"meclis Kürsüsü Çamur Atmak İçin Kullanılmamalı"
Türkiye Büyük Millet Meclisi`nde (TBMM) Kamer Genç ile Sami Uslu arasındaki itişmeyi değerlendiren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Meclis gündeminin dışında yapılan konuşmaların çalışmaları frenlediğini belirterek, "Meclis kürsüsü çamur atmak için kullanılmamalı" dedi.
Memur-Sen Bursa İl Temsilciliğini ziyaret eden Bakan Çelik, Başkan Numan Şeker`den memurların sıkıntılarını dinledi. Türkiye`nin her geçen gün geliştiğini kaydeden Çelik, "Bu sahada STK`lara düşen görevler var. Ülkeyi yönetenlerin görevleri var. Muhalefete düşen görev var. Hiç kimse bu sorumluktan kaçmamalıdır. Türkiye önemli meselelerini çözüyor. 12 Eylül ihtilal anayasası Türkiye`de varlığını sürdürüyorsa, `Ben bu oyunda yokum` deme lüksümüz ve şansımız yok. Çalışma hayatının önünde önemli konular var.Bakanlığımızın halletmesi gereken ciddi işler var. Bunların başında gerek işçi ve gerekse memur sendikaları ile ilgili yasal mevzuatın bir an önce yeniden düzenlenmesi ve anayasa değişikliği çerçevesinde yeni şeklini alması açısından yoğun çalışma var. Ana ilkemiz diyalogdur. Bu çok önemli. `Ben bilirim, yaparım` anlayışı ile ilgili bakanlığımızda bir çalışma yoktur. Biz biliriz ve birlikte yaparız anlayışı var. Son 6 aydır bakanlık koltuğuna oturduğumdan bu tarafa STK`lar ile bir araya gelerek çalışıyoruz.İşçi ve işveren konfederasyonları ile temaslarımızı sürdürüyoruz. 4688 sayılı yasanın anayasa değişikliği çerçevesinde ve anayasa değişikliği ötesinde bugüne cevap vermeyen maddelerinin ayıklanması ve yeni şeklini alması için çalışıyoruz. Toplu görüşmeden toplu sözleşme konusunda atılması gereken adımların atılmasını hedefliyoruz" diye konuştu.
12 Eylül`ün eseri olan 2821 ve 2822 işçi sendikaları ile ilgili mevzuatın kaldırılarak yeni bir sendikal kanunun yürürlüğe girmesini istediklerini söyleyen Çelik, "Bu konularımızı sosyal taraflarla görüştük ve bakanlık boyutunda tamamlandı. Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu Taslağı bakanlar kurulunda imzalandı. Önümüzdeki hafta içerisinde TBMM`de komisyona sevkiyle bu ay içerisinde komisyonda ele alınacağını belirtmek istiyorum. İşçi sendikaları ile ilgili çalışmaları bakanlar kurulunda ilktoplantısında ele alabilirsek TBMM`ye hızlı bir şekilde sevk edilecek. Bu yıl içerisinde komisyonda görüşmeyi hedefliyoruz. Bu iki düzenleme Türkiye`nin AB sürecinde 19. faslın açılışı ile ilgili önemlidir. Bu yönüyle de önem arz eden çalışmalardır. Bu düzenlemede bir iki kritik konuda konfederasyonlarla uzlaşma sağlanmaya çalışılıyor. Bu durum da çok doğaldır" ifadelerini kullandı. "DÖRT DÖRTLÜK BİR DÜZENLEME DEĞİL" Konfederasyonların tümünün iyi niyetli olduğunu ve katkı amaçlı masaya oturduğunu kaydeden Çelik, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Öteden beri memurlar için, eşit işe eşit ücret uygulaması ne yazık ki yürürlüğe konulmamış idi. Kanun hükmünde kararname ile bu süreçte eşitsizliklere neşter atıldı. Bu yürürlüğe girdi. Burada atılan adımlarda eksiklikler yok mudur? 