Cihat Sipahi’den “dünya Gıda Günü” Mesajı

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Kastamonu İl Temsilcisi Cahit Sipahi, Dünya Gıda Günü dolayısıyla açıklamada bulundu.

Cihat Sipahi’den “dünya Gıda Günü” Mesajı
“16 Ekim Dünya Gıda Günü” dolayısıyla TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Kastamonu İl Temsilcisi Ziraat Yüksek Mühendisi Cihat Sipahi, Dünya’da her yıl 10 milyon insanın açlıktan yaşamını kaybettiğini belirterek, bunun önüne geçilmesi için Dünya liderlerinin toplanıp karar aldığını ve 2015 yılına kadar açlıktan meydana gelen ölümlerin yarıya indirilmesinin hedeflendiğini söyledi.

Sipahi, yayınladığı mesajda şunları kaydetti: “Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) 1979 yılında aldığı bir kararla, kuruluş yıldönümü olan 16 Ekim tarihini Dünya Gıda Günü olarak belirlemiştir. Bu yıl 31. kutlanacak olan Dünya Gıda Günü’nün temel amaçları gıda güvenliği konusuna dikkat çekmek, açlığa karşı mücadele için fon kaynaklarını harekete geçirmek ve kamu bilincini artırmaktır. Dünya Gıda Günü`nde Birleşmiş Milletlere üye ülkelerde açlık, gıda üretimi ve tüketimi gibi konular incelenmekte ve beslenme üzerinde durulmaktadır. Bu alanda yürütülen faaliyetlerle, açlığın toplumun korunmasız kesimleri üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekilmekte ve yapılması gerekenler tartışılmaktadır. Bu gibi çabalarla, açlığa karşı küresel mücadelede kamuoyunun bilinçlendirilmesi, gıda güvenliği konularına dikkat çekilmesi ve gerekli fonların sağlanmasına katkıda bulunulmaya çalışılmaktadır. Fiyat dalgalanmaları, özellikle gelişmekte olan ülkelerde gıda güvenliği için büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Dünya Bankası verilerine göre, 2010–2011 yıllarındaki yükselen gıda maliyetleri yaklaşık 70 milyon insanı aşırı yoksulluk içine itmiştir. FAO Dünya Gıda Gününde, dünya üzerinde yaşayan 800 milyon insanın etkilendiği kronik açlığın nedenlerinin ortadan kaldırılması konusunda acil önlem çağrıları yapmaktadır. 1970’lerden bu yana “Açlığa Karşı” ve “10 Yıl İçinde Açlığı Bitirme”ye yönelik söylemlerle BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) nezdinde yürütülen çalışmalar beklendiği gibi sonuç vermemektedir. Bunun başlıca nedeni gelişmiş ülkelerce oluşturulan uluslararası gıda üretim ve ticaret düzeni ve bunların az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler aleyhine yarattığı yoksullaştırıcı sonuçlardır. Dünyada bir yanda aşırı üretim ve tüketim ve sonucunda obezite önemli bir sorun alanı haline gelirken, diğer tarafta kronik açlığın devam etmesi bunun en basit göstergesidir. Belli coğrafyalardaki insanlar sürekli bir gıda yetersizliği içindedirler. Böylesi bir manzarada; kronik açlığın faturasını ne iklim değişikliğine, ne coğrafi yetersizliklere çıkartmak mümkündür. 1996 yılında düzenlenen Dünya Gıda Zirvesi`nde bir araya gelen liderler 2015 yılına kadar dünya üzerindeki aç insanların sayısının yarıya indirilmesi konusunda anlaşmaya varmışlardır. 2015 yılı için dünyada aç sayısının 400- 500 milyon kişiye inmesi hedeflenirken; aç sayısının şimdiden 1 Milyara çıkmış olması, önümüzdeki dönemde bu açlığı ortadan kaldırabilecek biçimde yeni politikaların benimsenmesi gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Son 60 yılın en büyük kuraklığının yaşandığı Afrika’da her gün yüzlerce kişinin açlıktan öldüğü, Somali’de son 3 ay içinde açlıktan ölen 5 yaşından küçük çocuk sayısının 29 bine ulaştığı, Mogadişu’daki kamp kliniklerinin, ölmek üzere olan çocuklarla dolu olduğu, Somali’de 5 yaş altı her 5 çocuktan birinin, açlık yüzünden doktorların acil müdahalesine ihtiyaç duyduğu dikkate alındığında; bu yıl ki Dünya Gıda Günü ve açlığa karşı mücadelenin önemi daha da net bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Dünyada yılda yaklaşık 10 milyon insanın açlık ve yetersiz beslenmeden öldüğü tahmin edilirken, yaklaşık 1 milyar insan açlık çekiyor, dünya çapında 1,3 milyar ton yiyecek, çöpe atılıyor. Gelişmiş ülkelerde çöpe atılan gıdaların yüzde 40`ı, aslında yenebilecek durumda. Dünya Gıda Örgütünün verilerine göre, çöpe giden miktar, küresel olarak üretilen gıdaların üçte birini oluşturuyor. Merkezi Washington`da bulunan Worldwatch Enstitüsünün yaptığı araştırmaya göre, gelişmiş ülkelerde ziyan olan yiyeceklerin yüzde 40`ını, aslında tüketilebilecek ürünler oluşturuyor. Ancak bu ürünler, son kullanma tarihi geçtiği veya süpermarketlerin depolarında yer olmadığı için atılıyor. Ayrıca binlerce ton gıda, sadece görsel nedenlerden ötürü ziyan oluyor. Örneğin ABD`de çiftçiler, yetiştirdikleri kavunun yüzde 20`sini, üzerinde çizik olduğu veya tam yuvarlak olmadığı için çöpe atıyor. Gelişmiş ülkeler bu gibi nedenlerle yılda yaklaşık 220 milyon ton yenebilir ürünü heba ediyor ki bu miktar neredeyse Sahra Altı Afrika ülkelerinin yıllık toplam gıda üretimine denk geliyor.

