Beşiktaş ve Fenerbahçe denge istedi
Fenerbahçe Beşiktaş maçı 27 Ekim 2011'de oynandı. Fenerbahçe Beşiktaş derbi maçı golleri ve geniş özeti burada! Beşiktaş 2-2 Fenerbahçe maçı devlere yakışır şekilde geçti. Beşiktaş Fenerbahçe derbi maçı özeti ve detaylar.
Fenerbahçe Beşiktaş maçı 27 Ekim 2011'de oynandı. Fenerbahçe Beşiktaş derbi maçı golleri ve geniş özeti burada! Beşiktaş 2-2 Fenerbahçe maçı devlere yakışır şekilde geçti. Beşiktaş Fenerbahçe derbi maçı özeti ve detaylar.
Süper Toto Süper Lig'de Fenerbahçe Beşiktaş maçı 2011 dün akşam oynandı. Saat 20:30'da başlayan 2011 Fener Beşiktaş maçı Lig Tv'den canlı olarak yayınlandı. Lig Tv'den canlı izlenen Fener Beşiktaş maçını beyazgazete.com canlı olarak anlattı. Fener Beşiktaş maçı 27 Ekim 2011 Perşembe akşamı Beşiktaş İnönü Stadı’nda oynandı.
CANLI MAÇ ANLATIMI İÇİN TIKLAYINIZ
MAÇIN GOL HEYECANI İÇİN TIKLAYINIZ
LİG TV CANLI MAÇ İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
FENERBAHÇE MARŞINI DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
BEŞİKTAŞ MARŞINI DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
Milliyet yazarı Uzay Gökerman kendi köşesinde derbi maç ile ilgili yorumlarını yazdı. İşte Gökerman'ın Beşiktaş Fenerbahçe maçı ile ilgili yazısı:
Karşılaşma 1-1’e geldiğinde Beşiktaş’ın direnci ilk yarıdaki o hırslı oyununa nazaran biraz düşmüş görünüyordu. Takım halinde topun gerisine geçip Fenerbahçe’ye ön alanda baskı bile yapmadan beklerken tam bu bölümde sarı lacivertli ekip oyun disiplinini yitirdi ve peşinden de golü yedi.
Almeida’nın kafa ile attığı golün ortasını yapan Quaresma’ya Bekir çok gevşek bir savunma yaparken, beraberlik sayısın atan Baroni, Portekizli oyuncuya baskı yapmak yerine o sırada pozisyonu takip eden Volkan ve Ziegler’in savunmasını izlemeyi tercih ediyordu.
Fenerbahçe’nin zaman zaman oyundan koptuğu dakikalarda Beşiktaş çok önemli ataklar geliştirdi, pozisyonlara girdi ve goller kaçırdı.
Beşiktaş karşılaşmaya yüksek tempoda başlarken Fenerbahçe’ye her alanda tam saha baskı uygulayıp topla oynamasına izin vermedi. Simao’nun attığı mükemmel şutun golle sonuçlanması Beşiktaş’ın arzulu oyunun karşılığını çabuk almasını sağladı.
Golle birlikte o hırslı ve baskılı oyun yavaş yavaş sönülmendi ve ilk yarının sonuna doğru neredeyse kayboldu. Oyunun bu bölümünde Fenerbahçe Alex ve Bienvenu ile çok önemli iki pozisyonu harcadı.
Maçtan önce Beşiktaş’ın hangi kadro ile çıkarsa bu maçın sonucuna direkt etki edeceğini konuşmuştuk. Orta sahası dirençli oyunculardan kurulu takım Quaresma’nın tek başına daha rahat hareket etmesini ve oynamasına yardımcı oldu.
Aurelio ve Ernst merkezde önemli işler yaptılar. Mustafa Pektemek de ileride Fenerbahçe defansını zorladı.
Fakat maçın genelinde devrelerin ilk on dakikalarını çıkardığımızda Fenerbahçe’nin çok daha kontrollü futbol oynadığını, topa daha fazla sahip olduğunu, yönlendirdiğini, kanatlardan ve merkezden atak geliştirirken takım halinde hareket ettiğini izledik.
Bütün bu saydığımız şeyler Fenerbahçe’nin oturmuş kadrosunun sonuçlarıydı.
Beşiktaş tarafına baktığımızdaysa kazanma arzusu ön palana çıkmıştı. Portekizli oyuncular diğer maçlara oranla oyuna çok daha yoğunlaşmışlardı.
