Kılıçdaroğlu: Terör Türkiye’nin Sorunudur, Çözüme Herkes Katkı Koymalıdır

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, terörün Türkiye’nin sorunu olduğunu, çözümü için her partinin katkı koyması gerektiğini söyledi.

Kılıçdaroğlu: Terör Türkiye’nin Sorunudur, Çözüme Herkes Katkı Koymalıdır
Bunun için Meclis`te partilerin vereceği eşit sayıda üyeyle bir komisyon kurulmasını önerdi. Parti olarak Parlamento bünyesinde her türlü katkıyı vermeye hazır olduklarını belirterek, “Terörün çözümü için Anayasa Komisyonu gibi bir komisyon kurulmalı, toplumsal mutabakatla sorunun çözümü için çalışmalıdır.” dedi.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Ege Sanayicileri ve İşadamları Derneği (ESİAD) Yüksek İstişare Konseyi toplantısına katıldı. ESİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Kemal Çolakoğlu’nun eleştiri içeren konuşmasını dinledikten sonra kürsüye çıkan Kılıçdaroğlu, sözlerine, “Ben sizi soğukkanlılıkla dinledim. Umarım siz de aynı soğukkanlılıkla dinlersiniz.” diye başladı. Çolakoğlu’nun, “Hiçbir siyasi parti, İzmir’in oylarını çantada keklik gibi görme veya İzmir’i kendi kalesi sayma hatasına düşmemelidir.” uyarısına, “İzmirlileri seviyorum. Başkanın sözlerine de katılıyorum. Hiç kimse, bir yerin oylarını çantada keklik görmemeli.” şeklinde cevap verdi. Kılıçdaroğlu, Mustafa Balbay’ı kastederek de, “Sizin bir milletvekiliniz hapiste. Gönül isterdi ki halkın iradesinin Parlamento`ya yansıması gereken ortamda, isterdim ki o milletvekilini aramızda görmemekten ötürü üzüntü dile getirilebilirdi.” dedi.

Yeni anayasa tartışmalarına değinen Kemal Kılıçdaroğlu, “Öyle bir hava yaratıldı ki sanki anayasa çıksa bütün sorunlar düzelecek. Birbirimizi kandırmayalım ama bu, yeni anayasaya ihtiyacımız yok anlamına gelmesin. Toplumun özgürleşmesi ayrı bir olay, gereklerinin yerine getirilmesi ayrı. Yasalar değişebilir, toplumun zihniyeti değişmedikçe o yasanın işlevi olmaz.” diye konuştu.

CHP Genel Başkanı, Hakkari`de 24 askerin şehit olmasının herkeste büyük moral bozukluğuna yol açtığını dile getirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ı eleştirerek, “Başbakan, başladı muhalefeti suçlamaya. Sanki biz iktidarız, teröre karşı hiçbir şey yapmamışız, muhalefet partisi iktidarı suçluyor. Buraya kadar geldi, söylemek zorunda kaldım. Arkadaş, sen iktidar mısın muhalefet misin?” dedi. Hükümetin iktidarı sıfır terörle devraldığını iddia eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Terör konusunda CHP’nin görüşü yok diyorlar. İnsaf. Benim merak ettiğim, AK Parti’nin görüşü nedir? Bilen var mı? Bir Allahın kulu çıkıp bana anlatsın, `AK Parti, terörü bu yolla sonlandıracak.` desin. Ortaya çıkan tablo, Erdoğan ve PKK görüşmesidir. Mektuplar yayımlandı. Seçime endeksli, teröre silah bıraktırdılar. Böyle vahim olaylarda siyasal iktidarlar istifa eder. Sana yüzde 49,7 oyu bu millet niye verdi? Bu sorunları çöz diye verdi. O zaman çöz.”

`TÜRKİYE ULUS BÜTÜNLÜĞÜ OLAN DEVLETTİR`
Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin ulus bütünlüğü olan bir devlet olduğunu söyledi. Atatürk’ün büyüklüğünün de bu anlayıştan geldiğini, etnik kimliklere saygılı olduklarını ifade ederek, ulusal birlikteliği sağlayacak her şeye hazır olduklarını belirtti.

Hükümetin ekonomi politikasının sıcak para yönetiminden ibaret olduğunu öne süren, Ekonomik ve Sosyal Konsey’in toplanmadığını da belirten Kılıçdaroğlu, kimsenin bunu eleştirmediğini kaydetti. Ekonominin döviz yükünün çok fazla olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, son dönemde Merkez Bankası’nın döviz rezervinin 7 milyar dolar azaldığını söyledi.


`İZMİR, SİYASETİ FUTBOL TAKIMI TUTAR GİBİ İZLEMİYOR`
ESİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Çolakoğlu ise, “İzmir, hiçbir zaman siyaseti bir futbol takımı tutar gibi izlememiştir.” diyerek, "CHP`nin kalesi" anlayışının doğru olmadığını kaydetti. İzmir’in çoğulcu demokrasiye geçişten bu yana ülkenin en önemli demokratik gücü olduğunu belirterek, ”Demokrat Parti burada kurulmuştur. 1960 askerî darbesinden sonra Adalet Partisi de burada kurulmuştur. Ecevit’in `Karaoğlan` hareketine en büyük destek buradan çıkmıştır. 1977 seçimlerinde Özal’ı seçmeyen İzmir, 1985`ten sonra liberal ekonomiye en büyük desteği vermiştir. İzmir özgüveni yüksek olan, çıkarı için oy vermeyen, doğru bulduğu şekilde hareket eden bir kenttir. Bu nedenle hiçbir siyasi parti, İzmir’in oylarını çantada keklik gibi görme veya kendi kalesi sayma hatasına düşmemelidir.” şeklinde konuştu.

Kemal Çolakoğlu, son genel seçim çalışmalarından çıkardıkları sonucun, seçmenin yerel yönetimle merkezî hükümetin birarada çalışmasını isteği olduğunu vurguladı. Son yıllarda ülke olarak yakalanan başarılardan da bahsederek, iki haneli büyümenin dışarıdan gıptayla izlendiğini, geçmişte Türkiye için “Avrupa’nın hasta adamı” diyen ülkelerin, şimdi “Göz kamaştırıyor” dediğini kaydetti: “Anayasa çalışmalarında üç siyasi partinin koşulsuz biraraya gelmeleri ve koşulsuz çalışmaları bizleri çok mutlu ediyor.”