Bdp`li Belediye Başkanları ve Yöneticiler Van İçin Bir Araya Geldi
BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, Van için düzenlenen toplantıda, "Hükümete bir an evvel kalıcı konutları temin edin, konteynırları, prefabrik evleri kurarak Van`daki göçü durdurun çağrısı yapıyoruz" dedi.
Sümerpark Mem u Zin Nikah Salonu`nda yapılan toplantıya BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eşgenel Başkan Yardımcısı İdris Baluken, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Siirt, Tunceli, Hakkari gibi BDP`li belediye başkanları katıldı. Gündemlerinin ana maddesinin Van depreminin meydana getirdiği ağır sonuçları nasıl ortadan kaldırabilecekleri olduğunu belirten Kışanak, "Burada belediye başkanlarımızla yerel yönetimlerle ilgili bir toplantı yapacağız. Toplantımızın anagündemi Van`da yaşanan deprem ve depremin yarattığı ağır sonuçları ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalarımız olacak. Öncelikle belediye başkanlarımız şahsında yerel yönetimlerde çalışan arkadaşlarımıza Van`da yaşadığımız büyük felaket nedeniyle gösterdikleri duyarlılık, çaba ve harcadıkları emek için teşekkür etmek istiyorum. Önemli bir süreçte önemli bir sorumluluğu yerine getirdiler. depremin saralarını nasıl daha hızlı sanabiliri tartışıp planlayacağız. Depremin olduğu ilk andan itibaren tüm yerelyönetimlerimiz anında harekete geçtiler ellerindeki bütün olanakları harekete geçirdiler" dedi
Kışanak ayrıca Başbakan Erdoğan`ın "BDP nerede" sözlerine de eleştiride bulunarak, "Başbakan ikide bir BDP nerede? diye sorup duruyor. Buradan cevap veriyoruz. Sayın Başbakan BDP halkımızın önüne konulan bir kap sıcak aştaydı, sıcak bir battaniyeydi, insanları soğuktan koruyan giysilerdi, sevgiydi, sosyal dayanışmaydı. Tüm belediyelerimiz ilk günden itibaren, sağlık ekipleri, kurtarma ekipleri, iş makineleri ile Van`a gittiler. Bir gün olsun oradan ayrılmadılar. Her gün, her saniye oradaydık. Bu bizimgörevimizdi biz insanlık görevimizi ve halkımıza karşı olan sorumluğumuzun gereğini yerine getirdik. Bundan sonra da en güçlü şekilde bunu yerine getirmeye çalışacağız. Ama AK Parti neredeydi? Hükümet neredeydi? diye sorduğumuzda alacağımız cevaplar çok açık ve nettir. İlk iki gün kurtarma ekiplerini sevk edemediler. İlk bir hafta neredeyse çadır dağıtamadılar. 20 gün geçti hasar tespiti yapamadılar, ikinci depremde insanlar yeniden yaşamını yitirdi. Birinci deprem afetti, ikincisi cinayet oldu. Şimdidepremin üzerinden 1 ay geçti hala geçici konutlar yok. İnsanlar soğukta salgın hastalıklarla baş etmeye çalışıyorlar. Isınabilmek için yanmayı göze alıyorlar. İşte AK Parti`de buydu. AK parti neredeydi? Sorusunun net cevabı, enkazın altında. Devletin yapabileceği birkaç şey vardı, bunların tamamını halktan esirgedi. Profesyonel kurtarma ekipleri ağırlıklı olarak devletin harekete geçirebileceği ekiplerdi, bunu zamanında harekete geçiremediği için can kaybı arttı. Afet yönetimi devletin elindedir, merkeziyönetimin elindedir çadırlar zamanında dağıtılamadığı için depremzedeler ilk bir hafta neredeyse sokakta geçirmek zorunda kaldılar. Hasar tespiti yapmak merkezi hükümetin göreviydi. Bizim bütün katkı yapma yönündeki çağrılarımıza teknik personel desteğimizi de reddederek, hasar tespitini yapmadılar. Şimdi yapmaları gereken bir şey var, affet bölgesi ilan etmek ve bu depremzedelerin geleceğine yönelik hiç değilse umut vereci bir çalışma yapmak, bunu da yapmıyorlar" diye konuştu