2,5 milyon kamu çalışanımız var. Ayrıca 657 gibi 1960`dan kalma yasamız var. Dört dörtlük bir düzenleme iddiasında olamayız. Çünkü dört tane farklı bakış var. Çok önemli ölçüde sorunları ve eşitsizlikleri ortadan kaldıran uygulama söz konusudur. Müsteşarlar, genel müdürler,şefler arasında uzmanlar arasında bir ücret farklığı olmayacak. Kazanılmış haklar korunmak kaydıyla hangi kamu kurumunda olursa olsun eşit ücrete geçtik. İl müdürlerimiz ve bölge müdürlerimizde olan adaletsiz uygulamalar ortadan kaldırıldı." Hiçbir konuda geriye gidişin olmadığını ve devlete yıllık 900 milyon TL`lik ilave bir yükün geldiğini söyleyen Çelik, "Biz görevimizi yerine getirdik. Eksiklikler varsa her platformda konuşabiliriz. Yapılması gereken düzenlemeler ve hakkaniyet çerçevesinde yerine getireceğinden kimsenin endişesi olmasın" açıklamalarında bulundu. "YAŞA GÖRE EMEKLİ OLUNACAK" Prim günü dolan ama yaşının dolmasını bekleyenlerle ilgili olarak Çelik, "Bizim sosyal güvenlik reformumuz yaş üzerine bina edildi. Aslında bunun ilk uygulamaları rahmetli Ecevit döneminde atıldı. Bu yaş merkezli bir düzenleme ve prim gün sayısı değil, eğer ifade ettiğiniz gibi prim gün sayısına dayandırırsak 15 yaşında işe başlayan insanların 40 yaşında emekliliği söz konusu olabilecektir. Türkiye geçmişte yaptığı yanlışlara geri döndürülmemeli. O yanlışlar Türkiye`nin 30 yılını aldı. 1991-1992`dekiyanlış adımların sıkıntılarını yaşıyoruz. Kaldı ki prim gün sayısına göre emeklilik için kanun teklifi hazırlayan ana muhalefet milletvekili bence dikkatli olsaydı iyi olurdu. O dönemde reform çıkarken Sosyal Güvenlik Bakanı yine bendim. O reform Meclis`ten geçtikten sonra CHP doğru bir düzenleme olduğunu ifade etti. Dolayısıyla reformun ana ayağını kabul edip daha sonra, `Bunu da bozalım` demek ilkesel olarak doğru değildir. Arkadaşın araştırma yapmasını isterim" dedi. ÇELİK`TEN KAMER GENÇ YORUMU TBMM`nin 24. döneminin gerilim ortamında başladığını kaydeden Çelik, AK Partili Salim Uslu ile CHP Milletvekili Kamer Genç arasındaki diyaloğu da değerlendirdi. Çelik, "Meclis milletin beklediği yasaları çıkarmakla görevli, yasama görevini yapacak. İktidar cevaplarını verecek. Katkılar alınarak beklenen yasaların bir an önce gerçekleşmesi için bir el birliğine ihtiyaç var. Her şeye muhalefet edilirse ve gündemdeki konu dışında değerlendirmeler yapılırsa bu Meclis`in çalışmasına katkı değil, frenlemeyedönük bir hareket olur. Yasama yılında ilk kanununu biz çıkardık. `Sendikaların üyeleri SGK verilerine göre belirlensin` dedik. Sendikaların kapanma ile karşı karşıya kaldığını gördük. İttifak var. Bu bir maddelik düzenleme 6 saat tartışıldı. Ne tartışıldı? Madde de değil. Alakası olmayan konular tartışıldı. Gerilim oldu. Ara verdikten sonra partililer ile görüştük. `Bu konuya itirazınız varsa çekelim` dedik. Madde ile ilgili sorununuz yok ise, ne ile alakalı sıkıntınız var? Meclis`in gündemi belli.Belli olan gündem ile ilgili konuşma yaparsanız demokratik anlamda Meclis`in çalışmasına katkı sağlarsınız. Bazı hatipler ve milletvekilleri gündem ile ilgilisi olmayan konularla Meclis`i bu şekilde farklı yöne iterlerse sinirler geriliyor. Tahammül sınırları da aşıyor. Aşırı değerlendirmelerin yapıldığı da gerçektir. Bu görüntüleri tasvip etmek mümkün değil. Hangi halükarda olursa olsun. O kürsü özgürlüğünü birilerine çamur atmak ve leke çalmak için kullanmayalım" şeklinde konuştu.
