Bursa’da Cumhuriyetin İlk Yıllarında Şahıslara Satılan 22 Vakıf Medresesi Yeniden İhya Edi

Bursa’da 1906 yılındaki bir araştırmaya göre yüzlerce öğrencisi bulunan vakıflar bünyesindeki 22 tarihi medresesinin cumhuriyetin ilk yıllarında şahıslara satılarak yerlerine işhanı ve apartman yapılması tarihçileri üzüyor.

Tarih araştırmacısı Erhan Yıldızalp, Bursa’da son yıllarda yerel yönetimlerin yüzlerce anıt eseri aslına döndürmek için çalıştıklarına dikkat çekerek, "Osmanlı dönemlerinden günümüze kadar ayakta kalmayı başaran eserleri araştırıyoruz. Sayısı bilinemeyecek kadar çok anıt eserin depremler, işgaller, yangınlar sebebiyle tahrip edildiğini görüyoruz. Ancak birçok anıt eser de tamamen yok oldu. Mütevellilerin cahilliği ve şahsi menfaat hırsı sebebiyle bazı anıt eserler yok olurken, bazıları da aslifonksiyonlarında kullanılmadıkları için satıldı" dedi. Geçmiş dönemlerde bazı yerel yönetimlerin sorumsuzca davranışları sebebiyle birçok anıt eserin yıkıldığına dikkat çeken Yıldızalp, "Bugün çevremize baktığımızda ne çok anıt eser yapı var diyoruz. Ama geçmiş yıllara göre değerlendirdiğimizde bu görülen anıt eserler, olması gerekenin belki yüzde biri. 1946 yılında kurulan Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu vasıtasıyla 150 civarında eser yok olmaktan kurtarıldı. Günümüzde bu varlıkları görmekteyiz. Şimdi de restore ediyoruz. Onarıyorum derken, bazılarıaslından uzaklaştırılmış ise de çoğunluğu temizlenmiş ve güzelleştirilmiştir. Yok olan anıt eserlere baktığımızda en çok medreseler dikkati çekmektedir. Çoğunluğu ne hedefle yok edildiği bilinmemekte. Ancak 1906 yılında yapılan bir araştırma sonucu bu medreselerin faaliyeti ve talebe sayıları bugün bilinmektedir" diye konuştu. MEDRESELERİN AKIBETİ NE OLDU? Merhum Kazım Baykal, Ekrem Hakkı Ayverdi, Kamil Kepecioğlu ve Memduh Turgut Koyunluoğlu’nun kitaplarında bugün izi kalmayan 22 medrese hakkında detaylı bilgiler yer alıyor. Araştırmada, Ekrem Hakkı Ayverdi’nin kitabında Dışkale içerisinde yer alan Orhangazi Medresesi’nin 1879 yılında ayakta olduğu ve 1855 yılındaki büyük depremde yıkılmadığı bilgisi bulunuyor. Ardından insan eliyle yıkıldığı tespit edilen eserin bir kısmına yol, diğer bir kısmına ise garnizon tarafından yeni binalar inşa edildiğibilgiler arasında yer alıyor. Bursa’nın ilk medresesi olan ve Orhangazi tarafından Hisar’da inşa edilen Manastır Medresesi 1855 yılında yıkılırken, daha sonra Tophane Saat Kulesi yanındaki eski Darphane yerine yeni bina yaptırıldığı öğrenildi. Mekan, cumhuriyetin ilanın ardından Orhan Mektebi olarak kullanılmaya başlandı. Medresenin yerine 1975 yılında dispanser yapıldığı, ardından binanın yıkılarak park yapıldığı bildirildi. TALEBE YETİŞTİREN MEDRESELERİN YERİNE EV YAPILDI Araştırmada Molla Fenari Medresesi’nin 1906 yılında 35 öğrencisi olduğu bilgiler arasında yer alırken, tarihi mekanın yerinde şu an bir ev olduğu ortaya çıktı. Bölgede mülkiyeti Vakıflar’a ait 1.5 dönümlük boş bir arazi de bulunuyor. Muradiye semtindeki Gülçiçek Hatun Medresesi’nin 1906 yılında 14 talebesi olduğu öğrenilirken, tarihi mekanın yerine Molla Fenari Medresesi gibi evler yapıldığı kaydedildi. İbrahim Paşa-Musluhiddin Medresesi’nin akıbeti ise şu an bilinmiyor. Tarihçi Koyunluoğlu’nuntespitlerine göre, bu medresenin 1935 yılında inşa edilen Kız Lisesi’nin yerinde olduğu belirtiliyor. Subaşı Çakırağa’nın külliyesinde yaptırdığı zaviyesi 1803 yılında medrese haline getirilirken, Kurşunoğlu Medresesi olarak tanınan bu medresenin 1930 yılında özel bir müteşebbisin eline geçtiği kayıtlarda yer alıyor. Tahtakale’deki Mecnundede Camii karşısındaki bu mekanda iş hanı bulunuyor. MEDRESELER YOK OLUYOR Tarih şehri Bursa’da 1906 yılında 30 öğrencisi olduğu öğrenilen Beyazıd Paşa Medresesi’nin 1934 yılında satıldığı ve yerine ev yapıldığı tarihçilerin notları arasında bulunuyor. Şible’deki Beyazıd Paşa Medresesi’nin tarihi duvarları bugün yerinde duruyor. İnönü Caddesi’nde yer alan Kara Hasan Paşa Medresesi’nin 1901 yılında dönemin valisi Reşid Mümtaz Paşa tarafından yol açmak için yıkıldığı tarih sayfalarında yer aldı. Fazullah Paşa’nın mescidi ve medresesinin 1915 yılında atıl durumda olduğu otayaçıkarılırken, bugün her ikisi de harap bir halde ev olarak kullanılıyor. Sultan 2. Murad döneminin kumandanlarından Hamza Bey’in kendi adı ile anılan mahallede inşa ettiği külliyenin 80 yıl önce yerinde olduğu kaydedildi. Tarihi dokunun yıkılıp yerine evlerin yapıldığı ortaya çıktı. 