Kışanak Başbakan Erdoğan`ın "Neden Van`ı afet bölgesi ilan etmiyorsunuz?" sorusuna hala cevap vermediğini belirterek, "Başbakan şu sorunun yanıtını hala vermiş değildir. Neden? Van`ı afet bölgesi ilan etmiyorsunuz. Başbakan buna karşılık verdiği yanıt afet bölgesi ilan edersek, oraya bir çivi bile çakılamaz. Afet bölgesi ilan ederseniz, devlet orada sorumluluk altına girecek ve insanları depremden zarar gören evi yakılıp, yıkılmış insanlara kalıcı konut vermek konusunda devlet sorumluluk altına girecek,bu nedenle ilan etmiyorsunuz. 2003 yılında yaşadığımız Bingöl depremi bunun somut örneğidir. Afet bölgesi ilan etmedikleri için yaptıkları kalıcı konutlar karşılığında depremzedeyi devlete borçlandırdılar, insanlar şu anda borç taksitlerini ödeyemedikleri için icra ile karşı karşıyalar. Zaten resmi hasar tespitini de bu nedenle devlet yapmıyor. Resmi hasar tespiti yaptığı zaman, insanlara ya evinize girebilirsiniz diyecek, dediği için de bundan sonra yaşanabilecek can kayıplarının sorumlusu olacak; ya daeviniz kalıcı hasar görmüştür evinize giremezsiniz dediğinde devletin resmi raporuyla bu zararı karşılamayla karşı karşıya kalacak. İşte bundan kaçıyor devlet. Böylesi bir doğal afete vatandaşın 3-5 kuruşu esirgeyen ama savaşa, tanka, topa hesapsız kitapsız para harcayan, bir iktidarla, bir zihniyetle karşı karşıyayız. Geçici konutlar yapılamadı, kalıcı konutlar konusunda da devlet yükümlülük altına giremediği için Van`daki halkımız neye yapacağını şaşırmış durumda. Soğuktan, ölümden kurtulmak için kentiterk ediyor. Birkaç ay sonra ne olacağının cevabını da henüz bilmiyor. Bir ay geçmesine rağmen bu soruların cevabını veremeyen devletin, hükümetin kalkıp BDP nerede diye sorması kadar siyasi malzeme olarak değerlendirilebilecek başka bir değerlendirme yoktur. Başbakan böylesine acı bir günde hala sadece ve sadece siyaset yapma peşindedir. Yerel yönetimlerimizle bugün bu konuyu bir kez daha tartışacağız. Daha nasıl güçlü bir katkı sunabiliriz ortaya çıkaracağız. Yaptığımız ön çalışmalarda Van`ı 7 bölgeesasına göre planlamak ve belediyelerimizi de bu bölgelere göre dağıtarak belli bir sorumlulukla yükümlü kalmak şeklinde olacak. Bu yardımların daha sistemli ve ihtiyaç sahibine doğrudan ulaşmasında daha etkili olacaktır. Halen belediyelerimizin bütün sağlık, danışmanları ve teknik ekipleri çalışmalarını sürdürüyor. Bugünden itibaren her gün 30 bin kişi sıcak yemek çıkartan mutfaklarımız mevcuttur, bundan sonra da bu çok daha organize ve planlı bir şekilde devam edecektir" dedi. Kışanak, çadırlarda yaşamın oldukça zorlaştığını ve bu nedenle vatandaşların farklı kentlerde yaşam arayışı içerisine girdiğini ifade ederek, "Çadırlarda yaşam savaşı veren, bu nedenle de orada kalma koşulları olmayan farklı kentlerde yaşam arayışı içerisinde olan insanlarımıza katkı sunmak için de her belediyemiz şuanda bir çalışma içerisindedir. Bizim gönlümüzden geçen ve temennimiz şu