İasob Başkanı Uğurtaş `enerji Verimliliğini` Washington`a Taşıdı

Bu yıl 30`uncusu düzenlenen Türk-Amerikan İş Konseyi`nın davetiyle 30 Ekim- 2 Kasım tarihleri arasında Washington`da düzenlenen konferansa konuşmacı olarak katılan İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi (İAOSB) Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Uğurtaş, sanayide enerji verimliliği ve `Sıfıra Yakın Bölge` projesi hakkında aralarında Bakanlar, Milletvekilleri, Büyükelçi ve Başkonsolosların da yer aldığı Türk ve Amerikan iş dünyasından katılımcılara bilgi verdi.

İasob Başkanı Uğurtaş `enerji Verimliliğini` Washington`a Taşıdı
31 Ekim`de düzenlenen resepsiyonun `Türk-Amerikan İşbirliği` konuşmasını ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton gerçekleştirdi.Aynı gün düzenlenen “Enerji ve Altyapı” konulu oturumda sanayide enerji verimliliğinin önemi ve bu doğrultuda hazırladıkları `Sıfıra Yakın Bölge` projesi hakkında katılımcıları bilgilendiren İAOSB Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Uğurtaş, bu çalışmaların uygulamaya geçebilmesi için enerji verimliliği konusunda yapılacak yatırımların devlet destekleri ve hibe programları kapsamına alınması gerektiğini söyledi. Türkiye`nin enerji verimliliği konusunda bir yerlere gelebilmesi için sanayicilerin konuyla ilgili yapacağı çalışmalara hibe ve uygun faiz oranlı kredi imkanlarının verilmesi gerektiğine dikkat çeken Uğurtaş, bu konuda Türk hükümetinin sanayicilere gereken desteği vereceğine inandıklarını bildirdi.Her geçen gün enerji tüketiminin arttığına ve toplam enerji kaynaklarının yarısından fazlasının son 20 yıl içinde tüketilmiş olduğuna dikkat çeken Uğurtaş, `Artık üretim yapmak kadar çevreye etkilerimizi de ön plana almak zorundayız. Türkiye`nin de üye olduğu Uluslararası Enerji Ajansı`nın verilerine göre 1973 ile 2009 yılları arasında Enerji Toplam Tüketimi yüzde 78,7 oranında artmıştır. 2009 yılında Enerji Toplam Tüketimi içinde sanayinin payı yüzde 27,3`tür. Bu da sanayide enerji verimliliğinin önemini ortaya koymaktadır” diye konuştu.Organize Sanayi Bölgelerinin, ortak altyapı tesisleri ile işletme başına bireysel altyapı maliyetlerini minimize ederek; elektrik, su, doğalgaz dağıtım hizmetlerinin kaliteli ve kayıpsız verilmesini sağladığını hatırlatan Uğurtaş, arıtma tesisleri ile de çevreye zararlı etkilerin ortadan kaldırıldığını söyledi. Organize Sanayi Bölgelerinin enerji verimliliği konusunda da diğer kurum ve kuruluşlara öncü olacağına inandıklarını belirten Uğurtaş, bu doğrultuda İAOSB`nin yaptığı `Sıfıra Yakın Bölge` projesi hakkındaki detayları katılımcılara aktardı. Uğurtaş, proje ile ilgili şu bilgileri verdi: "Yürütmekte olduğumuz Sıfıra Yakın Bölge Projesi ve benzeri projeler sayesinde dünya kaynaklarının ve enerjinin daha bilinçli tüketilmesi ve sanayi maliyetlerinin azaltılmasına katkı sağlanacaktır. Bu sayede işletmelerin ve dünyanın geleceği olumlu yönde etkilenecektir. İşletmelerin ayakta kalması ve büyümesi ile birlikte, bizim ve çocuklarımızın geleceği olan dünyamızın da ayakta kalması sağlanacaktır. Türkiye için bir pilot çalışma olan bu proje ile bölgemizde faaliyet gösteren 20 sanayi firmasının tesislerinde enerji verimliliğine yönelik ön ve detaylı etütler yapılmaya başlanmıştır. Yapılan etütler, firmalarımızın enerji verimliliğine yapacağı yatırım projelerinin 18 ay gibi oldukça kısa geri dönüş süreleri ile hayata geçirilebileceğini göstermektedir. Sıfıra Yakın Bölge Projesinin 20 sanayi tesisinde başlatılmış olması enerji verimliliği projelerinin yaygınlaştırılması açısından bir araç olacaktır. Bu projeyi sadece 20 tesis ile sınırlı kalacak bir çalışma olarak değil, enerji verimliliği konusundaki fırsatları ortaya koyacak, Türkiye`de toplumda ve sanayicide oluşturacağı farkındalık ile çarpan etkisi yaratacak bir proje olarak görüyor ve önemsiyoruz"Sıfıra Yakın Bölge Projesi ile sanayicilerin, enerji ve kaynakların kullanımında verimliliğin önemi ile verimlilik arttırıcı projelerin sonuçları hakkında fikir sahibi olmalarının sağlanacağını ifade eden Uğurtaş, aynı zamanda Türkiye`nin net ithalatçı konumunda olduğu enerji sektöründeki verimlilik ile tasarruf edilen her birim enerjinin, dış ticaret açığının azalmasına katkı sağlayacağını söyledi. Enerjinin verimli kullanılmasını sağlamak için yapılacak olan yatırımların geleceğe ve çevreye yapılan yatırımlar olduğunun altını çizen Uğurtaş, “İnanıyoruz ki