıza Gül yine geldi, Onur Turgut’un kendisini oyaladığını söyledi. Rıza Gül’e nolduğunu sorduğumda bana, Onur Turgut’la görüştüğünü, kendisine 42 dönümlük bir arazi gösterdiğini ancak arazinin köylülerde olduğunu söylemiş ve 2-3 güne bu yeri alabileceğini söylemiş. Sonra parayı aldıktan sonra oyalamaya başlamış. Köylüler daha fazla para istiyor, köylü kıvırıyor, ben bu işi halledeceğim, olmazsa kendi yerimden yer vereceğim sana demiş. Rıza Gül’de yok ya bana gösterdiğin yeri alacaksın, yada paramı ver demiş.Ardından senedi İstanbul Mahkemelerine verdi. Avukat’da senetlerden bir tanesini icraya soktu. Onur Turgut icrayı duyunca, bu imza benim değil, böyle bir şey yapmadım diye mahkemeye itiraz etti. Emniyet’e gidiyor beni dolandırdılar diyor, Emniyet kendisini mahkemey yönlendirmiş ancak mahkemeye dava açmamış.İstanbuldaki Mahkeme ise bu arada senedi ve Onur Turgut’la ilgili bazı evrakları Adil Tıp Kurumuna gönderiyor. 2-3 ay sonra, raporun çıkmasına yakın bir zamanda Onur Turgut, Rıza Gül. Hıdır Kesici benim eşim için, beni dolandırdılar diye suç duyurusunda bulunmuş. Bizim ifadelerimizi aldılar, bu süreçte Adli Tıp Kurumundan imzanın Onur Turgut’a ait olduğu yönünde rapor çıktı.Onur Turgut’da buna karşın İstanbul’dan özel bir kurumdan imzaların kendisine ait olmadığı yönünde rapor alarak mahkemeye sundu. Duruşma hakimi de bunun üzerine tekrar incelemeye gönderiyor. Bu arada Dalaman Savcılığı da evrakları Jandarma Kriminal’e gönderiyor. Kriminal’den kapsamlı bir rapor geldi, raporun sonucunda göre Onur Turgut’un imzalarında çelişki olduğu ve imzanın Onur Turgut’a ait olduğu yazılı.3.olarak da, Adli Tıp Kurumundan da heyet raporunda imzanın Onur Turgut’un el ürünü olduğu raporu çıktı” dedi.Olayın kendisi ile hiç alakasının bulunmadığını söyleyen Hıdır Kesici, ben sadece o gün orada senedi doldurdum. Ancak şimdi çete kapsamında yargılanıyorum. Dolandıran Onur Turgut, Dolandırılan Rıza Gül, yargılanan ise benim” dedi.Onur Turgut’un Ak Parti ilçe başkanlığını da kalkan olarak kullandığını söyleyen Hıdır Kesici, “Kendisi ilçe başkanlığını kullanıyor. Bu pozisyonda olmasaydı çoktan bu karar çıkardı. Konuyu Ak Parti Genel Başkanlığına ilettim, Ekrem Erdem’i aradım ve olayı anlattım. İl Başkanına da ilettim, ben onun arkasındayım, bu işleri biliyorum diye telefonu yüzüme kapattı. İl Başkanına belgeleri gönderdim ama birşey çıkmadı. İl Başkanını tanımıyorum, hiç görmedim hiç ama Onur Turgut’u kolluyor, bu adamın bu parayı aldığını bilmesine rağmen kolluyor” dedi.RIZA GÜL İLE BUGÜNE KADAR HİÇ KARŞILAŞMADIMİddiaları ilettiğimiz Onur Turgut ise, bu kişilerle bugüne kadar hiç karşılaşmadığını belirterek, “Geçen yıl yurtdışındaydım, büroma ihbarname gelmiş. Döndüğümde senet olduğunu öğrendim, olayı araştırmaya başladık ve avukatla itirazda bulunduk” dedi.Çetenin kurbanı olduğunu söyleyen Onur Turgut, “Rıza Gül denilen kişiyle bugüne kadar hiç karşılaşmadım, ömrüm boyunca da senet hiç kullanmadım. Senet nasıl yazılır onu dahi bilmem. Bu işin yurt dışı, İstanbul ve Dalaman ayağı var. Ben bunların ilk kurbanıyım. Ellerinde daha başka kişilerin de senetlerinin olduğunu söylüyorlar” dedi.Rıza Gül’ü bugüne kadar hiç görmediğini tekrarlayan Onur Turgut, “Bugüne kadar görülen davaların hiç birisine katılmadı. Kendisini görmek istedim, mahkemeye ilettim ama daha bir kez bile göremedim. Kendisini araştırdık. Türk vatandaşlığından atılmış, Alman vatandaşı. Türkiye’ye giriş yasağı bulunuyor. Şu anda Almanya’da devletin verdiği 200 EURO maaşla hayatını sürdürmeye çalışan birisi. Bu adam 650 bin EURO’yu nereden bulmuşda bana vermiş? Tapu almadan kim kime