ki, insanlarımız kendi kentlerinde, kendi doğup büyüdüğü topraklardan kopmadan ihtiyaçlarını karşılayabilecekolanaklara kavuşsunlar. Onun için bir kez daha hükümete şimdiye kadar yaptıklarınız yeter, bir an evvel kalıcı konutları temin edin, konteynırları, prefabrik evleri kurarak Van`daki göçü durdurun çağrısı yapıyoruz. İnsanların evini, barkı, kendi topraklarını terk edip, başka kentlerde geçici olarak barınması çok kolay bir şey değil, gerçek çözüm de değil. Biz buralara gelen tüm ailelerimizle konuşuyoruz hepsinin aklı fikri evlerinde malında mülkünde bir an önce hasar tespitinin yapılması konutlarının nasılyapılacağı konusunda bir bilgiye ulaşmak ve Van`a dönmek istiyorlar" şeklinde konuştu
Kaynak: İHA
Kışanak ayrıca Başbakan Erdoğan`ın "BDP nerede" sözlerine de eleştiride bulunarak, "Başbakan ikide bir BDP nerede? diye sorup duruyor. Buradan cevap veriyoruz. Sayın Başbakan BDP halkımızın önüne konulan bir kap sıcak aştaydı, sıcak bir battaniyeydi, insanları soğuktan koruyan giysilerdi, sevgiydi, sosyal dayanışmaydı. Tüm belediyelerimiz ilk günden itibaren, sağlık ekipleri, kurtarma ekipleri, iş makineleri ile Van`a gittiler. Bir gün olsun oradan ayrılmadılar. Her gün, her saniye oradaydık. Bu bizimgörevimizdi biz insanlık görevimizi ve halkımıza karşı olan sorumluğumuzun gereğini yerine getirdik. Bundan sonra da en güçlü şekilde bunu yerine getirmeye çalışacağız. Ama AK Parti neredeydi? Hükümet neredeydi? diye sorduğumuzda alacağımız cevaplar çok açık ve nettir. İlk iki gün kurtarma ekiplerini sevk edemediler. İlk bir hafta neredeyse çadır dağıtamadılar. 20 gün geçti hasar tespiti yapamadılar, ikinci depremde insanlar yeniden yaşamını yitirdi. Birinci deprem afetti, ikincisi cinayet oldu. Şimdidepremin üzerinden 1 ay geçti hala geçici konutlar yok. İnsanlar soğukta salgın hastalıklarla baş etmeye çalışıyorlar. Isınabilmek için yanmayı göze alıyorlar. İşte AK Parti`de buydu. AK parti neredeydi? Sorusunun net cevabı, enkazın altında. Devletin yapabileceği birkaç şey vardı, bunların tamamını halktan esirgedi. Profesyonel kurtarma ekipleri ağırlıklı olarak devletin harekete geçirebileceği ekiplerdi, bunu zamanında harekete geçiremediği için can kaybı arttı. Afet yönetimi devletin elindedir, merkeziyönetimin elindedir çadırlar zamanında dağıtılamadığı için depremzedeler ilk bir hafta neredeyse sokakta geçirmek zorunda kaldılar. Hasar tespiti yapmak merkezi hükümetin göreviydi. Bizim bütün katkı yapma yönündeki çağrılarımıza teknik personel desteğimizi de reddederek, hasar tespitini yapmadılar. Şimdi yapmaları gereken bir şey var, affet bölgesi ilan etmek ve bu depremzedelerin geleceğine yönelik hiç değilse umut vereci bir çalışma yapmak, bunu da yapmıyorlar" diye konuştu