projeye katkıda bulunan tüm taraflar ve sanayicilerimizin çabaları ile tamamlanan projenin hayata geçirilmesi ile başarılı örnek projeler ortaya çıkacaktır” dedi.Türkiye ihracatının üçte birinin enerji ithalatına gittiğini hatırlatan Uğurtaş, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından geliştirilen 2010 - 2014 Stratejik Planında, alınacak enerji verimliliği tedbirleriyle, 2020 yılına kadar, sanayide yüzde 15, binalarda yüzde 27 ve ulaştırma sektöründe yüzde 7 oranında daha az enerji kullanılmasının hedeflendiğini söyledi. Bu seviyede enerji verimliliği uygulamaları ile Türkiye ekonomisine yılda yaklaşık 10 milyar dolarlık katkının sağlanacağına dikkat çeken Uğurtaş, bu bağlamda İAOSB olarak üzerlerine düşen görevleri yerine getirmenin haklı gururunu yaşadıklarını söyledi. Uğurtaş, “Sanayide Enerji Verimliliği konusunda bir gelişme sağlamak üzere adım attığımız Sıfıra Yakın Bölge projesinde bizi partner olarak seçen Amerikan Enerji Bakanlığı`na ve TDA`ye; bu konuda desteklerini eksik etmeyen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı`mıza ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı`mıza şahsım ve Organize Sanayi Bölgemizde faaliyet gösteren 550 firma adına teşekkür etmek istiyorum” dedi.Enerjinin akıllı kullanımının, en az yenilenebilir enerji kaynakları yaratmak ve kullanmak kadar önemli olduğuna dikkat çeken Uğurtaş, bu nedenle enerji verimliliğinin, sürdürülebilir bir dünya için; bölge, coğrafya, ülke ayrımı olmadan herkesin önceliği olması gerektiğini söyledi. Sürdürülebilirliğin, bugünün ihtiyaçlarını karşılarken; yarınki kuşakların kendi ihtiyaç duyacakları kaynakları bulma şansını riske atmamak anlamına geldiğini vurgulayan Uğurtaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Enerjiyi kullanırken çocuklarımızın ve torunlarımızın kaynaklarını tüketiyoruz. Bu nedenle enerji verimliliği konusunda sanayicide ve toplumda farkındalık yaratmak büyük önem taşımaktadır. Kalkınma süreçlerini daha önce tamamlayan gelişmiş ülkeler, bu farkındalığın yaratılmasından önce dünya kaynaklarını müsrifçe kullanmıştır. Halbuki çevre ve enerji ile ilgili konular, doğası gereği evrenseldir ve evrensel düşünülmelidir. Çin ve Hindistan gibi büyük ve gelişen ülkeleri de içeren G-20 ülkeleri, küresel ticaretin yüzde 80`ini ve ekonomik üretimin yüzde 90`ını oluşturmaktadır. Uluslararası Enerji Ajansı`nın tahminlerine göre önümüzdeki 20 yılda 34 OECD (Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü) ülkesi, enerji tüketimindeki artışın yüzde 12`sini oluşturacak. 2030 yılı itibarı ile OECD ülkelerinin toplam enerji tüketimindeki payı, şu anki seviyesi olan yüzde 46`dan sadece yüzde 36`ya düşecektir. Geçtiğimiz yüzyılda sadece Amerika Birleşik Devletleri`nin gelişmekte olan ülkelerin toplamından daha fazla karbondioksit açığa çıkarttığı bir gerçek iken, 2030 yılı itibarı ile Çin`in yıllık emisyonunun tüm OECD ülkelerinin toplamına erişeceği hesaplanmaktadır. Geldiğimiz noktada, gelişmiş ülkelerin sorumluluk alarak enerji verimliliği konusunda gelişmekte olan ülkelere destek olması gerekir. Bu destek, hibe programları, uygun koşullarda finansman olanakları, teknik destekler olarak hayata geçirilebilecektir. Bu dönemde enerji verimliliği, hem ülkelerin makro politikalarının, hem de yaşamlarının devamını sağlamak isteyen firmaların en önemli konuları arasında yer almaktadır"Katılımcılara enerji verimliliği konusunda yaptığı çalışmalarla beğeni toplayan İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi hakkında bilgi veren Uğurtaş, 7,5 milyon metrekare alana sahip olan ve 1990 yılından beri faaliyette bulunan İAOSB`nin Türkiye`nin en büyük ve en modern sanayi bölgeleri arasında yer aldığını bildirdi. Bölge`de faaliyet gösteren sanayicilerin yıllık toplam cirosunun 4,5 milyar dolar, ihracatının 2,5 milyar dolar, ithalatının ise 1 milyar dolar seviyesinde olduğunun altını çizen Uğurtaş, Bölge için çevreye duyarlılık ve sürdürülebilir çevrenin her zaman ön planda olduğunu vurguladı. Bu bağlamda Bölge`de yer alan sanayi kuruluşları için gerekli olan kesintisiz ve kaliteli enerjiyi sağlayabilmek amacıyla 1996 yılında kendi Enerji Santrallerini de kurduklarını dile getiren Uğurtaş, Bölge`de faaliyete geçen işletmelerle birlikte devreye alınan atık su arıtma tesislerinin günlük 21 bin metreküplük atık su arıtma kapasitesi ile dünya standartlarında arıtma yaptığını sözlerine ekledi.
Kaynak: İHA