Memur-Sen Bursa Şube Başkanı Numan Şeker, kamu çalışanlarının beklentilerine cevap verme noktasında hizmet sendikacılığı yaptıklarını söyleyerek, "Antidemokratik uygulamalarla karşı karşıyız. 12 Eylül referandumunda çok önemli çalışmalar yapıldı. Referandum sürecinde milletimiz yüzde 58 oyla bu anayasa değişikliğine `evet` dedi. Paket geçtikten sonra en çok karşı koyanlar, bu referandum paketinden istifade etti. Hakkari Savcısı Ferhat Sarıkaya`nın bütün çalışmaları sıfırlanmıştı ama bu paket sayesindeAnkara Cumhuriyet savcısı oldu. En basit bir haksızlığın önlenmesine bu olay örnek gösterilebilir" dedi.
Kaynak: İHA
12 Eylül`ün eseri olan 2821 ve 2822 işçi sendikaları ile ilgili mevzuatın kaldırılarak yeni bir sendikal kanunun yürürlüğe girmesini istediklerini söyleyen Çelik, "Bu konularımızı sosyal taraflarla görüştük ve bakanlık boyutunda tamamlandı. Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu Taslağı bakanlar kurulunda imzalandı. Önümüzdeki hafta içerisinde TBMM`de komisyona sevkiyle bu ay içerisinde komisyonda ele alınacağını belirtmek istiyorum. İşçi sendikaları ile ilgili çalışmaları bakanlar kurulunda ilktoplantısında ele alabilirsek TBMM`ye hızlı bir şekilde sevk edilecek. Bu yıl içerisinde komisyonda görüşmeyi hedefliyoruz. Bu iki düzenleme Türkiye`nin AB sürecinde 19. faslın açılışı ile ilgili önemlidir. Bu yönüyle de önem arz eden çalışmalardır. Bu düzenlemede bir iki kritik konuda konfederasyonlarla uzlaşma sağlanmaya çalışılıyor. Bu durum da çok doğaldır" ifadelerini kullandı. "DÖRT DÖRTLÜK BİR DÜZENLEME DEĞİL" Konfederasyonların tümünün iyi niyetli olduğunu ve katkı amaçlı masaya oturduğunu kaydeden Çelik, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Öteden beri memurlar için, eşit işe eşit ücret uygulaması ne yazık ki yürürlüğe konulmamış idi. Kanun hükmünde kararname ile bu süreçte eşitsizliklere neşter atıldı. Bu yürürlüğe girdi. Burada atılan adımlarda eksiklikler yok mudur? 2,5 milyon kamu çalışanımız var. Ayrıca 657 gibi 1960`dan kalma yasamız var. Dört dörtlük bir düzenleme iddiasında olamayız. Çünkü dört tane farklı bakış var. Çok önemli ölçüde sorunları ve eşitsizlikleri ortadan kaldıran uygulama söz konusudur. Müsteşarlar, genel müdürler,şefler arasında uzmanlar arasında bir ücret farklığı olmayacak. Kazanılmış haklar korunmak kaydıyla hangi kamu kurumunda olursa olsun eşit ücrete geçtik. İl müdürlerimiz ve bölge müdürlerimizde olan adaletsiz uygulamalar ortadan kaldırıldı." Hiçbir konuda geriye gidişin olmadığını ve devlete yıllık 900 milyon TL`lik ilave bir yükün geldiğini söyleyen Çelik, "Biz görevimizi yerine getirdik. Eksiklikler varsa her platformda konuşabiliriz. Yapılması gereken düzenlemeler ve hakkaniyet çerçevesinde yerine getireceğinden kimsenin endişesi olmasın" açıklamalarında bulundu. "YAŞA GÖRE EMEKLİ OLUNACAK" Prim günü dolan ama yaşının dolmasını bekleyenlerle ilgili olarak Çelik, "Bizim sosyal güvenlik reformumuz yaş üzerine bina edildi. Aslında bunun ilk