Kazakistan’da Eski Türk İnanışları Semineri Yapıldı

Kazakistan’ın başkenti Astana’da Yunus Emre Kültür Merkezi tarafından Eski Türk İnanışları Semineri düzenlendi.

Kazakistan’da Eski Türk İnanışları Semineri Yapıldı


Yunus Emre Türk Kültür Merkezi kültürel alandaki faaliyetlerine bir yenisini daha ekledi. Astana`daki merkez tarafından “İslam Öncesi Dönemde Türk İnanışları” konulu etkinlik düzenlendi.

Avrasya Üniversitesi öğretim üyeleri ile yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin katıldığı programa Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Özkul Çobanoğlu da seminerde bir konuşma yaptı.

Prof. Dr. Özkul Çobanoğlu yaptığı konuşmada sözlü edebiyatın hak ettiği ilgiyi görmediğini belirterek, “Edebiyat da bir kültürel araçtır. İnsan düşüncelerini, biriktirdiği deneyimleri yazının olmadığı o uzun süreçte diğer insanlara nasıl aktardı? Yazıdan önce hafıza vardı. Hafıza şiirle daha işlevsel oldu. Sonra şiire ritim eklendi. Tabiatla mücadelenin güçlü izlerini mitolojide de bolca görürüz. Sözlüklerdeki kelimeler de bu mücadelenin izlerini taşır. Edebiyat sözle başlamıştır. Ancak ben sözlü edebiyatın hak ettiği ilgiyi görmediğini düşünüyorum.” diye konuştu.


“Bizim adlarımız farklı ama soyadlarımız aynıdır.” diyen Çobanoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Bizim adımız Oğuz, soyadımız Türk’tür. Biz Oğuz Türk’üyüz. Sizin de adınız Kazak ama soyadınız Türk’tür.”

Sözlerine kadın medeniyeti olarak bilinen Amazonlar`ın da Türk kökenli bir medeniyet olduğunu belirterek devam eden Çobanoğlu, iKırım Kuban bölgesinde tarihçi Heredot’tan beri “Amazon Mezarları” olarak bilinen mezarlardan alınan DNA örneğinin, Batı Moğolistan’da Bayan Ölgey bölgesinde yaşayan Meryem Bayramgül’ün DNA’sıyla birebir örtüştüğünün tespit edildiğini belirtti. Çobanoğlu, Tuva Türklerinin DNA’sı ile Kuzey Amerika’daki Kızılderililerin DNA’sının aynı olduğunun belirlendiğini belirtti. Konuşmasında Orhun Kitabeleri’nin önemine de değinen Çobanoğlu, seminer sonunda öğretim üyelerinden ve öğrencilerden gelen soruları cevapladı.