Mühendislerden `yapı Denetimi` Uyarısı
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şubesi Başkanı Abdullah Bakır, 15 milyon civarında olduğu tahmin edilen bina stokunun yüzde 10`unun yenilenmesi, yüzde 30`unun onarılması gerektiğini söyledi.

Türkiye`nin bir deprem ülkesi olduğunu, bu nedenle de deprem gerçeğiyle yaşanması gerektiğini ifade eden Bakır, Türkiye`deki yapı stokunda çok ciddi sorun ve sıkıntıların ön plana çıktığını, yaşanılan acıların kaynağının da yapı stokunun mevcut durumu olduğunu savundu. Bakır, sadece eski binaların değil, yeni binaların da güvenli olmadığını iddia etti. Türkiye`nin deprem kuşağında olduğunu, bu nedenle de toplumsal yaşamın deprem tehlikesine göre düzenlenmesi, deprem önlemleri için merkezi bütçeden payayrılmasının bir zorunluluk olduğunu kaydeden Bakır, ilgili mevzuatın da ihtiyaca göre değiştirilmesi gerektiğini belirtti. TÜRKİYE`DEKİ YAPILARIN YÜZDE 67`Sİ KAÇAK VE RUHSATSIZ Abdullah Bakır, Türkiye`deki mevcut yapı stokunun yüzde 40`ının kaçak ve ruhsatsız olduğunu, yapı kullanma izin belgesi baz alındığında bu oranın yüzde 67`ye yükseldiğine dikkat çekti. Bakır, 15 milyon civarında olduğu tahmin edilen bina stokunun yüzde 10`unun yenilenmesi, yüzde 30`unun onarılması gerektiğini, bu konutların yüzde 40`ının da oturulamaz durumda olduğu uyarısında bulundu. Van depreminde bunu somut olarak gördüklerini anlatan Bakır, şunları söyledi: "O halde sorunu ve çözümü bir başkanoktada aramak gerekmektedir. İMO Adana Şubesi olarak, asıl sorunun denetimsizlik olduğunu düşünüyor ve çözümün de yapı denetiminin eksiksiz uygulanmasıyla sağlanabileceğini görüyoruz." Bakır, deprem gerçeğini gören, ülke gerçeklerine uygun, uygulamadaki eksiklik ve aksaklıkları giderilmiş bir yapı denetim sisteminin hayata geçirilmemesi halinde; depremlerin telafi edilmesi mümkün olmayan sonuçlar doğurmaya devam edeceğini bildirdi.
Bakır, açıklamasının devamında şu görüşleri dile getirdi: "Bugün yapılan yara sarmadır, afet sonrası müdahaleden ibarettir. Bütün bunların eksiksiz yapıldığı bile kuşkuludur. Ki, eksiksiz yapılsa dahi sonuç değiştirmeyecek ve sadece vicdan rahatlatacaktır. Oysa ülkemizin vicdan rahatlatmaya değil, vicdan sızlatmamaya ihtiyacı bulunmaktadır. Bir doğa olayı olan depremin, afet haline dönüşmemesinin yolu yapıların mühendislik hizmeti alması ve yürürlükteki yapı denetim sisteminin eksiksiz uygulanmasındangeçmektedir. Bugünkü yapı denetim yasasının bu düzeyde olmadığı bilinmektedir. Yaşadığımız 7.2 büyüklüğündeki Van depreminde, politik söylemlerin dışına çıkılarak yüzde 96`sı deprem tehlikesi altında bulunan ülkemiz insanlarının, yaşam alanlarının mühendislik hizmeti alarak planlanması ve depreme duyarlı toplum felsefesinin oluşturulmasına acil ihtiyaç var."