Ancak Beşiktaş’ın aksayan ya da bir türlü birbirleriyle uyum gösteremeyen bir kadro yapısı var. Dün Fenerbahçe karşında sonuca giden paslar atmasına rağmen Quaresma takım oyununu çok fazla bozuyor.
Açıkçası karşılaşmanın berabere sonuçlanması bu anlamda Beşiktaş için hayırlı bile olmuş olabilir. Çünkü kazanılmış bir maç olsa Quaresma yine takımın önüne geçecek ve önümüzdeki günlerde yine Beşiktaş kaybedecekti.
Fenerbahçe’de sağ kanat sapır sapır dökülürken, solda Caner ve Ziegler büyük iş çıkardı; Beşiktaş’ın zaten sorunlu olan sağ tarafını çok zorladılar. Beraberlik sayısı öncesinde gole ait tüm belirtiler o kanatta ortaya çıkmıştı zaten. Caner biraz daha dikkat edip, becerisini konuşturabilse oyunun bu bölümünde Fenerbahçe’yi öne geçirecek golleri de attırabilirdi.
Caner’in oyundan çıkarılması ise maçla alakası olan bir değişiklikten çok öncesinde hazırlanılmış taktikle ilgiliymiş gibiydi. Hani sağ kanat bu kadar aksıyorken solda iyi işler çıkaran bir oyuncuyu kenara almak Aykut Kocaman adına eksi puandı.
1-1’den sonra Fenerbahçe oyunun bütün momentumunu ele geçirmişken Stoch’un sağ kanatta oynaması Beşiktaş defans kurgusunun tüm dengesini bozabilirdi.
Gökhan Gönül’deki form düşüklüğü giderek sorun galine geliyor.
Bienvenu’nun bu tip maçların adamı olmadığı da ortaya çıktı.
Hakem Fırat Aydınus çok iyi bir yönetim gösterdi. Ancak bütün oyuncuların ekstra gayretle ona yardımcı olması önemliydi.
Futbolumuzun içinde bulunduğu kaotik durum göz önünde bulundurulduğunda maçın ve skorun dengeli tamamlanması, sahada futbol dışı bir hareket olmaması güzel ve önemliydi. Özellikle saha içinde futbolcular arasında çok iyi diyaloglar vardı. Umarız bu görüntüler tribünlere, yönetimlere ve idarecilere de etki eder.
Milliyet Blog yazarı Tevfik Soylu'nun Beşiktaş Fenerbahçe maçı değerlendirmesi: Ligdeki dengeleri değiştirebilecek ligin ilk derbisi 2-2 beraberlikle sonuçlandı. Beşiktaşın kazanması halinde Beşiktaş zirveye yaklaşacak, Fenerbahçe kazanması halinde ise en yakın rakibine 5 puanlık bir fark atmış olacaktı.
Beşiktaş maça kendi sahasında oynamanın verdiği avantajla daha istekli, Fenerbahçe ise daha kontrollü başladı. Beşiktaş maçın genelinde topu daha iyi kullanan takım olmasına rağmen orta saha oyuncularının Fenerbahçeli orta saha oyuncularına baskı yapmayıp rahat pas yaptırmasından dolayı Fenerbahçe daha çok gol pozisyonu yakaladı.
Maçın ilk golü Simao Sabrosa ‘nın muhteşem şutuyla geldi. Caner’in istekli ve mücadeleci oyunu beraberlik golünün yaratıcı oldu. Caner’in direkten dönen şutu Alex’in önünde kaldı Ve Alex beraberliği getiren vuruşu yaptı.
Quresma maçın hayal kırıklığı yaratan oyuncusuydu. Aldığı bütün pasları kaybetti. Sadece iki kere rakip oyuncuları geçip ceza sahasına orta yaptı. Birinde Mustafa Pektemet direğe nişanladı, diğerinde ise Almeida golü buldu. Bu kadar kötü gününde olan Quresma bile 2. golün asistine ismini yazdırarak kalitesini gösterdi. Son dakikalarda Baroni’ nin güzel vuruşunda Cenk topa uzanamayarak kalesinde gördü. Bu serbest atışta Alex ‘in topu ceza sahasına ortalayacağını düşünen Cenk barajı sadece iki oyuncudan kurdurarak, kalede yanlış pozisyon aldı.
