Kardeşini darbe sürecinde şehit veren ülkücüden, Bahçeli'ye 'vefasızlık' suçlaması
06.09.2010- 12 Eylül askeri darbesinin acılarını yaşayanlardan Gündüz Aydın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, partinin 40. yılı için yolladığı he
12 Eylül darbesinden önce Manisa Ülkü Ocakları'nda görev yapan Gündüz Aydın, ismi şu anda "Ülkücü Şehitler" listesinde yer alan kardeşi Yavuz'u, 1979 yılında bir saldırı sonucu kaybetti. Cuntanın darbeye zemin hazırlamak için oluşturduğu kargaşada mağdur olduklarını vurgulayan Aydın, "Hayatımı, gençliğimi çaldılar. Arkadaşlarım cezaevlerine konuldu, binlerce insan heba oldu." diyor. Travmayı hâlâ atlatamadıklarını belirten Aydın, 12 Eylül darbesinin sorumlularının cezalandırılmasını istiyor ve referandumda bu sebeple "evet" diyeceklerini söylüyor: "Bu anayasa paketini hangi parti sunarsa sunsun, CHP de koysa 'evet' derim. Cuntadan mutlaka hesap sorulmalı. O maddenin kalkmasının sembolik anlamı var. Cuntanın referandumla mahkûm olması bizi rahatlatacak. Hemen ardından darbenin izlerini silme süreci başlar. Nerede Kenan Evren adı varsa değiştirilmeli."
GÜNDÜZ AYDIN'IN MEKTUBU
Sayın Devlet Bahçeli,
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı - ANKARA
Şahsıma gönderdiğiniz ve "Zorlu Kırk Yılın Hatırası" olarak adlandırdığınız kargoyu alınca, geçmişimde yaptığım "şerefli bir mücadelenin, yüksek vatan ve millet sevgisinin, büyük fedakârlık ve meşakkatin" izleri, hızla gözümün önünden bir film şeridi gibi akıp geçti.
Arkama baktığımda acı, gözyaşı ve vefasızlıktan başka bir şey göremedim. Partinizin kuruluşunun 40. yılını kutlarken benim kardeşimin aramızdan ayrılışının 30. yılını kutlayamamanın burukluğu içinde, eğilmeden, yamulmadan, dosdoğru yaşadığım yıllarıma şükür ediyorum.
17 Mayıs 1979 yılından bugüne geçen zaman diliminde atmış dinî bayram, yüzlerce kandil ve otuz yıldönümü yaşadık. Hele ilk yıllarda gözü yaşlı annem, evlat acısı ile kıvranan babam bir tek vefalı dost ararken maalesef sizin o "şerefli bir siyasal mücadelenin" mensuplarından bir kişi dahi kapımızı çalmadı.
Bir mensubunuz gelip, "Ne yapıyorsunuz?" bile demedi.
Sizler yanıbaşımda, televizyon ekranlarında ve açılışlarda, törenlerde şu kadar "Ülkücü şehit" edebiyatı yaparken, "Kim bunlar diye?" soran bile olmadı.
Benim kardeşim, "Allah'ın rızasını kazanmak için" hayatını kaybetti; sizler onların edebiyatını yaptınız.
Daha önceki dönemde ve şu dönemde 3'er milletvekili ile Manisa'da partiniz temsil edildi. O milletvekilleri oy isterlerken, "Ülkücü şehitleri" ağızlarından düşürmediler. Keşke bir sefer de olsa annemin, babamın elini öpmeye gelselerdi. Ama gelmediler.
Unuttular, unutulduk... Bir zamanlar dava dediğimiz o yüce mefkûre, tarihin sayfalarında gömülü kaldı.
Siz hep "hain" ürettiniz!
Hayatı hep hizmet için geçen ve 2001 yılında kaybettiğim sevgili babam, vefasızlığı göre göre bu dünyadan ayrıldı.
Söylenen sözler hep havada kaldı.
Evet, "Bir hilâl uğruna adanmış 40 yıl için" benim çok söyleyeceklerim var. Gözyaşlarımın, dökülen saçlarımın, bükülen dizlerimin çok söyleyecekleri var.
Ama bu söyleyeceklerimi şimdi söylemeyeceğim.
Bunun bir de hesap günü olduğunu bilenlerdenim.
Manisa caddelerinde eriyen ziftler üzerinde kaybolan gençliğimin hesabını "O gün", "O büyük Din Günü'nde" soracağım.
Gönderdiğiniz kargonun üzerindeki ifade bile yaptığınız işin ne kadar göstermelik olduğunu anlatıyor.
Bundan sonra MHP'nin aramasında bir yarar yok! "Kırk yıl için hazırlanan anıyı, bu kutlu günlerin hatırlanması için" reddediyorum.
30 yıldır unutulan, hatırlanmayan ben Gündüz Aydın, gönderdiğiniz bu kargoyu kabul etmiyor ve iade ediyorum.
Ve bu vefasızlık nedeniyle MHP'ye hakkımı helâl etmiyorum.
Geçmişi inkâr eden, onca şehit ailesini unutan ve davası için cezaevlerinde yatan binlerce kişi adına MHP'ye hakkımı helâl etmiyorum.
EDEMİYORUM, ETMEK İSTEMİYORUM, ETMİYORUM...
Gündüz AYDIN (Şehit Yavuz Aydın'ın Ağabeyi)