Gelişmekte olan ülkelerde yiyeceklerin ziyan olmasının nedenleri ise daha farklı. Fakir ülkelerde, taşımacılık ve depolama alanındaki yetersizlikler nedeniyle hasadın yüzde 40`ı tarladan tüketiciye ulaştırılmaya çalışırken ziyan oluyor. Ürünlerin işlenmesi ve paketlenmesi sırasında da kayıplar oluyor. Gelişmekte olan ülkelerde yılda 150 milyon ton buğday heba oluyor. Bu kayıp, tüm fakir ülkelerdeki açlığı ortadan kaldırabilecek buğday miktarının altı katını oluşturuyor. Ülkemizden bir örnek vermek gerekirse, Türkiye`de üretilen her 10 ekmekten 1`i israf olurken, israf edilen ekmeğin ekonomik kaybı, yıllık 700 milyon doları buluyor. Ekmek israfında yüzde 70 oranı ile yemekhaneli işyerleri, hastane, yatılı okul, öğrenci yurdu, otel ve lokantalar ilk sırayı almakta. Ekmeğin uygun koşullarda saklanmaması nedeniyle bayatladığı ve bu durumun ülke ekonomisine de büyük zarar verdiği bilinmekte. Yalnızca bu rakamlar bile Türkiye`de ekmek israfının ulaştığı ürkütücü boyutu gözler önüne sermektedir. Dünya nüfusunun altıda biri açlık ile karşı karşıyadır. Dünyanın içinde bulunduğu bu durum, Gıda Günü‘nü bir kutlama değil, sorun saptama - nedenselliğini araştırma ve çözüm sürecine katkı sunma günü olarak değerlendirmeyi gerekli kılmaktadır. Bilim ve teknoloji alanındaki gelişmeler sayesinde açlığın yok edilmesi mümkündür. Ancak adil gıda dağılımının sağlanması ve yoksullukla mücadele edilmesi için toplumun tüm kesimlerinin katkısı gerekmektedir. Yeterli ve sağlıklı gıda üretimi için sadece doğru, bilimsel ve stratejik yaklaşımların uygulandığı, Dünyada açlığın konuşulmadığı Dünya Gıda Günlerine ulaşmak dileğiyle, Dünya Gıda Gününüz Kutlu Olsun.”
Kaynak: İHA