Maçın iyilerini ve kötülerini ön plana çıkarırsak; Beşiktaş‘ta sahanın en iyisi Simao‘ydu. Attığı güzel golün yanında defansa sık sık destek vererek önemli anlarda önemli müdahalelerde bulundu. Veli orta sahada ofansta ve defansta bir denge sibobuydu. Ofansta atakları olgunlaştırırken, defansta hem alan kapatarak hem ilk baskıyı yaparak Fenerbahçe orta sahasını zorlamaya çalıştı. Arkadaşlarından destek göremediği için mücadelesi tam anlamıyla etkili olmadı. Oyundan alınmasının sebebi ise çok yorulmuş olmasıydı. Mustafa Pektemet ise elinden geldiğince koştu, mücadele etti. Boş alanda atılan uzun pasların hepsini kontrol ederek atakları olgunlaştırmaya çalıştı. Tek başına Fenerbahçe savunması arsında yapabileceğinin en iyisini yaptı.
Beşiktaş’ta Ernst çok kötüydü. Geçen seneki temposunun çok uzağındaydı. Rakip orta saha oyuncularını adeta izledi. Gerekli müdahaleleri yapamadı. Pas aldığında pasları genelde geriye defans oyuncularına doğru kullanarak hücum hızını kesti. Mehmet Aurelio ‘da çok etkisizdi. Kendisini yormadan, maçı tamamladı.
Fenerbahçe‘de Alex yine takım arkadaşlarına pozisyon hazırlayan isim olurken, doğru zamanda doğru yerde bulunarak beraberliği getiren golü buldu. Caner‘in sol kanattan bindirmeleri çok etkili oldu. Yobo önemli müdahalelerde bulunarak hatasız bir maç çıkardı.
Gökhan Gönül’ün performansı hayal kırıklığı yarattı. Karşısında etkili bir Simao bulması da Gökhan’ın performansını düşüren etkendi. Bienvenu, Beşiktaş savunması arasında çok etkisizdi. Yakaladığı pozisyonu da gole çeviremedi.
Beşiktaş etkili oynadığı, oyunu güzel yönettiği, hücumda etkili olduğu bir derbi maçta savunma yapamadığı için beraberliğe razı oldu. Beşiktaş orta sahasının önde baskı uygulamayıp, alan savunması yapması Fenerbahçeli oyuncuların atak olgunlaştırabilmesini sağladı. Alex de devreye girerek pozisyonlar üretti. Beşiktaş’ın güzel futboluna karşılık Fenerbahçe’nin gol pozisyonlarını yan yana koyduğumuzda maçın berabere bitmesinin adil olabileceğini düşünebiliriz.
Maç ile ilgili en ilginç olay ise Fenerbahçeli taraftarların kapıları girip stada girmesiydi. Çok büyük bir güvenlik zafiyetiydi. Bu olayda zaafı olanlar bulunup cezalandırılmalı.
Süper Toto Süper Lig'de Fenerbahçe Beşiktaş maçı 2011 dün akşam oynandı. Saat 20:30'da başlayan 2011 Fener Beşiktaş maçı Lig Tv'den canlı olarak yayınlandı. Lig Tv'den canlı izlenen Fener Beşiktaş maçını beyazgazete.com canlı olarak anlattı. Fener Beşiktaş maçı 27 Ekim 2011 Perşembe akşamı Beşiktaş İnönü Stadı’nda oynandı.
CANLI MAÇ ANLATIMI İÇİN TIKLAYINIZ
MAÇIN GOL HEYECANI İÇİN TIKLAYINIZ
LİG TV CANLI MAÇ İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
FENERBAHÇE MARŞINI DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
BEŞİKTAŞ MARŞINI DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
Milliyet yazarı Uzay Gökerman kendi köşesinde derbi maç ile ilgili yorumlarını yazdı. İşte Gökerman'ın Beşiktaş Fenerbahçe maçı ile ilgili yazısı:
Karşılaşma 1-1’e geldiğinde Beşiktaş’ın direnci ilk yarıdaki o hırslı oyununa nazaran biraz düşmüş görünüyordu. Takım halinde topun gerisine geçip Fenerbahçe’ye ön alanda baskı bile yapmadan beklerken tam bu bölümde sarı lacivertli ekip oyun disiplinini yitirdi ve peşinden de golü yedi.
Almeida’nın kafa ile attığı golün ortasını yapan Quaresma’ya Bekir çok gevşek bir savunma yaparken, beraberlik sayısın atan Baroni, Portekizli oyuncuya baskı yapmak yerine o sırada pozisyonu takip eden Volkan ve Ziegler’in savunmasını izlemeyi tercih ediyordu.