bu parayı verir? Araştırdım, bunun nasıl yapıldığını da biliyorum. Benim imzamı almışlar, bir taraftan bir tarafa taşımışlar. Nasıl profesyonelce yapıldığını da öğrendim” dedi.Senetlerdeki yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını söyleyen Onur Turgut, “Konu ile ilgili Ağır Ceza’da dahil olmak üzere pekçok merciide dava açtım. Suçlu olan bir kişi dava açar mı? Haklıysalar niye hakkımda dava açmıyorlar? Mahkemeye bile gelmiyorlar. Şu anda benim ve şirketim Ontur’un üzerindeki malvarlıklarının tamamında tedbir var. Ben yanımda 150 kişi çalıştırıyorum, bunların aylıklarını nasıl ödüyorum diye hiç kimse düşünmüyor. Bu dava başladığından bu yana 150 bin lira avukatlara para ödedim, genel olarak da 3 milyon liraya yakın masrafım oldu. Davayı kazanırsam bunu kim karşılayacak” dedi.Dalaman’da 16 yıldır esnaflık yaptığını söyleyen Onur Turgut, “16 yıldır bu işi yapıyorum, 150-200 tane bina yaptım. Bir kişiyle en ufak bir olayım var mı? Bir kişiyi dolandırmış mıyım? Ayrıca nasıl ilçe başkanlığını kullanabilirim ki? Bu olay başladığında ben ilçe başkanı bile değildim” dedi.Ailesinin tehdit edildiğini söyleyen Onur Turgut, “Karşı tarafın avukatı beni aradı anlaşalım dedi. Niye anlaşacağım, bunlarla tüm gücümle sonuna kadar uğraşacağım. Eğer suçluysam zaten bir dakika bile beni tutmasınlar atsınlar içeri” dedi.BÜTÜN İLÇE BAŞKANLARIMIN ARKASINDAYIMHıdır Kesici’nin, Onur Turgut’u kolladığını iddia ettiği Ak Parti İl Başkanı Nihat Öztürk ise İlçe Başkanının arkasında olduğunu belirterek, “Ben bütün ilçe başkanlarımın arkasındayım” dedi.Ak Parti’nin Muğla’da 13 tane ilçe başkanı olduğunu söyleyen Nihat Öztürk, “Onur Turgut bizim aynı zamanda İl Genel Meclis Üyemiz. Eğer şahsıyla ilgili bir problemi varsa o şahsını ilgilendirir. Ancak biz kurumsal bir teşkilatız. Hata yapan hiçbir arkadaşımızı aramızda barındırmayız. Yüz kızartıcı suçu olan, parasal yönden sıkıntılı işlere giren ve namus meselesi olan hiç bir arkadaşı teşkilat içinde barındırmayız” dedi.Konu ile ilgili yanına hiç kimsenin gelip görüşmediğini söyleyen Nihat Öztürk, “İddiaları varsa gelsinler görüşelim. Ama hiç kimse gelmedi. Telefonla aradılar, konuyla ilgili hem ben, hem de Genel Merkezimiz Onur Turgut’u çağırdı ve görüştü. Olayı sorduk, kendisi bize hiç alakasının olmadığını söyledi. Olay şu anda mahkemeye intikal etmiş ve mahkeme safhasında. Bana evraklar faksla geldi, onu da ben Genel Merkez’e ulaştırdım” dedi.Ak Partili olan herkesin arkasında olduğunu söyleyen Nihat Öztürk, “Ancak insanları sıkıntıya düşüren, ahlaksızlık yapan hiç kimse ile, babam olsa bile aynı yolda yürümem. Benim ilçe başkanıma güvenmeden siyaset yapmam söz konusu olabilir mi? Bana arkasındayım diye suçluyorlar, evet bunu söyledim. Ben 13 ilçe başkanımın da, belde başkanlarımın da arkasındayım. Ama ahlaksızlığa, ranta pisliğe bulaşmayacak. Bulaştığı ispat olursa aynı yolda dahi yürümeyiz, yolumuzu değiştiririz. 10 tane şahit getirirsin ispatlarsın tamam ama böyle birşey de olmadı ki. Haklıysalar ben onların sonuna kadar arkasında olurum, bunun haricinde ise ilçe başkanım hakkında benden başka bir şey duymak istemeleri bile abes. Yoksa niye ilçe başkanımın arkasında durayım. Yanlışın arkasında durmam ben, varsa bir sıkıntı, biz sonuna kadar mazlumun arkasında oluruz” dedi.İl Başkanlarının ilçe başkanlarını görevden almak gibi bir yetkisinin bulunmadığını söyleyen Nihat Öztürk, “Benim böyle bir yetkim yok. Ancak yanlış olduğuna inanırsan MYK’ya iletirsin. Hadi diyelim ben görevden aldım, iyi de Onur Turgut İl Genel Meclis üyesi, buradan istifa etmeyince görevden alamazsın” dedi.
Kaynak: İHA