Adli Yıl Açılış Töreni
Van Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olduğunu belirterek "Hukukçular da kendilerine sağlanan bu statünün kıymetini bilmek ve hukuka layık olmak için çaba göstermek zorundadır'' dedi
Van Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olduğunu belirterek "Hukukçular da kendilerine sağlanan bu statünün kıymetini bilmek ve hukuka layık olmak için çaba göstermek zorundadır'' dedi.
2010-2011 Adli Yılı Van Valiliği önünde düzenlenen törenle açıldı. Atatürk Anıtı'na çelenk konulması ile başlayan törene; Vali Yardımcısı Hüseyin Demirbaş, Van YYÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Ceylan, Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper, Emniyet Müdürü Ayhan Falakalı, İl Jandarma Alay Komutanı Veli Turan, Van Baro Başkanı Ayhan Çabuk ile hakim, savcı ve adliye personeli katıldı. Törende bir konuşma yapan Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper, Türkiye'de 21. yüzyılda gerçekleşen bu son gelişmelerin yargıda da
dinamikliği beraberinde getirdiğini belirterek, ''Bu kaçınılmaz bir sonuçtur. Hukuk uygulayıcıları da bilimsel gerçekliği taşıyan, tarafsız, dinamik ve ufku geniş olmak zorundadır. Şüphesiz Türkiye Cumhuriyeti Devleti demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir. Hukukçular da kendilerine sağlanan bu statünün kıymetini bilmeli ve hukuka layık olmak için çaba göstermek zorundadır'' dedi.
Yeni yapılan adalet sarayının inşaatının devam ettiğini de belirten Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper, binanın 2012 yılında teslim edileceğini açıklayarak, ''Adalet sarayının önümüzdeki adli yıl açılışına yetişmesi temennimizdir. Gecen bir yıl içerisinde Cumhuriyet Başsavcılığımız yaklaşık 30 bin, mahkemelerimiz ise 500 ile 2 bin davaya bakılmış olup yüzde 69'larda olan iş bitirme oranı geçtiğimiz yılda yüzde 82'lere çıkardık. Bu başarının temini için akşamları ve hatta hafta sonları çalışan tüm hakim
ve Cumhuriyet savcıları, müdürlerimiz katiplerimiz, ve tüm personelimize teşekkür ediyorum'' şeklinde konuştu.
Van Baro Başkanı Ayhan Çabuk ise anayasada yapılan değişiklik paketinin referanduma götürüldüğü hatırlatarak şunları söyledi:
''Yargıyı ilgilendiren iki madde günlerdir ülke gündeminde. Bu durum, devletin temel organları arasında yargının ne denli büyük bir öneme sahip olduğunun öne çıkması bakımından oldukça yararlı olmuştur. Yine yaşanan bu tartışmaların yargının gücü ve işlevi konusunda ülkemizde yurttaşların bilinçlendirilmesine katkıda bulunduğunu önemli bir husus olarak belirtmek istiyorum. Referandum sürecinde yaşanan tartışmaların daha anlaşılır ve açık bir şekilde ortaya koyduğu ve bizim her fırsatta ifade ettiğimiz
gibi bu ülkede yargı hiçbir dönem bağımsız ve yansız olmadı. Bir kuruluşun yaptığı çalışmanın sonucuna göre ülkemizde görev yapan hakim ve savcıların büyük bir bölümü, yargının bağımsız olmadığı kanaatine katılmaktadır. Yargı ülkemizde her zaman iktidar olan gücün hizmetinde yer alarak o gücün iktidarını devam ettirmesinin bir aracı oldu. Hak, hukuk, adalet gibi kavramlar yargının hiçbir zaman önceliği olmadı. Öncelikli işlevi, bu kavramların yaşam bulması değil, 'kutsal' devlet iktidarının varlığını
sürdürmesi için onu korumak oldu. Türkiye'de yargının bağımsızlığından da öte yargının tarafsızlığı sorunu bulunmaktadır'' iddialarında bulundu.
Son referandum tartışmalarında da en fazla öne çıkan düşüncenin, yargının devletin kurumlarının vesayetinden çıkarılıp hükümetin vesayeti ve etkisi altına alındığı noktasında yoğunlaştığını işaret eden Çabuk, ''Anayasada yapılan bu değişiklik, yargıyı bir egemenin etkisinden kurtarırken, yeni bir egemenin vesayeti altına da sokmamalıdır. Hiçbir demokratik ülkede, bizim anayasamız gibi devleti yücelten başka bir anayasa yoktur. Defalardır yapılan değişikliklere rağmen bu hakim anlayış aşılamadı. Son
değişikliklerin de bu anlayışı yıkması mümkün değildir'' ifadelerini kullandı.
