Demirtaş: ‘‘Tahliyeler Ortak Eser‘‘

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, CMK uyarınca gerçekleşen tahliyeleri, yargının ve  hükümetin ortak eseri olarak değerlendirdi ve bugüne kadar görev yapmış bütün hükümetlerin de bölücülüğün daniskasını yaptıklarını öne sürdü.

Demirtaş, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, eğitim uçuşu sırasında düşen helikopterde şehit olan subaylarla, trafik kazasında yaşımını yitiren ‘‘Kıvırcık Ali‘‘ olarak tanınan sanatçı Ali Özütemiz‘e rahmet, yakınlarına başsağlığı diledi.

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle gazetecileri kutlayan Demirtaş, basın emekçisinin güç şartlar altında görevlerini yerine getirmeye çalıştığını ifade etti. Gazetecilerin yargı ve sömürü baskısıyla karşı karşıya olduğunu belirten Demirtaş, bu sıkıntıların yalnızca 10 Ocakta değil, her gün gündemde tutulması gerektiğini söyledi.

-‘‘MESELE YALNIZCA HİZBULLAH DEĞİL‘‘-

CMK uyarınca gerçekleşen tahliyelere değinen Demirtaş, özellikle Hizbullah üyesi oldukları iddiasıyla yargılananların tahliyesi üzerinde başlayan tartışmaların, hükümetin de yargının da Türkiye‘de iş yapamayacak duruma geldiğini gösterdiğini savundu. Demirtaş, tahliyelerin, 10 yılda bir yargılamayı bitiremeyen yargının ve bunun zeminini hazırlayamayan hükümetin ortak eseri olduğunu ileri sürdü.

‘‘Yargı ve hükümet el ele verip ortaya imalat çıkardılar ve bu Türkiye‘yi rahatsız ediyor‘‘ diyen Demirtaş, şunları söyledi: 

‘‘Mesele yalnızca Hizbullah meselesi de değil. Eğer Türkiye Hizbullahı tartışacaksa Hizbul-kontra olarak adlandırılan Jitemi tartışmalıdır. Ortada bir Jitem, derin devlet yapılanması, devlet eliyle gerçekleştirilmiş seri cinayetler zinciri vardır. Bizzat devletin o dönemdeki yöneticilerinin emriyle gerçekleştirilen cinayetler serisi vardır.

Bölge halkı, yıllardır bu trajediyle yaşıyor. İnanın ki o bölgede 90‘lı yıllarda yaşananlar birer birer ortaya çıkarılsa, Türk halkı bu ülkenin vatandaşı olmaktan belki utanacak. Dönemin Başbakanı, Genelkurmay Başkanları neden yargılanmıyor?

-‘‘YARGI VE HÜKÜMETİN İMALAT HATASI‘‘-

Kamu vicdanının yaralanmaması için yargıda gereken tedbirlerin daha önce alınabileceğini ifade eden Demirtaş, ancak hükümetin hakim ve savcı almak yerine 50 bin sözleşmeli er almayı tercih ettiğini savundu. Demirtaş, ‘‘Yargı ve hükümet bu imalat hatasında suç ortağıdırlar. Hepsinin ortak suçudur kimse topu birbirine atmasın. Bu tahliyeleri önlemek mümkündü. Yargı sistemi artık çökmüştür. Hiç kimse yargı güvencesinden söz edemez. Bu tedirginlik içerisinde yaşamaya maalesef devam edeceğiz. Ne zamana kadar? AK iktidarından kurtulup BDP iktidara geçene kadar‘‘ diye konuştu.

Türkiye‘de yargıç, savcı, öğretmen ve sağlık personeli açığı varken bunların yerine 50 bin sözleşmeli er alma düşüncesini eleştiren Demirtaş, ‘‘Hani barış olacaktı? Hani Kürt sorunu çözülüyordu? Neden alıyorsunuz 50 bin askere neden ihtiyaç var?‘‘ dedi.

-‘‘İNZİVAYA ÇEKİLİN‘‘-

‘‘Yerinden yönetim anlayışının Türkiye‘yi birleştirecek tek proje olduğunu‘‘ iddia eden Demirtaş, şöyle devam etti: 

‘‘Bu yönetim anlayışı oturmazsa, Başbakanlık, padişahlık zihniyeti yürütülmeye devam edecek. Kars‘taki tablo buna çok güzel bir örnek.

Bir ülkenin Başbakanı, bir kenti ziyaret ediyor. Gözüne bir heykel çarpıyor ve ‘Bu ne, tez yıkıla‘ diyor. Biz bunu Osmanlı filmlerinde, padişahların sözlerinden hatırlıyoruz. Ama bu demokratik sistemde olmaması lazım. Kars halkı adına bir Başbakan, ‘Bu ucube yıkılacak‘ diye kararını veriyor. 

Sanata, Karslılara, halkın iradesine ve demokrasiye hakarettir bu. Tek bir cümlede bu kadar hakareti başaran bir Başbakan, ancak padişah zihniyetinde olabilir. Eğer o sayın heykeltraş, Kars‘ın meydanına Recep Tayip Erdoğan heykeli yapsaydı, kendisi devlet sanatçısı ilan edilirdi.‘‘

Başbakan Erdoğan‘ın yerinden yönetim anlayışına şimdi karşı olduğunu ancak 20 yıl önce böyle düşünmediğini iddia eden Demirtaş, ‘‘Eyalet sistemini savunuyordu. Ben Sayın Başbakan‘a buradan çağrı yapıyorum; inzivaya çekilin. Biraz kafanızı dinleyin. Yanınızda hiç bir danışmanınız olmadan bir kez daha geçmişinizi ve geleceğinizi düşünün. Yanlış yapıyorsunuz‘‘ diye konuştu.

-‘‘NEREDEYSE KANUN ÇIKARACAK‘‘-

Selahattin Demirtaş, Türkiye‘de kadına yönelik ayırımcılığın ciddi bir boyuta ulaştığını söyledi. Buna rağmen Başbakan Erdoğan‘ın ‘‘3 çocuk‘‘ önerisinde bulunduğunu belirten Demirtaş, şöyle konuştu:

‘‘Bu konuda neredeyse kanun çıkaracak. Kimin kaç çocuk yapacağına hükümetler karar veremez. Her şeyden önce buna kadın karar verir. Kadın buna karar verirken bunun koşulları da özgürce yaratılması lazım. Özgür koşulları olmalı kadının. Yaşamın hiçbir alanında eşitlik sunmuyorsunuz ama çocuk yapmaya sıra gelince ‘3 tane yapacaksınız‘ diyorsunuz. Millet tek, dil tek, çocuk 3... 

Kanun görüşülürken doğum ve süt izinlerinin artırılması için önergeler verdik, kabul edilmedi. Çocuğunu emziremeyecek, çocuğuna bakamayacak, buna fırsat sunmuyorsunuz. Bu koşullarda ‘3 çocuk yap‘ diyorsun. Ben de diyorum ki ‘kolaysa sen yap Sayın Başbakan 3 çocuk.‘ Kadına yönelik bu tutum hakarettir. Önce kadını eşit yurttaş ve eşit insan olarak kabul etmelisin. Bırakacaksın, özgürce karar verebilsinler.‘‘

Kaynak: AA