Referanduma Doğru
MHP Genel Başkan Yardımcısı Recai Yıldırım, tek partili dönemden bugüne bu kadar vahim bir partizanlık örneği olmamıştı ama her şeye rağmen Türk milleti hür iradesiyle sandığa giderek bu baskıya karşı 'hayır' oyu kullanacaktır" dedi
MHP Genel Başkan Yardımcısı Recai Yıldırım, tek partili dönemden bugüne bu kadar vahim bir partizanlık örneği olmamıştı ama her şeye rağmen Türk milleti hür iradesiyle sandığa giderek bu baskıya karşı 'hayır' oyu kullanacaktır" dedi.
MHP Kozan İlçe Teşkilatı tarafından Kozan'da bin kişilik iftar yemeği verildi. Yemeğe MHP Genel Başkan Yardımcısı Recai Yıldırım, Adana milletvekili Kürşat Atılgan, Adana İl Başkanı Ahmet Erdoğan, Kadın Kolları Başkanı İnci Mamut Çelik ve Ülkü Ocakları Başkanı Serhat Kanat ile birlikte katıldı.
İftar yemeği sonrasında konuşan Recai Yıldırım, ülkenin mevcut durumunda yeniden bir milli mücadele yaşandığını iddia etti. Bu mücadelenin eskisinden daha zor olduğunu söyleyen Yıldırım, "Milli mücadele yıllarındaki zorlu uğraş Türk milleti için belki de bugünden daha kolaydı. Çünkü o zamanlar düşman üniformalıydı aleni ve belliydi. Bugün ise düşman sizin benim sıfatımda sinsice Türkiye Cumhuriyetini sarmalamış içten içe çökertmeye çalışıyor. Dış düşmanlar beyinlerine nüfuz ettiği kişileri etkileyip yönlendirerek ülkemizin geleceğini karartmaya çalışıyor. Toplumu 36 etnik parçaya bölmek isteyenlerin bu sinsi planına karşı uyanık olmak zorundayız" dedi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Recai Yıldırım, AKP'nin diğer partilerle uzlaşmadan sadece kendisinin hazırladığı bu anayasa değişikliği paketinde gizli tuzaklar olduğunu iddia ederek şöyle devam etti:
"AKP, bu değişiklik paketinin açılımın önünü açacağını söylüyor. Açılım'ın ilk icraatını hepimiz yüreklerimiz sızlayarak öğrendik. Habur'da PKK'lı teröristlerin adeta Türk milletine ve devletine meydan okuyarak ülkemize girişi Açılım'ın görünen ilk icraatıdır. Mehmetçikleri öldürmekten pişman olmadığını söyleyen, terörist başının elçisi olduklarını alenen iddia eden, terörist kıyafetleriyle sınıra gelen bu eli kanlı katilleri seyyar mahkemeler kurarak serbest bırakan bu hükümetin ne yapmak istediğini anlamak için arif olmaya gerek yok. İşte bu Anayasa paketinin hükümetin bu açılım projesinin önünü açacağını yine hükümet söylüyor. Hükümetin kamuoyundan saklamaya çalıştığı pakette bulunan 85. maddenin son paragrafında TBMM'nde bölücülük yapan milletvekillerinin milletvekilliğinin düşüren maddesi kaldırılıyor. Bu madde kaldırılarak bölücülük serbest bırakılıyor. Bölücülük suçu ile meclisten atılan DTP eşbaşkanları Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk'un tekrar milletvekili olabilmesinin önü açılıyor. Anayasa Mahkemesinin yapısı değiştirilerek üniter yapımızın korunması konusunda hassasiyet gösteren bu kurum etkisizleştirilmek isteniyor.
Ayrıca Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na yönelik değişikliklerle yürütme ve yasamadaki hakimiyetlerine ilave olarak üçüncü kuvvet olan yargıyı siyasallaştırarak kendilerine yandaş yapmaya çalışıyorlar."