Fenerbahçe’nin zaman zaman oyundan koptuğu dakikalarda Beşiktaş çok önemli ataklar geliştirdi, pozisyonlara girdi ve goller kaçırdı.
Beşiktaş karşılaşmaya yüksek tempoda başlarken Fenerbahçe’ye her alanda tam saha baskı uygulayıp topla oynamasına izin vermedi. Simao’nun attığı mükemmel şutun golle sonuçlanması Beşiktaş’ın arzulu oyunun karşılığını çabuk almasını sağladı.
Golle birlikte o hırslı ve baskılı oyun yavaş yavaş sönülmendi ve ilk yarının sonuna doğru neredeyse kayboldu. Oyunun bu bölümünde Fenerbahçe Alex ve Bienvenu ile çok önemli iki pozisyonu harcadı.
Maçtan önce Beşiktaş’ın hangi kadro ile çıkarsa bu maçın sonucuna direkt etki edeceğini konuşmuştuk. Orta sahası dirençli oyunculardan kurulu takım Quaresma’nın tek başına daha rahat hareket etmesini ve oynamasına yardımcı oldu.
Aurelio ve Ernst merkezde önemli işler yaptılar. Mustafa Pektemek de ileride Fenerbahçe defansını zorladı.
Fakat maçın genelinde devrelerin ilk on dakikalarını çıkardığımızda Fenerbahçe’nin çok daha kontrollü futbol oynadığını, topa daha fazla sahip olduğunu, yönlendirdiğini, kanatlardan ve merkezden atak geliştirirken takım halinde hareket ettiğini izledik.
Bütün bu saydığımız şeyler Fenerbahçe’nin oturmuş kadrosunun sonuçlarıydı.
Beşiktaş tarafına baktığımızdaysa kazanma arzusu ön palana çıkmıştı. Portekizli oyuncular diğer maçlara oranla oyuna çok daha yoğunlaşmışlardı.
Ancak Beşiktaş’ın aksayan ya da bir türlü birbirleriyle uyum gösteremeyen bir kadro yapısı var. Dün Fenerbahçe karşında sonuca giden paslar atmasına rağmen Quaresma takım oyununu çok fazla bozuyor.
Açıkçası karşılaşmanın berabere sonuçlanması bu anlamda Beşiktaş için hayırlı bile olmuş olabilir. Çünkü kazanılmış bir maç olsa Quaresma yine takımın önüne geçecek ve önümüzdeki günlerde yine Beşiktaş kaybedecekti.
Fenerbahçe’de sağ kanat sapır sapır dökülürken, solda Caner ve Ziegler büyük iş çıkardı; Beşiktaş’ın zaten sorunlu olan sağ tarafını çok zorladılar. Beraberlik sayısı öncesinde gole ait tüm belirtiler o kanatta ortaya çıkmıştı zaten. Caner biraz daha dikkat edip, becerisini konuşturabilse oyunun bu bölümünde Fenerbahçe’yi öne geçirecek golleri de attırabilirdi.
Caner’in oyundan çıkarılması ise maçla alakası olan bir değişiklikten çok öncesinde hazırlanılmış taktikle ilgiliymiş gibiydi. Hani sağ kanat bu kadar aksıyorken solda iyi işler çıkaran bir oyuncuyu kenara almak Aykut Kocaman adına eksi puandı.
1-1’den sonra Fenerbahçe oyunun bütün momentumunu ele geçirmişken Stoch’un sağ kanatta oynaması Beşiktaş defans kurgusunun tüm dengesini bozabilirdi.
Gökhan Gönül’deki form düşüklüğü giderek sorun galine geliyor.
Bienvenu’nun bu tip maçların adamı olmadığı da ortaya çıktı.
Hakem Fırat Aydınus çok iyi bir yönetim gösterdi. Ancak bütün oyuncuların ekstra gayretle ona yardımcı olması önemliydi.
Futbolumuzun içinde bulunduğu kaotik durum göz önünde bulundurulduğunda maçın ve skorun dengeli tamamlanması, sahada futbol dışı bir hareket olmaması güzel ve önemliydi. Özellikle saha içinde futbolcular arasında çok iyi diyaloglar vardı. Umarız bu görüntüler tribünlere, yönetimlere ve idarecilere de etki eder.
Milliyet Blog yazarı Tevfik Soylu'nun Beşiktaş Fenerbahçe maçı değerlendirmesi: Ligdeki dengeleri değiştirebilecek ligin ilk derbisi 2-2 beraberlikle sonuçlandı. Beşiktaşın kazanması halinde Beşiktaş zirveye yaklaşacak, Fenerbahçe kazanması halinde ise en yakın rakibine 5 puanlık bir fark atmış olacaktı.
