İthal Kurbanlıklar Lüleburgaz’da Alıcısını Buluyor

Et Balık Kurumu ve özel sektör tarafından ithal edilen kurbanlık hayvanlar Kırklareli’nin Lüleburgaz ilçesinde alıcısını buluyor.

İthal Kurbanlıklar Lüleburgaz’da Alıcısını Buluyor


İstanbul’un Avrupa yakası ile Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli illerinde vatandaşların kurbanlık ihtiyacının karşılanması için geçen yıldan bu yana büyük ve küçükbaş ithalatı yapılıyor. İthal edilen büyükbaş hayvanlar gemilerle Tekirdağ Limanı`na getirildikten sonra buradan TİGEM’e bağlı Lüleburgaz ilçesindeki Türkgeldi Tarım İşletmeleri`ne naklediliyor.

Geçen yıl Uruguay’dan ithalat edilen “Angus” adı verilen büyükbaş hayvanlara yenileri eklendi. Yeni Zelanda’dan ise Limuzin, Chavrolin, Mental, Herreford adı verilen türler getirildi. Angusa göre daha uysal olduğu gözlemlenen yeni büyükbaş kurbanlıklar Lüleburgaz’da alıcısıyla buluşuyor.


Gerek Trakya il ve ilçelerinde ve gerekse İstanbul’un Avrupa Yakası’ndan gelen insanlar kurbanlıklarını alarak ayrılıyor. Bununla birlikte geçen yıl İstanbul’da sadece bir noktada ithal hayvan satışı yapılırken Et Balık Kurumu “Friendchieng” modeliyle 6 noktada daha kurbanlık satışını gerçekleştiriyor.


Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları, Et ve Balık Kurumu Genel Müdürü Bekir Ulubaş, Lüleburgaz ilçesindeki Türkgeldi Tarım İşletmeleri Tesisleri’nde incelemelerde bulundu.

Burada bir açıklama yapan Müsteşar Vedat Mirmahmutoğulları, Trakya Bölgesi’nin hayvan hastalıklarına karşı ariliğinin korunması ve bölge insanının mağdur olmaması için Et ve Balık Kurumu ile özel sektör tarafından kurbanlık hayvan ithalatının yapıldığını söyledi.

Kurbanlık hayvan konusunda bölgede herhangi bir sıkıntının olmadığını kaydeden Mirmahmutoğulları, yerli üretim, ithalat ve Anadolu’dan şartları sağlayanlarla birlikte bölgede 52 bin civarında büyükbaş kurbanlık hayvan popülasyonu bulunduğunu anlattı.


Geçen yıl bölgede 17 bin büyükbaş hayvan kesildiğini vurgulayan Mirmahmutoğulları, “95 bin de küçükbaş kesilmişti. Bu yıl 50-51 bin büyükbaş, 160 bin de küçükbaş hayvan var. 60 bin dolayında İstanbul’un ilçelerinde, Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli’nde kurbanlık küçükbaş hayvan mevcut. Toplamda ithalatla birlikte 160 bin civarında küçükbaş arz imkânı bulunuyor. Bunun tedarikinde hiçbir sorun yoktur. Şu anda hem Trakya yakasında işletmeler hem de pazarlar hayvanlarla. Geçen yıl İstanbul’da bir noktada satış yapılıyordu. Şimdi ise friendchieng modeli ile 6 tane yerde et balık kurumunun kurbanlık hayvanları satılıyor.” dedi.


Trakya’nın dışında hiçbir ile kurbanlık hayvan ithalatı yapılmadığının altını çizen Müsteşar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Anadolu’dan İstanbul’un Anadolu yakasında gelen büyükbaş hayvan sayısında yüzde 50 artış var. Ülke genelinde geçen yıla oranla yüzde 30’luk bir artış söz konusu. Bu da çok şükür hayvancılığımızın gelişmekte olduğunu gösteriyor.”

Bu yıl ithal edilen hayvan sayısıyla ilgili bilgi veren Vedat Mirmahmutoğulları, “Et Balık Kurumu 18 bin büyükbaş Et Balık Kurumu ithalat yaptı. 15 bin özel sektör yaptı. 60 bin dolayında da küçükbaş kurbanlık hayvan ithalatı var. Geri kalanlar ise bu bölgenin hayvanları. Anadolu yakasından bu tarafa kurbanlık hayvan geçişi yoktur. Ama Trakya yakasında bir mecburiyettir. Çünkü Trakya’da üretilen hayvan sayısı buradaki vatandaşımızın kurban ihtiyacını karşılayacak düzeyde değil. Bu durumda burada çok ciddi fiyat yükselir. Bir taraftan da Anadolu’dan baskı artar. Burada kurbanlık alacak vatandaşlara yazık değil mi? Kim kazanacak bu durumda? Spekülatörler…” açıklamasını yaptı.


İstanbul’un Anadolu yakasında kurbanlık hayvan sahiplerinin yaptığı eylemleri de değerlendiren Mirmahmutoğulları, sözlerine şöyle devam etti: “O eylemler şu demek: Ey Trakya’daki üreticiler, ey devlet, sen dünya kadar maliyet ödedin. Burayı hastalıktan ari hale getirdin. Bunu da dünya Hayvan Sağlığı Örgütü deklare etti. Ama ben bu hastalığı oraya taşımak istiyorum. Bu o, demek. Buna hiçbirimiz razı olmazsınız. Yoksa biz bilmiyor muyuz. Açarız. İthalatı da yapmayız. İçerideki üretim çok ciddi. Dolasıyla ona prim vermek mümkün değil. Onun bir de manipule edilme özelliği var. Vatandaşlarımızın, üreticinin dikkatli olması lazım. Şimdi şartları sağlıyor olsa zaten geliyor, bir sorun yok. Dün gittim gezdim. Kastamonu’dan 300 tane gelmiş. Şartları sağlıyor. Sen hem şartları sağlamıyorsun hem de hastalıktan ari kılınması için bedel ödenmiş, Türkiye hayvancılığı için ihracat üssü olacak, damızlık üretim merkezi olacak bir projeyi distrobe ediyorsun. Buna kimse müsaade etmez.”