Yıldırım, referandumun basit bir seçim olmadığını ülkenin geleceğini etkileyecek öneme haiz olduğunu söyledi. Birtakım çevrelerin demokratik özerklik adı altında ülkeyi bölme çabalarının AKP'nin oluşturduğu siyasi düzlem içerisinde artık açıkça yapıldığını iddia ederek şunları söyledi:
"Devletimiz birtakım dış güçlerin isteği doğrultusunda planlı bir şekilde bölünmeye doğru götürülmektedir. Bunun farkında olan Türk milliyetçilerinin mücadelesi, vatanın bölünmez bütünlüğünün korunması, Türk milletinin ilelebet var olmasıdır. Ortadoğu'da haritaları değiştirmek isteyenlerin karşısında dimdik durmaya devam edeceğiz. Önümüzdeki referandum bunun önemli bir ayağıdır. 2011 yılında bu değişikliklerle yetinmeyeceğini beyan eden AKP, gözünü Anayasamızın değiştirilmesi dahi teklif edilmeyecek olan ilk üç maddesine dikmiştir. Bu maddelerin değiştirilmesinin sağlanarak üniter yapı bozulup federasyon isteğine zemin hazırlanmasına çalışılmaktadır. Devletin bütünlüğü bozularak federatif devlete geçiş konusundaki gelişmeler referandumdan sonra ortaya çıkacaktır. Bu tür girişimler PKK'ya mendil sallamaktır. Kamuoyu yavaş yavaş buna alıştırılmaya çalışılmaktadır. Bu maddelerin değişmesi demek Türkiye'nin bölünüp parçalanması demektir. Böyle bir duruma MHP olarak asla ve asla izin vermeyeceğimizi ülke kamuoyu iyi bilmelidir. Türk milleti kafasını şöyle bir kaldırdığında ne ortada bir tek hain kalacak ne de Açılım dedikleri Yıkım projesi kalacaktır. Bu nedenle önümüzdeki referandumda 'hayır' oyu büyük önem taşımaktadır."
Recai Yıldırım konuşmasının devamında AKP iktidarının vatandaşı 'evet' oyu vermeye zorladığını iddia etti. Yıldırım, "Başbakan iş çevrelerine bizzat tehdit gibi mesajlar yollamaktadır. TÜSİAD'a 'evet' lehine taraf olmasını istemiş dernek buna olumlu cevap vermeyince taraf olan bertaraf olur sözlerini söylemiştir. Devletin değil de iktidarın memuru gibi davranan vali ve kaymakamlar devletin tüm gücünü kullanarak vatandaşı sindirmeye zorlanmaktadırlar. AK Parti'li belediyeler vatandaşın ödediği vergilerle vatandaşa içerisinde 'evet' broşürleri bulunan koliler dağıtmakta bazıları da yine devletin cebinden on binlerce kişiye 'evet' kutuları içerisinde iftar yemeği vermektedirler. Tek partili dönemden bugüne bu kadar vahim bir partizanlık örneği olmamıştı ama her şeye rağmen Türk milleti hür iradesiyle sandığa giderek bu baskıya karşı 'hayır' oyu kullanacaktır" diye konuştu.
MHP Kozan İlçe Teşkilatı tarafından Kozan'da bin kişilik iftar yemeği verildi. Yemeğe MHP Genel Başkan Yardımcısı Recai Yıldırım, Adana milletvekili Kürşat Atılgan, Adana İl Başkanı Ahmet Erdoğan, Kadın Kolları Başkanı İnci Mamut Çelik ve Ülkü Ocakları Başkanı Serhat Kanat ile birlikte katıldı.
İftar yemeği sonrasında konuşan Recai Yıldırım, ülkenin mevcut durumunda yeniden bir milli mücadele yaşandığını iddia etti. Bu mücadelenin eskisinden daha zor olduğunu söyleyen Yıldırım, "Milli mücadele yıllarındaki zorlu uğraş Türk milleti için belki de bugünden daha kolaydı. Çünkü o zamanlar düşman üniformalıydı aleni ve belliydi. Bugün ise düşman sizin benim sıfatımda sinsice Türkiye Cumhuriyetini sarmalamış içten içe çökertmeye çalışıyor. Dış düşmanlar beyinlerine nüfuz ettiği kişileri etkileyip yönlendirerek ülkemizin geleceğini karartmaya çalışıyor. Toplumu 36 etnik parçaya bölmek isteyenlerin bu sinsi planına karşı uyanık olmak zorundayız" dedi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Recai Yıldırım, AKP'nin diğer partilerle uzlaşmadan sadece kendisinin hazırladığı bu anayasa değişikliği paketinde gizli tuzaklar olduğunu iddia ederek şöyle devam etti:
"AKP, bu değişiklik paketinin açılımın önünü açacağını söylüyor. Açılım'ın ilk icraatını hepimiz yüreklerimiz sızlayarak öğrendik. Habur'da PKK'lı teröristlerin adeta Türk milletine ve devletine meydan okuyarak ülkemize girişi Açılım'ın görünen ilk icraatıdır. Mehmetçikleri öldürmekten pişman olmadığını söyleyen, terörist başının elçisi olduklarını alenen iddia eden, terörist kıyafetleriyle sınıra gelen bu eli kanlı katilleri seyyar mahkemeler kurarak serbest bırakan bu hükümetin ne yapmak istediğini anlamak için arif olmaya gerek yok. İşte bu Anayasa paketinin hükümetin bu açılım projesinin önünü açacağını yine hükümet söylüyor. Hükümetin kamuoyundan saklamaya çalıştığı pakette bulunan 85. maddenin son paragrafında TBMM'nde bölücülük yapan milletvekillerinin milletvekilliğinin düşüren maddesi kaldırılıyor. Bu madde kaldırılarak bölücülük serbest bırakılıyor. Bölücülük suçu ile meclisten atılan DTP eşbaşkanları Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk'un tekrar milletvekili olabilmesinin önü açılıyor. Anayasa Mahkemesinin yapısı değiştirilerek üniter yapımızın korunması konusunda hassasiyet gösteren bu kurum etkisizleştirilmek isteniyor.
