Antalya Cumhuriyet Başsavcısı Osman Vuraloğlu:

Antalya Cumhuriyet Başsavcısı Osman Vuraloğlu, ''Bugün ülkemizdeki hukuk sisteminin ve yargı teşkilatının çok iyi işlediğini söylemek ne yazık ki mümkün değildir'' dedi.

Yeni Adli Yıl'ın açılışı dolayısıyla Antalya Adliyesi önünde tören düzenlendi. Törene, Antalya Cumhuriyet Başsavcısı Osman Vuraloğlu, Antalya Barosu Başkanı Zafer Köken, Akdeniz Üniversitesi Rektörü İsrafil Kurtcephe, Muratpaşa Belediye Başkanı Süleyman Evcilmen, adli ve idari yargının temsilcileri ile hakim, savcı ve avukatlar katıldı. Başsavcı Vuraloğlu, yaptığı açılış konuşmasında, son birkaç yıldır Türkiye'de 'hiç olmadık'' olayların meydana geldiğini, bunlarla ilgili çok kapsamlı ve nitelikli dava
ve soruşturmaların yargıya intikal ettiğini belirterek şunları söyledi: "Bu dava ve soruşturmalar, toplumun bütün kesimleri tarafından dikkatle izlenmekte olup bu yakın takip nedeniyle gözler üzerimize çevrilmiş ve teşkilatımız çok ciddi bir sınavla karşı karşıya kalmıştır. Herkes Türk adaletinden, kimseye hiddetlenmeden ama kimseye de merhamet etmeden mümkün olan en kısa süre içinde sap ile samanı birbirinden ayırmasını beklemektedir."
Yargının önemini anlatan Antalya Cumhuriyet Başsavcısı Osman Vuraloğlu, şöyle konuştu: "Bu haklı beklentiyi karşılamak ve bu sınavdan yüz akıyla çıkabilmek için kimilerince normalleşme, kimilerince kansız iç savaş, kimilerince içki içmeyenleri adamdan saymayanlarla, içki içenleri müslümandan saymayanlar arasında yaşanan bir rejim kavgası olarak vasıflandırılan bu olaylar nedeniyle, toplumda zuhur eden kamplaşmadan yargı mensuplarının hiç bir şekilde etkilenmemesi, bu davalarla ilgili ya da ilgisiz
kişilerin de yargıyı etkileyebilecek söz ve davranışlardan kaçınmaya azami derece özen göstermesi gerekmektedir.''
Yaşanan gelişmelerin, yargının devlet ve toplum hayatı bakımından ne kadar önemli olduğunu bir kere daha gözler önüne serdiğini ifade eden Vuraloğlu, sözlerine şöyle devam etti: ''Güçlenerek varlığını sürdürmek isteyen her devletin, mevcut imkanlarını sonuna kadar zorlayarak iyi işleyen bir hukuk sistemini kurması, yargıdan korkmadan, yargıyı ayak bağı gibi görmeden onu kendi elleriyle güçlendirmesi gerekir.''
Vuraloğlu, bugün ülkemizdeki hukuk sisteminin ve yargı teşkilatının çok iyi işlediğini söylemenin ne yazık ki mümkün olmadığını söyledi. Adaletin zaman zaman sabırları taşıracak kadar ağır işlediğini anlatan Vuraloğlu, şöyle konuştu: "ülke gündemindeki dava ve soruşturmalara ilişkin bazı soruşturmalar nedeniyle tarafsızlığı tartışılır hale gelmiştir. Yeni hazırlanan Anayasa değişikliği paketindeki düzenlemelerin yargının hızına tesir eden bir yönünün bulunmadığı ve bu anlamda bir reform niteliği taşımadığı
açıktır.''
Vuraloğlu, yapılacak bir yargı reformundan bahsedebilmek için yapılan düzenlemelerin adli, idari ve askeri yargı ayrımını kaldırarak yargının birliğini sağlaması, hakim ve savcı adaylarının alımını yüksek kurula bırakması, 6 veya 8 yıl sürecek hakim ve savcı yardımcılığı müessesesini yeniden ihdas etmesi gibi bazı beklentileri karşılaması gerektiğini vurguladı. Vuraloğlu, bu konuda şunları söyledi: ''Halkımızın tarafsızlığından zerre kadar kuşku duyulmayan, bir saat düzeni içinde tıkır tıkır çalışan,
hızlı ve isabetli karar vererek 'yanmış yüreklere kar' olan bir yargı sisteminin özlemini hala duymaktadır ve bunu sağlayacak yargı reformunun gerçekleşmesini sabırla beklemektedir.''
Antalya Barosu Başkanı Zafer Köken de, yargı sistemi içinde savunmanın hak ettiği değeri bulamadığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Hak ettiği değeri yargı sistemi içerisinde bulamayan savunma layığı ile yapılamadığında 'savunmasız' bir toplum, savunmasız bir kent, savunmasız bir çevre ve artık savunmasız bir yaşam anlamına gelecektir.''
Savunmaya karşı yıllardır üvey evlat muamelesi yapıldığını savunan Köken, incir çekirdeğini doldurmayacak birçok mesele savunma ile yargının diğer kurucu unsurları arasındaki anlayışsızlığı, kopukluğu ve hatta tahammülsüzlüğü gösterdiğini belirtti. Baroların hiç bir iktidarın ya da başka bir kudretin savunmaya müdahalesini asla kabul etmeyeceğini kaydeden Köken, ''Herkesin savunulmaya ihtiyacı vardır ya da bir gün mutlaka olacaktır. İşte bu ancak bağımsız savunma ile mümkün olacaktır'' ifadelerini
kullandı.
(SE-SK-HO-Y)