Tarihi şatoda Türk festivali
Belçika'nın Brugge kenti Türk festivaline ev sahipliği yaptı. Tarihi Tudor Şatosu'nda gerçekleştirilen Türk festivalinde İzmir ve Kemer belediyeleri o
Batı-Flaman Bölgesi'nin ilk Türk derneği 'De Brugs- Turkse Vriendenkring' geçtiğimiz haftasonu Flaman Öz Dernekler Federasyonu (FZO-VL) ile birlikte bölgedeki ilk Türk festivaline imza attı. Çok geniş bir kitleye Türkiye'nin farklı alanlardaki güzelliklerinin sunulduğu programlarda Türkiye'yi cazip kılan noktalar enformasyon ve belgesellerle tanıtılırken, özellikle İzmir ve Antalya sahilleri ön plana çıkarıldı.
Hedef kitle olarak Avrupalı turistlere eğilen çok sayıdaki 5 yıldızlı otel temsilcilerinin de hazır bulunduğu programda ithalat, ihracat, emlak gibi yatırım alanlarında irtibatlar kuruldu. Gün boyunca Türkiye'nin ticari kapasitesi ve imkanları hakkında çok sayıda doküman ziyaretçilere sunuldu.
Katolik Leuven Üniversitesi (KUL) ve Sagalassos Arkeolojik Araştırma Merkezi'nin ortak standında Antalya yöresindeki antik şehir Sagalassos (Bulutlardaki Şehir) hakkında geniş bilgi verildi. Ayrıca kale içinde eski Türk sanat yapımları, el işleri ve dünyaca ünlü ipek Hereke el dokuma halıları sergilendi.
Geçen yıl Gent şehrinde İzmir olarak Belçikalılara güzellikleri tanıttıklarını kaydeden Vali Yarımcısı Haluk Tunçsu "Ben Türkiye'deki güzelliklerin de sizin tarafınızdan keşfedilip görülmesini arzu ediyorum. Öyle bir güzellik ki şu anda bile Antalya ve İzmir'de rahatlıkla denize girme ortamı var. Özellikle İzmir'de Ocak ayında gelirseniz her yerde kar yağarken denize girmenin keyfini yaşarsınız. Denizle termalin birleştiği bir yer. Türk insanının dostluğunu ve misafirperverliğini de görmek için mutlaka gelip yaşamak gerekir." şeklinde konuştu.
İzmir'e yılda 50 bin Belçikalı turistik geldiğini ve bu sayıyı arttırmak istediklerini kaydeden Vali Yardımcısı Haluk Tunçsu, Belçikalıları İzmir'e davet etti.
"GÖZ KAMAŞTIRICI TARİHE VE KÜTLÜRE SAHİPSİNİZ"
Brugge Belediyesi'ni Turizm'den Sorumlu Başkan Yardımcısı Jean-Marie Bogart ise "Ülkenizde maalesef sadece İstanbul'u ziyaret ettim. Ama en kısa zamanda İzmir ve Antalya yörelerini de görmek istiyorum.Türkiye gibi ülkelerin buralara gelip kültürel zenginliklerini bizlere tanıtmasından mutluyum. Çekici bir ülke, sadece turistik anlamda söylemiyorum bunu. Göz kamaştırıcı bir tarihe ve kültüre sahipsiniz. Az önce bunlardan birkaç örnek gördük. Sizler de henüz temaşa etme fırsatı bulmadıysanız stantları tek tek gezip bu güzellikleri yakından görmenizi tavsiye ederim." şeklinde konuştu.
"CENNETE GİTMEK İÇİN ÖLMEK GEREKMEZ"
Kemer Belediye Başkanı Mustafa Gül ise ilçede ormanların kıyı şeridine çok yakın olduğuna dikkat çekerek, "Bizim Kemer için sloganımız 'Cennete gitmek için ölmek gerekmez' şeklinde. Müthiş bir yer. 365 günün 330 gününde denize girilebiliyor. Dağlardaki karları seyrederken denize girilebiliyor." dedi. Gül, Belçikalılara tanıtım yaparak Kemer pazarını geliştirmek istediklerini dile getirdi.
Flaman bölgesinde kendilerine bağlı 160'dan fazla yabancı asıllı derneği bünyesinde barındıran Özdernekler Federasyonu Başkanı Ceylan Kara ise "Türk festivali denince akla Türkler kendi aralarında eğleniyor izlenimi oluyor, biz buradaki etkinliğimizle kabuğumuzu kırmayı amaçladık. Ortak noktamız Türkiye'yi tanıtmak. Türk toplumunun imajını daha iyi bir seviyeye getirmek." şeklinde konuştu.