12 odalı ve 1 dershaneli olan Esediye Medresesi’nin 1906 yılında 36 öğrencisi olduğu ifade edilirken, çok rutubetli olduğu iddiası ile bu medresenin yıkıldığı belirlendi. Ulucami’nin bahçesindeki musalla taşının doğusunda yakın zamanda temelleri sökülen medrese ise şu anda Orhangazi Parkı’nın birkısmı olarak kullanılıyor. Esediye Medresesi’nin kuzey tarafında olan Hundi Hatun Mektebi’nin 1930 yılında yıktırıldığı ve yerine Ulucami’nin avlusunun yapıldığı tarih sayfalarında yer aldı. Şimdi bu mekanda Ulucami’nin helaları bulunuyor. ASIRLIK EĞİTİM YUVALARI APARTMAN OLDU Zeyniler’de Molla Hüsrev Medresesi’nin 1906 yılında 30 öğrencisi olduğunu belirten tarihçiler, 10 odalı ve 1 dershaneli olan bu medresenin yerinde şimdi apartmanlar bulunduğunu belirtiyor. 12 odalı ve 1 dershaneli olan Çendik Medresesi’nin 1906 yılında 40 öğrencisi olduğunu belirten Erhan Yıldızalp, 1855 yılındaki depremde kısmen hasar gördükten sonra tamir edilerek kullanılan mekanın yerine apartmanlar inşa edildiğini dile getirdi. Müftü Ahmed Paşa Medresesi’nin 1906 yılında 56 talebesi bulunduğunu vedaha sonra yıktırıldığın kaydeden Yıldızalp, "Bu yapının yerinde birçok bina var. Başçı İbrahim Medresesi’nin 1906 yılında 24 öğrencisi vardı. Ayrıca yan tarafında mektep de vardı. Her ikisi de bugün yok. Yerlerinde koca bir mahalle var. Köseler Medresesi’nin 1906 yılmanser yapıldığı, ardında 30 öğrencisi vardı. Gabriel’in, ’Bir Türk Başkenti Bursa’ kitabına koyduğu krokide yeri görülmektedir. Burada şimdi bir kısmında yol, bir kısmında da evler var. Sarrafiye Medresesi’nin 1906 yılında 24 öğrencisi vardı.Ardından burası ev olarak kullanılmış ve şimdi yerinde apartman var. 10 odalı ve 1 dershaneli Leysiye Medresesi’nin 1906 yılında 40 öğrencisi vardı. Şimdi yerinde Tophane Endüstri Meslek Lisesi binaları var. 14 odalı ve 1 dershaneli İvaz Paşa Medresesi’nin 1905 yılında mütevellisi tarafından tamir ettirildiği ve yanında bir mektebin olduğu tarihin satır aralarında yer alıyor. Her ikisi de bugün yok. Yerlerinde birçok dükkan var. Kasım Paşa Medresesi, Emirsultan çevresini güzelleştirme faaliyeti içindezamanımızda yıkıldı. Yerine park yapıldı. Bu medresenin de 1906 yılında 40 öğrencisi yer alıyor. İmaret-i İsabey Medresesi’nin 1906 yılında 23 öğrencisi olurken, Bursa Devlet Hastanesi yapıldıktan sonra 1953 yılında yıkıldı. Şimdi bu mekan yol oldu. Hamidiye Medresesi, Hacı Hamdi Ahmed Efendi’nin yaptırdığı Nakşibendi Tekkesi, 1905 yılında medrese haline getirilmiş ise de bugün sadece tarih sayfalarında yer alıyor" dedi. Yavuz Sultan Selim dönemi edebiyatçılarından Lami Çelebi’nin Osmangazi Mahallesi Satı Caddesi’ndeki medresesi de bugünkü hazirenin doğu tarafından yer alıyordu. HANLAR KİMLİĞİNİ KAYBEDİYOR Yıldızalp, Kapan Hanı’nın aslının yok edildiğini iddia etti. Orijinal kemerleri görülen hanın 2 katlı olduğunu ifade eden Yıldızalp, "Hanın bir bölümüne apartman yapıldıktan sonra kalan kısımlarına da 4 katlı, hiç de mimarisi ile bağdaşmayan binalar yapıldı. Bali Bey Hanı, devrinin mimarisi ile hiç bağdaşmayan bir yapı haline getirildi. Haydarhane Hamamı Ahmed Paşa Fenari tarafından hayır eserlerine irat olarak yaptırılırken, hamamın kapısının üstündeki levhada ne yazılı? Namazgah, Babacan, Kurtoğlu,Şible köprüleri nerede? Burada bazı anıt eserlerimizin ne hale geldiğini kısa kısa izah etmeye çalıştım. Bu kadar anıt eser yok edilirken, bunların müştemilatları da yok edildi. Ve irat vakıf malları ne oldu. Tarihçi akademisyenlerimiz bu konularda bir çalışma yapmalı. Daha fazla bilgileri ortaya koymalıdırlar" şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA