Evliye Çelebi`nin Kaleminden Kilis

1672 yılında Kilis`e gelen Evliya Çelebi, tespitlerine göre kent merkezinde 4 bin 660 ev ile 2 bin 700 adet dükkan bulunuyor.

Evliye Çelebi`nin Kaleminden Kilis
Bir çok medeniyete ev sahipliği yapan Kilis`in tarihine ışık tutacak belgelere her geçen gün yeni birisi eklenirken, 1672 yılında Kilis`e gelen Evliya Çelebi`nin tespitlerine göre ilginç istatistiki bilgiler, kentin o yıllardaki önemini bir kez daha ortaya koyuyor. 339 yıl önce Osmanlı döneminde Kilis, Halep`e bağlı sancak (vilayet) olduğu belirtilen Evliya Çelebi`nin Kilis ile ilgili tarihe ışık tutan seyahatnamesi şu görüşlere yer veriliyor: " Sancak beyi seksen bin kuruş gelir sağlar. Kethüdayeri, ayan ve eşrafı vardır. Kalesi harap olduğundan kumandanı ve yüksek bürokratı şeyhülislamı yoktur. Kentin 8 çıkış kapısı vardır. Bunlar Ayın Tedribesi (kapısı), Büyük Tedribe, Küçük Tedribe, Yusuf Çelebi Tedribesi Alçak Tedribe , Çulha Tedribesi gibi çıkışlardır. Bunların bir de hendeği olsa sağlam bir Kilis Kal`ası`ndan söz edilebilirdi. Bunların içindeki mahalleler beş tanedir. 4 bin 660 toprak ve kireç örtülü ev vardır ve hepsi sağlamdır. 30camisinden en güzeli, Canbolat Camisi, padişahlara özge bir camidir. Şahane bir minberi ve mihrabı, türlü türlü renkli mermerlerle süslenmiştir. Bunları işleyecek bu yüzyılda usta bulunamaz" Evliye Çelebi, cami konusunda çok ayrıntılı bilgi ve övgüler sıraladıktan sonra, kentin diğer camilerinden söz açarak adlarını saymaya başlar; "Canbolat Camii`nden sonra Ulu Cami ve Şeyh Camii gelir. Çarşı içinde (Bedesten ve çevresinde) Hasan Bey Camii (şimdi Muallakaltı Camii adı ile bilinen) cami gelir ki,çok sağlam merdivenle çıkılır bir yapıdır. Tabakhane camii toprak damlıdır.Cüneyne Camii de kubbelidir (Kubbesinin sonradan yıkıldığı anlaşılıyor) ve Ali Subaşı Camii kireç örtülüdür. Ali ÇavuşCamisi (Pirlioğlu) Hacı Hilal Mescidi.Yedi medrese ile 11 ilk okul ve dokuz çeşme var 2 bin 700 dükkan ile üç hamamı var (Hasan Bey Hamamı ile Tuğlu henüz yapılmamıştı), hepsinden güzeli çarşı içindeki Paşa Hamamı`dır. Halep ve Bursa`dakine benzer bedesteni on bir handan en büyüğü Canbolat Hanı demir kapılıdır. Kırk kahvehanesi, yedi lekyesi var. Bunların en büyük ve güzeli, Bey Sarayı yanındakidir (Mevlevihane) dört yanı güller ve su sebilleri ile donatılmıştır. Bu şehrin tüm sokakları temiz, kaldırımlarlakaplı halkının eli hünerli amma fukaradır. Bağ ve bahçeleri Kilis Ovasını süsler. Yer yer öyle selvileri var ki her biri yeşil meleğe benzer. Bütün saraylardan en güzeli Canbolatoğlu`nunkidir. Diğer saraylar; Mustafa Ağa Sarayı, Hacı Ağa Sarayıdır. Bu şehir çok eskiden bir büyük şehir olduğu için nice nice evliyalar gömülüdür. Evvela Şehit Mahallesi (odun pazarı) kabristanında 3 bin Sahabe-i kiram ismiyle mezarı şeriflerinin taşlarında yazılıdır. Halid İbn-i Velid bu şehri muhasara ettiğinde şehit düşensahabilerdir. Şehitler yakınında Hacı Halil Mescidi`nin dibinde bir yüce kubbe içinde Şeyh Ahmet ve Şeyh Muhammed hazretleri (İnönü Ziraat İlköğretim Okulu`nun yanı, Çaylak mahallesi) erbab-ı sofadandırlar ve odun pazarında Şüheda Sultan ve Canpolatzade hamamı civarında Şehit Cemali Sultan (eski hamanın içindeki zat) vardır. Şehrin kuzeyinde, bir kurşun menzili uzak kayalı bayır üzerinde bir büyük tekke vardır. Bütün şehir buradan görülür. Bir irfan kaynağıdır, orada bir nurani kubbe içinde Hz. Şurahbilgömülüdür. Hz. Peygamberin akrabasındandır. Allah tarafından nazil olan ayet-i kerimeyi ve rahmani vahyi, Muaviye hazretleriyle yazarlardı. Vahiy katibiydi, nice kere üzerlerine nur indiği vardır, çok yüksek emsalsiz bir tekkedir. Şehrin batısında bir büyük tekke daha vardır. Buradaki Şeyh Muhammed-i A`rabi ve Rıttali diye meşhurdur. Sahabe-i kiramdandır. Bunlar Hz. Peygamberin zamanında bir rıtl (batman) hurma tayin ettiklerinden, Muhammed Rıttali diye meşhurdur. Şeyh Muhammed Simati, şehrin kıblesitarafında bir aydınlık ve nurlu kubbe içindedir. Hz. Resul`ün Çeşnigirbaşısı idi. Simat (sofra) döşediği için Şeyh Muhammed Simati derler. Her vakit tekkesinde fakire nanpareleri mevcuttur. Açlığı gidermek isteyen fakirler oraya gelip karınlarını doyurup rızıklanırlar. Elhasıl ulu sultan ahir zaman peygamberinin sahabesidir. Bu sultanın yakınında Şeyh İzzeddin ve Şeyh Yusuf ikisi bir küçük kubbe altında gömülüdürler. Hz. Ebubekir`in halifeliği zamanında şehit olmuşlardır."
Kaynak: İHA