Eski Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Başkanı`nın Yayın Yasağı Talebi Reddedildi
Anayasa Mahkemesi, Yüce Divan olarak yargıdaki rüşvet iddialarına ilişkin yapılan soruşturmada adı geçen eski Yargıtay 6.
Hukuk Dairesi Başkanı Hasan Erdoğan`ı yargılamaya başladı. Tarihinde ilk kez bir yüksek yargıcın davasına bakan Yüce Divan`a Haşim Kılıç başkanlık ediyor.
15 kişilik Anayasa Mahkemesi heyetinin Yüce Divan olarak görev yaptığı davada, duruşmaya Erdoğan ve avukatı Bülent Hayri Acar ile müdahil Ceyda Zeliha Erem ve avukatları katılıyor. Yargılamada, iddia makamında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Hasan Erbil, Yargıtay Cumhuriyet savcıları Mehmet Reis Koca ve Mehmet Beşir Güven bulunuyor.
Anayasa Mahkemesi, "Yargıtay 6. Hukuk Dairesi eski Başkanı Hasan Erdoğan`ın, eylemine uyan 26.09.2004 günlü, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu`nun 252. maddesinin (1) ve (2) numaralı fıkraları uyarınca cezalandırılması ve hakkında aynı Kanun`un 53. maddesinin uygulanması istemi ile ilgili duruşma" gündemiyle toplandı. Hasan Erdoğan ile avukatları ortak olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi üyesi Osman Paksüt, davaya bakmaktan çekilme başvurusu kabul edildi.
Hasan Erdoğan`ın avukatı Bülent Hayri Acar, 127 sayfalık dilekçedekileri aynen tekrar ettiklerini söyledi. 18 klasörün içerisinde kendisinin zorlayarak topladığı tek klasör olduğunu savunan Acar, yaklaşık 17 klasörün bu yargılamayla bir ilgisinin olmadığını iddia etti. Yargılanan fiilin rüşvet almadan ibaret olduğunu dile getiren Acar, sadece yargılamanın bununla sınırlı olacağını ileri sürdü. Bu davada öncelikle yargılanmayan fiilin bu dosyadan ayıklanmasını isteyen Acar, bunun yapılmaması halinde ise müvekkilinin yargılanmayan fiillerle muhatap edileceğini savundu.
Yetkisiz bir adalet başmüfettişinin yaptığı tespitler olduğunu iddia eden Acar, rüşvet alma iddiasıyla elbette yargılanacağını belirterek sorguda elde edilen hukuka aykırı bulguların burada kullanılamayacağını ifade etti. Bu delillerin tümünün hukuka aykırı olduğunu iddia eden Acar, teknik takiple elde edilen bulguların da hiçbirinin hukuka uygun olmadığını öne sürdü.
Usulsüz soruşturmada elde edilen her bulgunun hukuka aykırı olacağını iddia eden Acar, bunların da sorguda göz önüne alınamayacağını ileri sürdü. Başka soruşturmalar için alınan iletişim bilgilerinin müvekkiline karşı kullanıldığını iddia eden Acar, kimin özgürlüğü kısıtlanıyorsa sonuçlarına da onun katlanacağını ifade etti.
Avukat Acar`ın görüşlerine katılmadıklarını vurgulayan Ceyda Zeliha Erem, takdirin yüce heyetin olduğunu ifade etti. İddia makamı ise eylemle ilgisi olmayan delillerin esasa teşkil etmeyeceği için ayıklanma talebinin reddine, soruşturmanın başında hukuka aykırı delillerin olup olmadığının tespiti için HSYK`daki dosyanın getirilmesi gerektiğini ancak dosyanın bu aşamada bulunmadığından reddine, yayın yasağıyla ilgili talebin de reddine karar verilmesini istedi.
Yüce Divan 15 dakika duruşmaya ara verdi. Daha sonra Acar`ın talepleriyle ilgili ilgisi olmayan delillerin ayıklanmasının reddine, yayın yasağının bu aşamada reddine oybirliğiyle karar verildi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
İstanbul Dünya Ticaret Merkezi ile CNR Fuarcılık arasındaki bir davada, rüşvet verildiği iddialarıyla ilgili başlatılan soruşturmada eski Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Başkanı Hasan Erdoğan`ın adı geçiyordu. Erdoğan hakkındaki soruşturma, o dönem görevi başında olması sebebiyle Yargıtay tarafından yürütülmüştü. Yargıtay Başkanlar Kurulu ise Erdoğan`ın Yüce Divan`da yargılanmasına karar vermişti.
