Midyat Belediyesi Meclis Toplantısına 'Dört Dil' Önergesi Damga Vurdu
Mardin'in Midyat İlçe Belediyesi'nin 2011 yılının Ocak ayının ilk meclis toplantısını gerçekleşirken, toplantıya BDP'li meclis üyelerinin, 'dört dil' önergesi damga vurdu.
Midyat Belediye Başkanı Şehmus Nasıroğlu başkanlığında meclis salonunda toplanan meclis üyeleri, gündem maddelerini görüştüler. Görüşülen maddeler dışında ve gündem dışı söz alan BDP'li üyelerden meclis başkanlığına sunulan önerge damgasını vurdu. BDP'li meclis üyelerinin verdiği önergede "dört dilli" tabelaların hayata geçirilmesi istendi. Meclis başkanı tarafından kabul edilen önergenin sunulmasının ardından oy çokluğu ve jet hızıyla meclis üyeleri tarafından ret edildi. Konuyla ilgili Belediye Başkanı
Şehmus Nasıroğlu, "Ben ne Kürt'üm ne Arap ne Çerkezim. Her şeyden önce insanım. Ben bu ülkede yaşıyor ve bu bayrağı seviyorum. Elbet kendini ifade etme hakkın var ona saygı duyarız. Ancak önerge verdin kabul edildi ve oy çokluğu ile ret ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti bir bütündür. Bu bütünlüğü kimse bozamaz" dedi.
Önergede şu ifadeler yer aldı:
"Midyat'ın kozmopolitlik bizim deyimimizle dinler ve dinler kenti olması nedeni ile Midyat Belediyesi'nin koymakla mükellef olduğu tüm tabelaların Türkçe, Kürtçe, Arapça ve Süryanice yazılmasının gerek halklar arasında, gerekse halklar ve devletler arasında yakınlaşmaya sebebiyet vereceğine ve aynı zamanda bu durumun hoşgörünün yegane örneği olacağına inanmaktayız."
Şehmus Nasıroğlu, "Ben ne Kürt'üm ne Arap ne Çerkezim. Her şeyden önce insanım. Ben bu ülkede yaşıyor ve bu bayrağı seviyorum. Elbet kendini ifade etme hakkın var ona saygı duyarız. Ancak önerge verdin kabul edildi ve oy çokluğu ile ret ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti bir bütündür. Bu bütünlüğü kimse bozamaz" dedi.
Önergede şu ifadeler yer aldı:
"Midyat'ın kozmopolitlik bizim deyimimizle dinler ve dinler kenti olması nedeni ile Midyat Belediyesi'nin koymakla mükellef olduğu tüm tabelaların Türkçe, Kürtçe, Arapça ve Süryanice yazılmasının gerek halklar arasında, gerekse halklar ve devletler arasında yakınlaşmaya sebebiyet vereceğine ve aynı zamanda bu durumun hoşgörünün yegane örneği olacağına inanmaktayız."