Beşiktaş maça kendi sahasında oynamanın verdiği avantajla daha istekli, Fenerbahçe ise daha kontrollü başladı. Beşiktaş maçın genelinde topu daha iyi kullanan takım olmasına rağmen orta saha oyuncularının Fenerbahçeli orta saha oyuncularına baskı yapmayıp rahat pas yaptırmasından dolayı Fenerbahçe daha çok gol pozisyonu yakaladı.
Maçın ilk golü Simao Sabrosa ‘nın muhteşem şutuyla geldi. Caner’in istekli ve mücadeleci oyunu beraberlik golünün yaratıcı oldu. Caner’in direkten dönen şutu Alex’in önünde kaldı Ve Alex beraberliği getiren vuruşu yaptı.
Quresma maçın hayal kırıklığı yaratan oyuncusuydu. Aldığı bütün pasları kaybetti. Sadece iki kere rakip oyuncuları geçip ceza sahasına orta yaptı. Birinde Mustafa Pektemet direğe nişanladı, diğerinde ise Almeida golü buldu. Bu kadar kötü gününde olan Quresma bile 2. golün asistine ismini yazdırarak kalitesini gösterdi. Son dakikalarda Baroni’ nin güzel vuruşunda Cenk topa uzanamayarak kalesinde gördü. Bu serbest atışta Alex ‘in topu ceza sahasına ortalayacağını düşünen Cenk barajı sadece iki oyuncudan kurdurarak, kalede yanlış pozisyon aldı.
Maçın iyilerini ve kötülerini ön plana çıkarırsak; Beşiktaş‘ta sahanın en iyisi Simao‘ydu. Attığı güzel golün yanında defansa sık sık destek vererek önemli anlarda önemli müdahalelerde bulundu. Veli orta sahada ofansta ve defansta bir denge sibobuydu. Ofansta atakları olgunlaştırırken, defansta hem alan kapatarak hem ilk baskıyı yaparak Fenerbahçe orta sahasını zorlamaya çalıştı. Arkadaşlarından destek göremediği için mücadelesi tam anlamıyla etkili olmadı. Oyundan alınmasının sebebi ise çok yorulmuş olmasıydı. Mustafa Pektemet ise elinden geldiğince koştu, mücadele etti. Boş alanda atılan uzun pasların hepsini kontrol ederek atakları olgunlaştırmaya çalıştı. Tek başına Fenerbahçe savunması arsında yapabileceğinin en iyisini yaptı.
Beşiktaş’ta Ernst çok kötüydü. Geçen seneki temposunun çok uzağındaydı. Rakip orta saha oyuncularını adeta izledi. Gerekli müdahaleleri yapamadı. Pas aldığında pasları genelde geriye defans oyuncularına doğru kullanarak hücum hızını kesti. Mehmet Aurelio ‘da çok etkisizdi. Kendisini yormadan, maçı tamamladı.
Fenerbahçe‘de Alex yine takım arkadaşlarına pozisyon hazırlayan isim olurken, doğru zamanda doğru yerde bulunarak beraberliği getiren golü buldu. Caner‘in sol kanattan bindirmeleri çok etkili oldu. Yobo önemli müdahalelerde bulunarak hatasız bir maç çıkardı.
Gökhan Gönül’ün performansı hayal kırıklığı yarattı. Karşısında etkili bir Simao bulması da Gökhan’ın performansını düşüren etkendi. Bienvenu, Beşiktaş savunması arasında çok etkisizdi. Yakaladığı pozisyonu da gole çeviremedi.
Beşiktaş etkili oynadığı, oyunu güzel yönettiği, hücumda etkili olduğu bir derbi maçta savunma yapamadığı için beraberliğe razı oldu. Beşiktaş orta sahasının önde baskı uygulamayıp, alan savunması yapması Fenerbahçeli oyuncuların atak olgunlaştırabilmesini sağladı. Alex de devreye girerek pozisyonlar üretti. Beşiktaş’ın güzel futboluna karşılık Fenerbahçe’nin gol pozisyonlarını yan yana koyduğumuzda maçın berabere bitmesinin adil olabileceğini düşünebiliriz.
Maç ile ilgili en ilginç olay ise Fenerbahçeli taraftarların kapıları girip stada girmesiydi. Çok büyük bir güvenlik zafiyetiydi. Bu olayda zaafı olanlar bulunup cezalandırılmalı.