(özel Haber) Bir Çift Kürek, Bir Cesur Yürekle Dünya Turu

Yelkensiz ve motorsuz kayığı ile dünya turuna kürek çeken Hüseyin Ürkmez, "Selanik`ten Urla`ya" isimli projesini tamamlayarak sandalı ile İzmir`in Urla İskelesi`ne yanaştı.

(özel Haber) Bir Çift Kürek, Bir Cesur Yürekle Dünya Turu
7 yaşında tanıştığı kürekleri dünya turu hayaline çeken Hüseyin Ürkmez, geçen ağustos ayında Yunanistan`ın Selanik kentinden yola çıkarak 56 günlük deniz yolculuğunu İzmir`in Urla İskelesi`nde tamamladı. Yaklaşık 2 aydır yelkensiz ve motoru olmayan 4 metrelik kayığında kürek çekerek Selanik`ten Urla`ya gelen Ürkmez, denize aşık bir gezgin. 1980`li yıllara dayanan dünya turu hayalini motosiklet ve bisiklet ile gerçekleştirdikten sonra mavi sularda da kayıkla şansını denemek isteyen Ürkmez`in ilk turu,1999 yılında İstanbul`dan Marmaris`e olmuş. Kayığı ile gittiği her ülkede Türkiye`nin gönüllü bir turizm elçiliğini yaptığını anlatan Ürkmez, denizin sadece ticari amaçlı kullanılmaması gerektiğini ve üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye`de vatandaşların bu fırsatı değerlendirmesi gerektiğini aktararak çevresel sorunlara da duyarsız kalınmamasını istedi. Gezgin bir ruha sahip olduğunu aktaran Ürkmez, "Yaklaşık 12 yıldır diğer taşıtlar gibi kayıkla da dünya turuna çıkılabileceğinin mücadelesini veriyorum.1999 yılında, `Bir zamanlar Marmara`da yaşayan kaplumbağaların anısına` temalı ilk etabımı İstanbul`dan Marmaris Dalyan`a gerçekleştirdim. Daha sonra 4 metrelik kayığımla Dalyan`dan Antalya, İskenderun`a 4 ay 5 gün sürede varabildim. Daha sonra İstanbul`dan Atina`ya, oradan da Çanakkale`den Selanik`e vardım ve 56 gün süren yolculuk sonrasında da Selanik`ten İzmir Urla`a eriştim" dedi. "BU GÖNÜLLÜ BİR REKLAMCILIK" Sadece bir çift kürekle yolculuklarını tamamlayan Ürkmez, gittiği yurt dışı ülkelerinde takdir edildiğini ifade ederek, "Bazen bazıları bana neden yelken açmadığımı ya da kayığıma neden bir motor taktırmadığımı soruyorlar. Ben kıyılarda kayığımla geziyorum. İnsanlarla devamlı temas halindeyim. İstediğim zaman denize dalıp denizin derinliklerindeki güzellikleri de görebiliyorum. Ama ben yelken açarsam ya da küçük bir motor taktırırsam kimseyle tanışamam. Gittiğim yerlerde herkes bana nereli olduğumusoruyor. `Türk`üm` dediğim zaman sıcak karşılamalar ve takdir edici sözlerle karşılaşıyorum. Bu da gönüllü bir reklamcılıktır aslında" diye konuştu. ROTA İTALYA Gelecek yıl rotasını İtalya`ya çevireceğini söyleyen Ürkmez, " İtalya`ya vardığımda bunu İtalyan basını ile de paylaşacağım. Bu akımı İtalya ve sonrasında gideceğim Fransa`da da başlatmak istiyorum. İnanıyorum ki denizcilik kültürü olan bu iki ülkenin vatandaşları kayığını alarak dünya turunda ilk olarak benimle Türkiye`ye geleceklerdir" ifadelerini kullandı.

Ürkmez, kıyılarda kürek çekerek yolculuk yapmanın tehlikeli boyutlarının olmadığını, yolculuk süresince kendisine cep telefonunun, müzik çalarının ve küçük ocağında pişirdiği kahvesinin eşlik ettiğini anlatarak, "Yeme içme gibi temel ihtiyaçlarımı iskelesine yanaştığım kentte karşılıyorum. Ayrıca küçük bisikletimle de kayıktan indikten sonra köyleri gezerek bilgi ediniyorum" dedi.

Kayığı ile kıyılarda seyreden Ürkmez, rotaya erişebilmek için herhangi bir prosedürün olmadığını, pasaport, vize ve kayığın kendisine ait olduğunu belgeleyen dokümanların yeterli olduğunu öne sürdü.
Kaynak: İHA