TCK`nın, rüşvet suçunu düzenleyen 252. maddesinin birinci fıkrası, rüşvet alan kamu görevlisinin, 4 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını, ikinci fıkrası ise rüşvet alan veya bu konuda anlaşmaya varan kişinin, yargı görevi yapan kişi olması halinde, birinci fıkraya göre verilecek cezanın üçte birden yarısına kadar artırılmasını öngörüyor.
15 kişilik Anayasa Mahkemesi heyetinin Yüce Divan olarak görev yaptığı davada, duruşmaya Erdoğan ve avukatı Bülent Hayri Acar ile müdahil Ceyda Zeliha Erem ve avukatları katılıyor. Yargılamada, iddia makamında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Hasan Erbil, Yargıtay Cumhuriyet savcıları Mehmet Reis Koca ve Mehmet Beşir Güven bulunuyor.
Anayasa Mahkemesi, "Yargıtay 6. Hukuk Dairesi eski Başkanı Hasan Erdoğan`ın, eylemine uyan 26.09.2004 günlü, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu`nun 252. maddesinin (1) ve (2) numaralı fıkraları uyarınca cezalandırılması ve hakkında aynı Kanun`un 53. maddesinin uygulanması istemi ile ilgili duruşma" gündemiyle toplandı. Hasan Erdoğan ile avukatları ortak olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi üyesi Osman Paksüt, davaya bakmaktan çekilme başvurusu kabul edildi.
Hasan Erdoğan`ın avukatı Bülent Hayri Acar, 127 sayfalık dilekçedekileri aynen tekrar ettiklerini söyledi. 18 klasörün içerisinde kendisinin zorlayarak topladığı tek klasör olduğunu savunan Acar, yaklaşık 17 klasörün bu yargılamayla bir ilgisinin olmadığını iddia etti. Yargılanan fiilin rüşvet almadan ibaret olduğunu dile getiren Acar, sadece yargılamanın bununla sınırlı olacağını ileri sürdü. Bu davada öncelikle yargılanmayan fiilin bu dosyadan ayıklanmasını isteyen Acar, bunun yapılmaması halinde ise müvekkilinin yargılanmayan fiillerle muhatap edileceğini savundu.
Yetkisiz bir adalet başmüfettişinin yaptığı tespitler olduğunu iddia eden Acar, rüşvet alma iddiasıyla elbette yargılanacağını belirterek sorguda elde edilen hukuka aykırı bulguların burada kullanılamayacağını ifade etti. Bu delillerin tümünün hukuka aykırı olduğunu iddia eden Acar, teknik takiple elde edilen bulguların da hiçbirinin hukuka uygun olmadığını öne sürdü.
Usulsüz soruşturmada elde edilen her bulgunun hukuka aykırı olacağını iddia eden Acar, bunların da sorguda göz önüne alınamayacağını ileri sürdü. Başka soruşturmalar için alınan iletişim bilgilerinin müvekkiline karşı kullanıldığını iddia eden Acar, kimin özgürlüğü kısıtlanıyorsa sonuçlarına da onun katlanacağını ifade etti.
Avukat Acar`ın görüşlerine katılmadıklarını vurgulayan Ceyda Zeliha Erem, takdirin yüce heyetin olduğunu ifade etti. İddia makamı ise eylemle ilgisi olmayan delillerin esasa teşkil etmeyeceği için ayıklanma talebinin reddine, soruşturmanın başında hukuka aykırı delillerin olup olmadığının tespiti için HSYK`daki dosyanın getirilmesi gerektiğini ancak dosyanın bu aşamada bulunmadığından reddine, yayın yasağıyla ilgili talebin de reddine karar verilmesini istedi.
Yüce Divan 15 dakika duruşmaya ara verdi. Daha sonra Acar`ın talepleriyle ilgili ilgisi olmayan delillerin ayıklanmasının reddine, yayın yasağının bu aşamada reddine oybirliğiyle karar verildi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
İstanbul Dünya Ticaret Merkezi ile CNR Fuarcılık arasındaki bir davada, rüşvet verildiği iddialarıyla ilgili başlatılan soruşturmada eski Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Başkanı Hasan Erdoğan`ın adı geçiyordu. Erdoğan hakkındaki soruşturma, o dönem görevi başında olması sebebiyle Yargıtay tarafından yürütülmüştü. Yargıtay Başkanlar Kurulu ise Erdoğan`ın Yüce Divan`da yargılanmasına karar vermişti.
TCK`nın, rüşvet suçunu düzenleyen 252. maddesinin birinci fıkrası, rüşvet alan kamu görevlisinin, 4 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını, ikinci fıkrası ise rüşvet alan veya bu konuda anlaşmaya varan kişinin, yargı görevi yapan kişi olması halinde, birinci fıkraya göre verilecek cezanın üçte birden yarısına kadar artırılmasını öngörüyor.