uygulamaları rahmetli Ecevit döneminde atıldı. Bu yaş merkezli bir düzenleme ve prim gün sayısı değil, eğer ifade ettiğiniz gibi prim gün sayısına dayandırırsak 15 yaşında işe başlayan insanların 40 yaşında emekliliği söz konusu olabilecektir. Türkiye geçmişte yaptığı yanlışlara geri döndürülmemeli. O yanlışlar Türkiye`nin 30 yılını aldı. 1991-1992`dekiyanlış adımların sıkıntılarını yaşıyoruz. Kaldı ki prim gün sayısına göre emeklilik için kanun teklifi hazırlayan ana muhalefet milletvekili bence dikkatli olsaydı iyi olurdu. O dönemde reform çıkarken Sosyal Güvenlik Bakanı yine bendim. O reform Meclis`ten geçtikten sonra CHP doğru bir düzenleme olduğunu ifade etti. Dolayısıyla reformun ana ayağını kabul edip daha sonra, `Bunu da bozalım` demek ilkesel olarak doğru değildir. Arkadaşın araştırma yapmasını isterim" dedi. ÇELİK`TEN KAMER GENÇ YORUMU TBMM`nin 24. döneminin gerilim ortamında başladığını kaydeden Çelik, AK Partili Salim Uslu ile CHP Milletvekili Kamer Genç arasındaki diyaloğu da değerlendirdi. Çelik, "Meclis milletin beklediği yasaları çıkarmakla görevli, yasama görevini yapacak. İktidar cevaplarını verecek. Katkılar alınarak beklenen yasaların bir an önce gerçekleşmesi için bir el birliğine ihtiyaç var. Her şeye muhalefet edilirse ve gündemdeki konu dışında değerlendirmeler yapılırsa bu Meclis`in çalışmasına katkı değil, frenlemeyedönük bir hareket olur. Yasama yılında ilk kanununu biz çıkardık. `Sendikaların üyeleri SGK verilerine göre belirlensin` dedik. Sendikaların kapanma ile karşı karşıya kaldığını gördük. İttifak var. Bu bir maddelik düzenleme 6 saat tartışıldı. Ne tartışıldı? Madde de değil. Alakası olmayan konular tartışıldı. Gerilim oldu. Ara verdikten sonra partililer ile görüştük. `Bu konuya itirazınız varsa çekelim` dedik. Madde ile ilgili sorununuz yok ise, ne ile alakalı sıkıntınız var? Meclis`in gündemi belli.Belli olan gündem ile ilgili konuşma yaparsanız demokratik anlamda Meclis`in çalışmasına katkı sağlarsınız. Bazı hatipler ve milletvekilleri gündem ile ilgilisi olmayan konularla Meclis`i bu şekilde farklı yöne iterlerse sinirler geriliyor. Tahammül sınırları da aşıyor. Aşırı değerlendirmelerin yapıldığı da gerçektir. Bu görüntüleri tasvip etmek mümkün değil. Hangi halükarda olursa olsun. O kürsü özgürlüğünü birilerine çamur atmak ve leke çalmak için kullanmayalım" şeklinde konuştu.
Memur-Sen Bursa Şube Başkanı Numan Şeker, kamu çalışanlarının beklentilerine cevap verme noktasında hizmet sendikacılığı yaptıklarını söyleyerek, "Antidemokratik uygulamalarla karşı karşıyız. 12 Eylül referandumunda çok önemli çalışmalar yapıldı. Referandum sürecinde milletimiz yüzde 58 oyla bu anayasa değişikliğine `evet` dedi. Paket geçtikten sonra en çok karşı koyanlar, bu referandum paketinden istifade etti. Hakkari Savcısı Ferhat Sarıkaya`nın bütün çalışmaları sıfırlanmıştı ama bu paket sayesindeAnkara Cumhuriyet savcısı oldu. En basit bir haksızlığın önlenmesine bu olay örnek gösterilebilir" dedi.