Chp Grup Başkanvekili İnce`den `bedelli` Yorumu
CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, CHP`nin bedelli konusundaki teklifiyle Meclis`e sunulan tasarının birbiriyle alakası olmadığını belirterek, "AK Parti`ninki `bas parayı al tezkereyi` teklifidir.
Bizim teklifimizde fakir fukara da gözetiliyordu" dedi.
Uluslararası Gazetecilere Özgürlük Platformu temsilcileriyle TBMM`de bir araya gelen Muharrem İnce, basın toplantısı düzenledi. İnce, "Seçim öncesi Sakarya Pamukova`da bir konuşma yaptım. Polis, AK Parti`yi eleştirdiğim için tutanak düzenledi. Savcılık dava açtı ve Meclis`te dokunulmazlığımın kaldırılması için fezleke geldi. Ben o fezlekeyi Meclis`te yırttım. Özelleştirmeyle satılan kamu arazilerini açıklamıştım. `Muharrem İnce hükümeti yıpratmaya çalışıyor` dediler. Ben daha önce söylediklerimitekrarlıyorum; `Hükümeti yıpratmak değil, yıkmak istiyorum. Tüm bunlara rağmen mücadelemize medya desteği olmadan devam ediyoruz" dedi.
Gazetecilere Özgürlük Platformu üyesi Orhan Erinç toplantıda yaptığı konuşmada, "1994`de kurulan platformumuzda sadece basın özgürlüğü için hiçbir siyasi görüşe yer vermeden mücadele ediyoruz. Türkiye`de hapisteki gazeteci sayısı borsa rakamları gibi. Borsa düşerken, hapisteki meslektaşlarımızın sayısı artıyor. Oda Tv davasında sanık olarak yargılanan arkadaşlarımızın duruşmasını adeta baştan aşağı kurgulanmış bir film seyreder gibi seyrettik. Uluslararası Gazeteciler Derneği`nin de desteğiylemücadelemize devam edeceğiz. Demokrasinin geri gelmesinin ve bu mücadelenin kolay olmayacağının farkındayız" dedi
Gazetecilik mesleğinin yargılandığını ifade eden Uluslararası Gazeteciler Derneği Başkanı Arne Köniç ise, "Medya özgürlüğü için halka ulaşmamız gerektiğini düşünüyorum. Politikacılarla da bir araya gelerek çözüm yolu oluşturmalıyız" diye konuştu
Muharrem İnce, Uluslararası Gazeteciler Derneği Başkanı Arne Köniç`in "Bize neler önerirsiniz" sorusunu şu şekilde cevaplandırdı: "Türkiye diktatörlüğe gidiyor. Bunu görmeyen Batılı dostlarımız ya saf ya da art niyetlidir. Türkiye`nin özgürleştiğini, demokratikleştiğini söyleyenlere inanamıyorum. Ülkemizde 63 gazeteci tutuklu, basılmamış kitaplar toplanıyor. Yakın bir zamanda referandum yaşadık. Bu referandumla birlikte Türkiye`nin 50 yıl geriye gideceğini, faşist bir devlet olacağını yabancı basın görmedi ve övgü dolu yazılar yazıldı. Türkiye bir parti devletine doğru giderken referandum Batı basınında gayet güzel olarak yer aldı.Biz AK Parti`nin palavralarını batı basınının doğru okumasını istiyoruz. Size pembe bir tablo sunmak isterdim ancak durum budur." Bir gazetecinin "devletin basın özgürlüğü için gözetici bir organ kurması mümkün müdür" sorusuna İnce, "Hükümeti eleştirdiğim için hakkımda dava açıldı. Kürsüde AK Parti`li bir vekil tarafından itildim. Meclis Başkanvekili bana küfür etti. Bir milletvekilinin başına bunlar geliyorsa sade bir vatandaş neler yaşar? Türkiye`de artık tarafsız bir organ yoktur. Meclis TV`den görüntü istiyoruz, korkudan veremiyorlar. ÖSYM, AK Parti`den önce en güvenilir kurumken şu anda öğrenciler yapılan sınavlara güvenemezhale geldi. Türkiye`de bağımsız bir kuruluş komik geliyor bana" yanıtını verdi. CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur ise, Özal ve Çiller döneminde gazetecilik yaptığını ancak hiçbir zaman böyle bir dönem yaşamadığını belirtti. Onur, "Muhalifliği satın alarak, ayar vererek, tehdit ederek, suça ortak ederek, o da olmazsa hapse atarak susturmaya çalışıyorlar" dedi
Toplantı sonrası bir gazetecinin bedelli askerlikle ilgili sorusu üzerine İnce, "Hükümet `bas parayı, al tezkereyi` politikasıyla bu işi çözdü. Bedelli askerlik ayrıcalıklı bir zümreye hitap ediyor. O zaman parayla yapıyorsak neden er olarak yapalım? Basalım parayı, verelim 1 milyon dolar. Hazır Orgeneral açığı da varken, orgeneral olarak yapalım" dedi
Kaynak: İHA
Uluslararası Gazetecilere Özgürlük Platformu temsilcileriyle TBMM`de bir araya gelen Muharrem İnce, basın toplantısı düzenledi. İnce, "Seçim öncesi Sakarya Pamukova`da bir konuşma yaptım. Polis, AK Parti`yi eleştirdiğim için tutanak düzenledi. Savcılık dava açtı ve Meclis`te dokunulmazlığımın kaldırılması için fezleke geldi. Ben o fezlekeyi Meclis`te yırttım. Özelleştirmeyle satılan kamu arazilerini açıklamıştım. `Muharrem İnce hükümeti yıpratmaya çalışıyor` dediler. Ben daha önce söylediklerimitekrarlıyorum; `Hükümeti yıpratmak değil, yıkmak istiyorum. Tüm bunlara rağmen mücadelemize medya desteği olmadan devam ediyoruz" dedi.
