Bdp Grup Toplantısı

BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, ``Güçlü bir barış iradesi ortaya çıkmadan, demokratikleşme, düşünce, örgütlenme özgürlüğü önündeki engeller kaldırılmadan anayasa çalışmalarından bir sonuç almak çok da mümkün değil`` dedi.

Bdp Grup Toplantısı
BDP, yeni yasama yılında ilk TBMM`de yaptığı grup toplantısında tutuklu olan milletvekillerinin isimlerinin yer aldığı kağıtlar masaların üzerinde bulunması dikkat çekti. Tutuklu milletvekillerinin isimlerini okuyan Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, ``Onların şahsında milletin iradesi kelepçelidir`` dedi

Grup toplantısında konuşma yapan Genel Başkan Yardımcısı Kışanak, tutuklu milletvekillerinin Meclis`te olmamalarını ``demokrasinin yarası`` olarak nitelendirerek, ``Özgürlük mücadelesinde onları da aramıza alacağız. Halkın iradesinin önüne engel olunamayacağını bir kez daha göstereceğiz`` diye konuştu. KCK`dan tutuklu sayısının 5 bini aştığına dikkat çeken Kışanak, Türkiye`nin sorunlarının, demokratik, çoğulcu, özgürlükçü, yeni, sivil bir anayasa ile çözülebileceğine inandıklarını her zaman dile getirdiklerini söyledi. Kışanak konuşmasına şöyle devam etti: ``Bunun için mücadele ediyoruz. Bu mücadeleden geri durmayız. Bu konuda yapılacak çalışmalara en güçlü katkıyı sunarız. Ancak yeni anayasa yapmaktan bahsettiğimiz bugünlerde sokaklarda, dağlarda insanlar ölüyor. Siyasi soykırım operasyonları sürüyor. Bunun yasal kılıfı da var. Ağzını açan, konuşan herkes terörist ilan edilebilir. Bu nedenle savaş politikalarına karşı güçlü bir barış iradesi ortaya çıkmadan, demokratikleşme, düşünce, örgütlenme özgürlüğü önündeki bu engeller kaldırılmadan anayasaçalışmalarından bir sonuç almak çok da mümkün değil. Eğer anayasa çalışmalarından bir sonuç alınmak isteniyorsa, Türkiye`nin tüm demokrasi güçleri üçlü bir saç ayağı üzerinde bu sürecin güçlü bir şekilde yürütmelidir. Bir taraftan barış yönünde irade ortaya çıkarmak, bir taraftan demokratikleşme konusunda yasalarda değişiklik yapmak, bir taraftan da anayasa çalışması yapmak. Ama bunların birisini bir kenara bırakıp `biz demokrasicilik oynayalım, yeni anayasa yapalım oradan da dertlere deva anayasaçıkar` diyorsanız, biz demokrasicilik oynamayacağız. Yeni anayasa mizanseninden AK Parti`nin istediği bir yasal paket çıkarma hevesi varsa, birilerini de konu mankeni durumuna düşürmek istiyorsa, AK Parti bu politikasının boş, sonuçsuz ve anlamsız olduğunu bilmelidir. Bizim yok saydığımız, katılmadığımız, bizimle uzlaşmanın aranmadığı bir süreçten gerçek, demokratik bir anayasa çıkmaz.`` Sınır ötesi operasyon konusunda hükümete verilen yetkinin 1 yıl daha uzatılmasını öngören tezkereyle ilgili olarak da Kışanak, sınır ötesi operasyonlardan bir sonuç çıkmadığını herkesin bildiğini öne sürerek, ``Birileri `ciğerim yanıyor` diyor. Ciğeri yanan bu ülkenin gencecik evlatları`` ifadesini kullandı. ``Öcalan 2 ayı aşkın bir zamandır ailesi dahil kimseyle görüştürülmüyor" diyen Kışanak şunları söyledi: "Rehine muamelesi yapılıyor ve çözüme gidebilecek olası yollar da kapatılıyor. Türkiye`de aklı ve vicdanı olan herkes şunu söylüyor; Öcalan, barış konusundaki en güçlü aktördür. Devlet de kabul etmiş ki yetkililerini oraya göndermiş, görüşmeler yapılmış. Başbakan `gerekirse yine görüşürüz` diyor. Sayın Başbakan ne zaman gerekecek? Arkamızda kaç bin ölü bırakmamız gerekiyor. Türkiye toplumu bu görüşmelerin arkasında durmuştur. İtiraz eden kimse çıkmamıştır. Türkiye toplumu bütün olarak `müzakereleryapılsın` demiştir.`` `Alman vakıfları` ile iddialarıyla ilgili ise Kışanak, ``Beceriksiz dedikoducuların anlatımına benziyor. Ortada yanlışlık olması mümkün değil. Olmuşsa Hazine, ilgili bakanlık bilgisi dahilinde olmuştur. Başbakan hesabını onlara sorsun ama olmadığını biliyoruz. Biz bütün belediyelerimize, belediye başkanlarımıza kefiliz" dedi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın eşi Emine Erdoğan`ın `Anaların beyaz tülbent bırakması` ile ilgili sözlerine yönelik ise Kışanak, ``Açık ve net bir çağrı yapıyorum; Sayın Emine Erdoğan eğer samimiysen öldürülen herkesin yerine ayrım yapmadan gidelim ve beyaz tülbentlerimizi bırakalım. Savaşın durdurulmasını isteyelim. Tüm ölümlere karşı `biz kadınlar savaş istemiyoruz, bu sorun çözülsün, barış olsun` demek istiyorsa gelsin biz buradayız. Gideriz. Ama tamamına. Ölümler arasında ayrım yapmadan. Eğer bunuyapamıyorsa bıraksın Başbakan ölümlerin üzerinden yeterince siyaset yapıyor bir kadın olarak bari kendisi yapmasın. Kürt anaları bugüne kadar çocuklarını terörist ilan etmedi ve bundan sona da etmeyecektir" dedi

Kaynak: İHA