2010-2011 Adli Yılı Van Valiliği önünde düzenlenen törenle açıldı. Atatürk Anıtı'na çelenk konulması ile başlayan törene; Vali Yardımcısı Hüseyin Demirbaş, Van YYÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Ceylan, Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper, Emniyet Müdürü Ayhan Falakalı, İl Jandarma Alay Komutanı Veli Turan, Van Baro Başkanı Ayhan Çabuk ile hakim, savcı ve adliye personeli katıldı. Törende bir konuşma yapan Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper, Türkiye'de 21. yüzyılda gerçekleşen bu son gelişmelerin yargıda da
dinamikliği beraberinde getirdiğini belirterek, ''Bu kaçınılmaz bir sonuçtur. Hukuk uygulayıcıları da bilimsel gerçekliği taşıyan, tarafsız, dinamik ve ufku geniş olmak zorundadır. Şüphesiz Türkiye Cumhuriyeti Devleti demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir. Hukukçular da kendilerine sağlanan bu statünün kıymetini bilmeli ve hukuka layık olmak için çaba göstermek zorundadır'' dedi.
Yeni yapılan adalet sarayının inşaatının devam ettiğini de belirten Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper, binanın 2012 yılında teslim edileceğini açıklayarak, ''Adalet sarayının önümüzdeki adli yıl açılışına yetişmesi temennimizdir. Gecen bir yıl içerisinde Cumhuriyet Başsavcılığımız yaklaşık 30 bin, mahkemelerimiz ise 500 ile 2 bin davaya bakılmış olup yüzde 69'larda olan iş bitirme oranı geçtiğimiz yılda yüzde 82'lere çıkardık. Bu başarının temini için akşamları ve hatta hafta sonları çalışan tüm hakim
ve Cumhuriyet savcıları, müdürlerimiz katiplerimiz, ve tüm personelimize teşekkür ediyorum'' şeklinde konuştu.
Van Baro Başkanı Ayhan Çabuk ise anayasada yapılan değişiklik paketinin referanduma götürüldüğü hatırlatarak şunları söyledi:
''Yargıyı ilgilendiren iki madde günlerdir ülke gündeminde. Bu durum, devletin temel organları arasında yargının ne denli büyük bir öneme sahip olduğunun öne çıkması bakımından oldukça yararlı olmuştur. Yine yaşanan bu tartışmaların yargının gücü ve işlevi konusunda ülkemizde yurttaşların bilinçlendirilmesine katkıda bulunduğunu önemli bir husus olarak belirtmek istiyorum. Referandum sürecinde yaşanan tartışmaların daha anlaşılır ve açık bir şekilde ortaya koyduğu ve bizim her fırsatta ifade ettiğimiz
gibi bu ülkede yargı hiçbir dönem bağımsız ve yansız olmadı. Bir kuruluşun yaptığı çalışmanın sonucuna göre ülkemizde görev yapan hakim ve savcıların büyük bir bölümü, yargının bağımsız olmadığı kanaatine katılmaktadır. Yargı ülkemizde her zaman iktidar olan gücün hizmetinde yer alarak o gücün iktidarını devam ettirmesinin bir aracı oldu. Hak, hukuk, adalet gibi kavramlar yargının hiçbir zaman önceliği olmadı. Öncelikli işlevi, bu kavramların yaşam bulması değil, 'kutsal' devlet iktidarının varlığını
sürdürmesi için onu korumak oldu. Türkiye'de yargının bağımsızlığından da öte yargının tarafsızlığı sorunu bulunmaktadır'' iddialarında bulundu.
Son referandum tartışmalarında da en fazla öne çıkan düşüncenin, yargının devletin kurumlarının vesayetinden çıkarılıp hükümetin vesayeti ve etkisi altına alındığı noktasında yoğunlaştığını işaret eden Çabuk, ''Anayasada yapılan bu değişiklik, yargıyı bir egemenin etkisinden kurtarırken, yeni bir egemenin vesayeti altına da sokmamalıdır. Hiçbir demokratik ülkede, bizim anayasamız gibi devleti yücelten başka bir anayasa yoktur. Defalardır yapılan değişikliklere rağmen bu hakim anlayış aşılamadı. Son
değişikliklerin de bu anlayışı yıkması mümkün değildir'' ifadelerini kullandı.