Bakan Ergün, Teknogirişimcilerle Bir Araya Geldi
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, "Bugün makroekonomik göstergeler açısından dünyanın en başarılı ülkelerinden biri durumundayız
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, "Bugün makroekonomik göstergeler açısından dünyanın en başarılı ülkelerinden biri durumundayız. Demokrasi ve hukuk standartlarını yükselten bir ülke olarak uluslararası ilişkilerde de itibar kazanmış bir ülkeyiz. Bu uygun ortamı, özel sektörümüzün rekabet gücünü artıracak projelerle desteklediğimiz takdirde 2023 hedeflerimize ulaşacağımıza yürekten inanıyorum" dedi.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, '100 Genç Girişimciye 100 Bin TL Hibe Desteği' programı kapsamında Ankaralı Teknogirişimcilerle Bilkent Otel'de buluştu. Bakan Ergün, teknogirişimcilerle projelerin son durumları hakkında bilgi alışverişinde bulunacaklarını, sorunları dinleyeceklerini ve çözüm arayacaklarını bildirdi.
Proje ile iyi eğitim almış parlak zekalı gençlerin hayallerini ticari ürüne dönüştürdüklerini söyleyen Bakan Ergün, toplumun da bu gençlere fikirlerini gerçeğe dönüştürebilecekleri bir ortam hazırlaması gerektiğinin önemini belirtti.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, eski zamanlarda bir devletin gücünü sahip olduğu askeri imkanların belirlediğini ancak günümüzde en büyük gücün bilgi olduğunu kaydetti. Ergün, bir toplumda üretilen ve ürüne dönüşen bilgiyle, o toplumun gücünün artmasının eş anlamlı olduğunu söyledi. Teknogirişim sermayesi desteğiyle hem gençleri hayal kurmaya ve proje üretmeye teşvik ettiklerini, hem de bu gençleri hayallerini gerçeğe dönüştürmek için fırsat sağladıklarını belirten Bakan Ergün, "Her yıl 100 genç
girişimcimize 100 bin lira hibe desteği veriyor, kendilerine teknoparklarda yer tahsisi yapıyoruz. 2009 yılında başladığımız bu projeden bugüne kadar 180 arkadaşımız yararlanma imkanı bulmuştur" ifadelerini kullandı.
"TEKNOGİRİŞİMCİLERİMİZİN ENGELLER KARŞISINDA PES ETMEMELERİNİ SAĞLAMAYI HEDEFLİYORUZ"
Projeleri kabul edilmeyen girişimcilerin de dahil olmak üzere süreçten kazançlı çıktıklarını, kendi potansiyellerini daha iyi keşfettiklerini ve umutlarını artırdıklarını düşündüğünü ifade eden Ergün, "Teknogirişimcilerimize iş yerlerini kurma aşamasından ürünlerini ticarileştirme ve pazarlama aşamasına kadar her aşamada destek olmaya çalışıyoruz. Onlara sağladığımız sermaye desteği kadar, bilgimiz ve ilgimizle de arkadaşlarımızın yanında olmaya çalışıyoruz. Böylece teknogirişimcilerimizin
motivasyonlarını korumalarını, karşılaştıkları engeller karşısında pes etmemelerini sağlamayı hedefliyoruz" şeklinde konuştu.
Teknogirişimcilerin özellikle şirket kurma aşamasında sorunlar yaşadıklarını, vergi ve SSK muafiyetlerinden, ithalattaki gümrük vergisi, KDV ve ÖTV indirimlerinden yararlanmada sıkıntılar yaşanabildiğini belirten Bakan Ergün, gerek kamu kurumlarıyla gerek büyük yatırımcılarla temas sağlamak ve üretilen ürünün pazarlama ve tanıtımını yapmakta da zorluklar yaşandığını söyledi. Bakan Ergün, 'Biz parayı verdik, bizim işimiz bitti, bu gençler artık ne yapıyorlarsa yapsınlar' gibi bir anlayışa sahip
olmadıklarını belirterek, "Prototiplerin ve ürünün ortaya çıkması kadar, üretim aşamasında ve pazarlama sürecinde de sizlerle işbirliği yapmayı arzu ediyoruz. İki yıl içinde desteklediğimiz 180 projenin 89 tanesi, yani neredeyse yarısı Ankara'daki girişimcilerimize aittir. Bu durum bir bürokrasi şehri olan Ankara'da girişimcilik ruhunun diri ve güçlenmekte olduğunu göstermesi açısından da son derece kıymetlidir" dedi.
