Sayıştay Başkanı Akyel: Yolsuzluk, Vatandaşın Devlete Olan Güvenini Sarsıyor

Recai Akyel, yolsuzluğun terör ve deprem gibi bir afet olduğunu belirtti. Akyel, “Yolsuzluk hava kirliliği gibi herkesi etkiliyor. Yolsuzluk bireysel olarak bireysel bir hastalık. Toplumsal açıdan ise toplumsal felaket. Devlet açısından da vatandaşların güvenini sarsan büyük bir provokatör.” dedi.

Uluslararası Yöneticiler Derneği (YÖNETDER)’nin bu haftaki konuğu Sayıştay Başkanı Dr. Recai Akyel oldu. YÖNETDER Genel Merkezi’nde konuşan Akyel, yolsuzluk ve yolsuzlukla etkin mücadele ile ilgili önemli tespitlerde bulundu. Yolsuzluğu hava kirliliğine benzeten Akyel, yolsuzluk olan toplumda tüm kurumlarla birlikte herkesin etkilendiğine dikkati çekti.
“Yolsuzluk mecrasında akan suyu değiştirmek gibi bir şeydir. Yolsuzluk bireysel olarak bireysel hastalık, toplumsal açıdan toplumsal felaket. Devlet açısından da vatandaşların güvenini sarsan büyük bir provokatör.” diyen Akyel, yolsuzluğu terör ve deprem gibi bir afete benzetti. Yolsuzluktan bahsedildiği zaman sadece kamudaki yolsuzluğun akla geldiğini ifade eden Akyel, yolsuzluğun kamunun yanı sıra özel sektörde de özel kuruluşlarda da olduğunu açıkladı. Yolsuzluğun ilk bakışta sadece maddi bir çıkar olarak algılandığının altını çizen Akyel, “Biz, maddi ve manevi bir çıkar olan yolsuzluğa, sadece alanın değil verenin de suçlu olduğu bir tanım içeriyoruz.” diye konuştu.

"BAHŞİŞ OLMADAN İŞ YAPTIRAMAZSINIZ MANTIĞI YIKILMALI"
Yolsuzluk konusunda algılamanın çok önemli olduğunu vurgulayan Sayıştay Başkanı Akyel konuşmasını şöyle sürdürdü: “Amerika`nın kafasında Orta Doğu’da yolsuzluk olmadan bahşiş olmadan iş yapamazsınız mantığı var, bu algıyı kaldırmak yıkmak lazım. Bazı ülkelerde yolsuzluk olarak kabul edilenlerin bazı ülkelerde yolsuzluk olmadığının tanımları var. Yolsuzluğun tanımı konusunda sürekli gelişme var. Bazı yolsuzluklar var ki Türk Ceza Kanunu’nda cezası var; bazıları da var ki cezaya bağlanmamış. Daha etik daha ahlaklı bir toplumda cezaya bağlanan yolsuzluklarda olduğu gibi cezaya bağlanmayan yolsuzluklara da müsaade etmemek lazım.”
Yolsuzluğun ekonomik ve toplumsal etkileri konusunda önemli tespitlerde bulunan Akyel, “Yolsuzluk yatırımı engelliyor, yolsuzluk büyümeyi geciktiriyor yolsuzluk kamu yatırımlarını verimsizleştiriyor. Sonuç; yoksuzluk. Yolsuzluğun vatandaşa etkisi gelir dağılımı bozuluyor, çünkü vatandaşa aktarılması gereken kamu hizmeti aktarılamıyor. Yolsuzluk nedeni ile birileri zenginleşiyor, ama vatandaşa bu ulaşmıyor. Devlet iyi yönetilemiyor, eşitliğin önünde engel teşkil ediyor. Yönetim pahalılaşıyor ve vatandaşın devlete olan güveni kayboluyor. Yolsuzluğun en büyük zararı toplumun devlete olan güveni kayboluyor.” ifadelerini kullandı.
“Yolsuzluğun dini imanı olmaz her yerde yolsuzluk var.” diyen Sayıştay Başkanı, demokratik yönetimin, saydamlığın, denetimin ve iyi iletişimin olduğu yerlerde yolsuzluğun az olduğunu kaydetti. Yolsuzlukla mücadelede cezaların caydırıcı olması gerektiğini dile getiren Akyel, “Yolsuzluk yapanlara verilecek ceza maddi çıkarlardan yüksek olmalı ki yolsuzluk yapmaktan çekinmeli. Yolsuzlukla mücadelede reformlar yapıldı, saydamlaştırmak için kanunlar değiştirildi ve yeni kanunlar çıkartıldı. Bunlar saydamlık ve hesap verebilirliği artırma gibi kanunlar oldu. Kamu idareleri para harcarken hukuka uygun olduğu kadar tasarruflu verimli kullanacak. Sayıştay`ın denetimi aslında demokrasinin denetlenmesidir. Yolsuzluğa yol vermeyelim. Yolsuzluğu yolsuz bırakalım.” diye konuştu.

Konferans sonunda YÖNETDER Başkanı Önder Kıraç, Sayıştay Başkanı Akyel’e plaket verdi. Toplantıya Denizcilik Müsteşarı Hasan Naiboğlu, Denizcilik Müsteşar yardımcıları Zeki Atlı ve Hamza Taşkesen, ASKİ Genel Müdürü ve Büyükşehir Genel Sekreteri Kamil Kılıç, Devlet Personel Başkan Yard. Şaban Talaş ve çok sayıda üst düzey bürokrat katıldı.