400 AB projesi içerisinden ilk 23`e giren ve Kastamonulu balıkçılarında ortağı olduğu “Karadeniz`de AB Standartlarında Sürdürülebilir Balıkçılığın Desteklenmesi Projesi” kapsamında Kastamonu`da sivil toplum kuruluşlarına yönelik başlatılan eğitim çalışmaları sürüyor. Eğitimlerin ikinci ayağı Kastamonu Esnaf ve Sanatlar Odası Birliği toplantı salonunda gerçekleştirildi. Sinop Üniversitesi Su ürünleri Fakültesi`nden Yrd. Doç. Dr. Süleyman Özdemir, Doç Dr. Hünkar Avni Duyar ve araştırma görevlisi Ercan Adem`in sunumlarıyla gerçekleştirilen eğitim programında sivil toplum kuruluş temsilcilerine; sürdürülebilir balıkçılık, balıkçılıkta AB standartları, balığın beslenmedeki yeri ve balık işleme teknolojileri konularında sinevizyon gösterimi eşliğinde bilgilendirme yapıldı. Program sırasında katılımcılara bilgilendirici broşürler ve balık boyu ölçüm cetvelleri dağıtıldı. Proje faaliyetlerinin ücretsiz yapılacak tiyatro gösterimleri ve balıkçılara yönelik eğitimlerle devam edeceği bildirildi. Sinop AB Proje Koordinasyon Merkezi tarafından hazırlanan projenin ortakları arasında Sinop Üniversitesi, Kastamonu Sanayi ve Ticaret Odası, Tarımsal Kalkınma Vakfı, Letonya`dan Pazarlama Ortaklık Konseyi, Romanya`dan Bizim Deniz Derneği yer alıyor. Proje ile; Sinop ve Kastamonu bölgesinde yaşayan balık üretici, satıcı ve tüketicileri ile sektörle yakından ilgili paydaşlarda, AB müktesebatının pazarlama ve kalite standartlarını içeren mevzuat ve uygulamalarına dair farkındalık oluşturulması hedefleniyor. Kastamonu Esnaf ve Sanatlar Odası Birliği toplantı salonunda gerçekleştirilen “Sağlıklı Beslenme ve Su Ürünlerinin Önemi”nin anlatıldığı programda konuşan Sinop Üniversitesi Su ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Süleyman Özdemir, Türkiye`nin balık stokunun her geçen gün azaldığını söyledi. Balıkçılık teknolojisinin ilerlemesi ile daha çok balık avlandığını ve avlanmanın kontrolsüzce yapıldığını belirten Özdemir, “Avlanmaya devam edilmesi halinde yarın avlayacak balık bulamayacağız. Sürdürülebilir balıkçılık için balıkları en az bir kere üredikten sonra avlamalıyız. Balıkçılık ve su ürünleri faaliyetlerinin balık sayısının sürekli yenilebilmesine ve deniz eko- sisteminin korunmasına olanak vermek için uluslararası işbirlikleri oluşturulmalıdır. Bilinçli tüketiciler olarak duyarlı davranıp balıkçılığı sürdürebilir olmasına katkı sağlayabilmeliyiz” dedi.