Kışanak Başbakan Erdoğan`ın "Neden Van`ı afet bölgesi ilan etmiyorsunuz?" sorusuna hala cevap vermediğini belirterek, "Başbakan şu sorunun yanıtını hala vermiş değildir. Neden? Van`ı afet bölgesi ilan etmiyorsunuz. Başbakan buna karşılık verdiği yanıt afet bölgesi ilan edersek, oraya bir çivi bile çakılamaz. Afet bölgesi ilan ederseniz, devlet orada sorumluluk altına girecek ve insanları depremden zarar gören evi yakılıp, yıkılmış insanlara kalıcı konut vermek konusunda devlet sorumluluk altına girecek,bu nedenle ilan etmiyorsunuz. 2003 yılında yaşadığımız Bingöl depremi bunun somut örneğidir. Afet bölgesi ilan etmedikleri için yaptıkları kalıcı konutlar karşılığında depremzedeyi devlete borçlandırdılar, insanlar şu anda borç taksitlerini ödeyemedikleri için icra ile karşı karşıyalar. Zaten resmi hasar tespitini de bu nedenle devlet yapmıyor. Resmi hasar tespiti yaptığı zaman, insanlara ya evinize girebilirsiniz diyecek, dediği için de bundan sonra yaşanabilecek can kayıplarının sorumlusu olacak; ya daeviniz kalıcı hasar görmüştür evinize giremezsiniz dediğinde devletin resmi raporuyla bu zararı karşılamayla karşı karşıya kalacak. İşte bundan kaçıyor devlet. Böylesi bir doğal afete vatandaşın 3-5 kuruşu esirgeyen ama savaşa, tanka, topa hesapsız kitapsız para harcayan, bir iktidarla, bir zihniyetle karşı karşıyayız. Geçici konutlar yapılamadı, kalıcı konutlar konusunda da devlet yükümlülük altına giremediği için Van`daki halkımız neye yapacağını şaşırmış durumda. Soğuktan, ölümden kurtulmak için kentiterk ediyor. Birkaç ay sonra ne olacağının cevabını da henüz bilmiyor. Bir ay geçmesine rağmen bu soruların cevabını veremeyen devletin, hükümetin kalkıp BDP nerede diye sorması kadar siyasi malzeme olarak değerlendirilebilecek başka bir değerlendirme yoktur. Başbakan böylesine acı bir günde hala sadece ve sadece siyaset yapma peşindedir. Yerel yönetimlerimizle bugün bu konuyu bir kez daha tartışacağız. Daha nasıl güçlü bir katkı sunabiliriz ortaya çıkaracağız. Yaptığımız ön çalışmalarda Van`ı 7 bölgeesasına göre planlamak ve belediyelerimizi de bu bölgelere göre dağıtarak belli bir sorumlulukla yükümlü kalmak şeklinde olacak. Bu yardımların daha sistemli ve ihtiyaç sahibine doğrudan ulaşmasında daha etkili olacaktır. Halen belediyelerimizin bütün sağlık, danışmanları ve teknik ekipleri çalışmalarını sürdürüyor. Bugünden itibaren her gün 30 bin kişi sıcak yemek çıkartan mutfaklarımız mevcuttur, bundan sonra da bu çok daha organize ve planlı bir şekilde devam edecektir" dedi. Kışanak, çadırlarda yaşamın oldukça zorlaştığını ve bu nedenle vatandaşların farklı kentlerde yaşam arayışı içerisine girdiğini ifade ederek, "Çadırlarda yaşam savaşı veren, bu nedenle de orada kalma koşulları olmayan farklı kentlerde yaşam arayışı içerisinde olan insanlarımıza katkı sunmak için de her belediyemiz şuanda bir çalışma içerisindedir. Bizim gönlümüzden geçen ve temennimiz şu ki, insanlarımız kendi kentlerinde, kendi doğup büyüdüğü topraklardan kopmadan ihtiyaçlarını karşılayabilecekolanaklara kavuşsunlar. Onun için bir kez daha hükümete şimdiye kadar yaptıklarınız yeter, bir an evvel kalıcı konutları temin edin, konteynırları, prefabrik evleri kurarak Van`daki göçü durdurun çağrısı yapıyoruz. İnsanların evini, barkı, kendi topraklarını terk edip, başka kentlerde geçici olarak barınması çok kolay bir şey değil, gerçek çözüm de değil. Biz buralara gelen tüm ailelerimizle konuşuyoruz hepsinin aklı fikri evlerinde malında mülkünde bir an önce hasar tespitinin yapılması konutlarının nasılyapılacağı konusunda bir bilgiye ulaşmak ve Van`a dönmek istiyorlar" şeklinde konuştu