Gazetecilere Özgürlük Platformu üyesi Orhan Erinç toplantıda yaptığı konuşmada, "1994`de kurulan platformumuzda sadece basın özgürlüğü için hiçbir siyasi görüşe yer vermeden mücadele ediyoruz. Türkiye`de hapisteki gazeteci sayısı borsa rakamları gibi. Borsa düşerken, hapisteki meslektaşlarımızın sayısı artıyor. Oda Tv davasında sanık olarak yargılanan arkadaşlarımızın duruşmasını adeta baştan aşağı kurgulanmış bir film seyreder gibi seyrettik. Uluslararası Gazeteciler Derneği`nin de desteğiylemücadelemize devam edeceğiz. Demokrasinin geri gelmesinin ve bu mücadelenin kolay olmayacağının farkındayız" dedi
Gazetecilik mesleğinin yargılandığını ifade eden Uluslararası Gazeteciler Derneği Başkanı Arne Köniç ise, "Medya özgürlüğü için halka ulaşmamız gerektiğini düşünüyorum. Politikacılarla da bir araya gelerek çözüm yolu oluşturmalıyız" diye konuştu
Muharrem İnce, Uluslararası Gazeteciler Derneği Başkanı Arne Köniç`in "Bize neler önerirsiniz" sorusunu şu şekilde cevaplandırdı: "Türkiye diktatörlüğe gidiyor. Bunu görmeyen Batılı dostlarımız ya saf ya da art niyetlidir. Türkiye`nin özgürleştiğini, demokratikleştiğini söyleyenlere inanamıyorum. Ülkemizde 63 gazeteci tutuklu, basılmamış kitaplar toplanıyor. Yakın bir zamanda referandum yaşadık. Bu referandumla birlikte Türkiye`nin 50 yıl geriye gideceğini, faşist bir devlet olacağını yabancı basın görmedi ve övgü dolu yazılar yazıldı. Türkiye bir parti devletine doğru giderken referandum Batı basınında gayet güzel olarak yer aldı.Biz AK Parti`nin palavralarını batı basınının doğru okumasını istiyoruz. Size pembe bir tablo sunmak isterdim ancak durum budur." Bir gazetecinin "devletin basın özgürlüğü için gözetici bir organ kurması mümkün müdür" sorusuna İnce, "Hükümeti eleştirdiğim için hakkımda dava açıldı. Kürsüde AK Parti`li bir vekil tarafından itildim. Meclis Başkanvekili bana küfür etti. Bir milletvekilinin başına bunlar geliyorsa sade bir vatandaş neler yaşar? Türkiye`de artık tarafsız bir organ yoktur. Meclis TV`den görüntü istiyoruz, korkudan veremiyorlar. ÖSYM, AK Parti`den önce en güvenilir kurumken şu anda öğrenciler yapılan sınavlara güvenemezhale geldi. Türkiye`de bağımsız bir kuruluş komik geliyor bana" yanıtını verdi. CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur ise, Özal ve Çiller döneminde gazetecilik yaptığını ancak hiçbir zaman böyle bir dönem yaşamadığını belirtti. Onur, "Muhalifliği satın alarak, ayar vererek, tehdit ederek, suça ortak ederek, o da olmazsa hapse atarak susturmaya çalışıyorlar" dedi
Toplantı sonrası bir gazetecinin bedelli askerlikle ilgili sorusu üzerine İnce, "Hükümet `bas parayı, al tezkereyi` politikasıyla bu işi çözdü. Bedelli askerlik ayrıcalıklı bir zümreye hitap ediyor. O zaman parayla yapıyorsak neden er olarak yapalım? Basalım parayı, verelim 1 milyon dolar. Hazır Orgeneral açığı da varken, orgeneral olarak yapalım" dedi