Ayrıca Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na yönelik değişikliklerle yürütme ve yasamadaki hakimiyetlerine ilave olarak üçüncü kuvvet olan yargıyı siyasallaştırarak kendilerine yandaş yapmaya çalışıyorlar."
Yıldırım, referandumun basit bir seçim olmadığını ülkenin geleceğini etkileyecek öneme haiz olduğunu söyledi. Birtakım çevrelerin demokratik özerklik adı altında ülkeyi bölme çabalarının AKP'nin oluşturduğu siyasi düzlem içerisinde artık açıkça yapıldığını iddia ederek şunları söyledi:
"Devletimiz birtakım dış güçlerin isteği doğrultusunda planlı bir şekilde bölünmeye doğru götürülmektedir. Bunun farkında olan Türk milliyetçilerinin mücadelesi, vatanın bölünmez bütünlüğünün korunması, Türk milletinin ilelebet var olmasıdır. Ortadoğu'da haritaları değiştirmek isteyenlerin karşısında dimdik durmaya devam edeceğiz. Önümüzdeki referandum bunun önemli bir ayağıdır. 2011 yılında bu değişikliklerle yetinmeyeceğini beyan eden AKP, gözünü Anayasamızın değiştirilmesi dahi teklif edilmeyecek olan ilk üç maddesine dikmiştir. Bu maddelerin değiştirilmesinin sağlanarak üniter yapı bozulup federasyon isteğine zemin hazırlanmasına çalışılmaktadır. Devletin bütünlüğü bozularak federatif devlete geçiş konusundaki gelişmeler referandumdan sonra ortaya çıkacaktır. Bu tür girişimler PKK'ya mendil sallamaktır. Kamuoyu yavaş yavaş buna alıştırılmaya çalışılmaktadır. Bu maddelerin değişmesi demek Türkiye'nin bölünüp parçalanması demektir. Böyle bir duruma MHP olarak asla ve asla izin vermeyeceğimizi ülke kamuoyu iyi bilmelidir. Türk milleti kafasını şöyle bir kaldırdığında ne ortada bir tek hain kalacak ne de Açılım dedikleri Yıkım projesi kalacaktır. Bu nedenle önümüzdeki referandumda 'hayır' oyu büyük önem taşımaktadır."
Recai Yıldırım konuşmasının devamında AKP iktidarının vatandaşı 'evet' oyu vermeye zorladığını iddia etti. Yıldırım, "Başbakan iş çevrelerine bizzat tehdit gibi mesajlar yollamaktadır. TÜSİAD'a 'evet' lehine taraf olmasını istemiş dernek buna olumlu cevap vermeyince taraf olan bertaraf olur sözlerini söylemiştir. Devletin değil de iktidarın memuru gibi davranan vali ve kaymakamlar devletin tüm gücünü kullanarak vatandaşı sindirmeye zorlanmaktadırlar. AK Parti'li belediyeler vatandaşın ödediği vergilerle vatandaşa içerisinde 'evet' broşürleri bulunan koliler dağıtmakta bazıları da yine devletin cebinden on binlerce kişiye 'evet' kutuları içerisinde iftar yemeği vermektedirler. Tek partili dönemden bugüne bu kadar vahim bir partizanlık örneği olmamıştı ama her şeye rağmen Türk milleti hür iradesiyle sandığa giderek bu baskıya karşı 'hayır' oyu kullanacaktır" diye konuştu.