Ankara'da 2009 yılında başladıkları 34 projeye bakıldığında, performansın başarılı olduğunu gördüklerini söyleyen Bakan Ergün, projelerin prototip aşamasını tamamladıkları, müşteri arayışlarına ve seri üretim çalışmalarına başladıklarını belirtti. 34 girişimciden 7 girişimcinin satış aşamasına geçtiğini hatırlatan Bakan Ergün, Türkiye açısından bu projelerin 2 önemli boyutunun bulunduğunu belirtti. Ergün, "Teknoloji kapasitemizi artırarak, hem bu ürünlerin ithalatını azaltmaya başlayacağız, hem de bu
ürünleri ihraç etmeye başlayacağız. Böyle teknoloji ağırlıklı ürünlerin yüksek katma değerli ve pahalı ürünler olduğunu düşünürsek, bu gelişmelerin önemi daha iyi anlaşılır" diye konuştu.
"YAZILIM GİBİ KİLİT BİR SEKTÖRDE LİDER ÜLKELERDEN BİRİ OLMALIYIZ"
Bakan Ergün, Türkiye olarak hedefin, geri kalmış ülkelere tüplü televizyon satmak olmadığını belirterek şunları söyledi:
"Dünyanın her yerine LCD ve plazma televizyonlar satmak olmalıdır. Hatta bununla da yetinemeyiz. Televizyon sektöründe yaşanacak yeni gelişmelere yön veren bir ülke olmalıyız. Yine dünyanın en büyük ve genç nüfuslarından birine sahip bir ülke olarak, yazılım gibi kilit bir sektörde lider ülkelerden biri olmalıyız."
Türkiye'nin elindeki genç nüfusla küresel markalar çıkarmanın ulaşılabilir ve gerçekçi hedefler olduğunu söyleyen Ergün, "Bunu başaran bir ülke, 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat yapma hedefine de rahatlıkla ulaşabilir. Yeter ki bizler, gençlerimize daha çok destek sağlayalım, özel sektörümüzün önünü açalım, rekabet gücümüzü artıracak adımlar atalım. Bugün makroekonomik göstergeler açısından dünyanın en başarılı ülkelerinden biri durumundayız. Demokrasi ve hukuk standartlarını yükselten bir ülke
olarak, uluslararası ilişkilerde de itibar kazanmış bir ülkeyiz. Bu uygun ortamı, özel sektörümüzün rekabet gücünü artıracak projelerle desteklediğimiz takdirde, 2023 hedeflerimize ulaşacağımıza yürekten inanıyorum" dedi.
Bakan Ergün, bakanlık olarak, özel sektörün rekabet gücünü artıracak projeler ürettiklerini belirterek, "Özellikle inovasyon, ar-ge, markalaşma ve tasarım gibi alanlarda yetkinliğimizi artıracak çalışmalar yapd0lamayı hedefliyoruz" şeklindıyoruz. San-Tez Programı, Ar-Ge Kanunu, Teknopark Uygulamaları ve Teknogirişim Sermayesi gibi destekleri başarıyla yürütüyoruz. Aynı şekilde, KOBİ desteklerinde de bu gibi alanlara ağırlık veren yeni bir destek programı oluşturduk" diye konuştu.
Bakan Ergün, Teknoloji Sermaye Desteği alan projelerden de örnekler verdi. Ahmet Karaoğlan isimli girişimcinin kurduğu firmada hazırlanan 'Şehir ve Zaman Ölçümlü İnternet Reklam Yönetim Sistemi'nin yaklaşık 30 müşteriye satılmış durumda olduğunu belirten Ergün, Yiğit Orçun Gökbulut isimli girişimcinin geliştirdiği 'Üç Boyutlu Oyun Motoru ve Geliştirme Platformu'nun da satışa başladığını belirtti. Ata Türk isimli teknogirişimcinin de 'İ-Phone Uygulama Geliştirme Platformu'nu bir GSM operatörüne sattığını
söyleyen Ergün, İstanbul'da bir genç girişimcinin damar tıkanıklığını açmak için bir katedral geliştirdiğini belirtti. Türkiye'de ilk kez üretilecek olan ve özel bir malzemeyle yapılan bu katedralle ilgili belgelendirme çalışmalarının devam ettiğini bildirdi.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, '100 Genç Girişimciye 100 Bin TL Hibe Desteği' programı kapsamında Ankaralı Teknogirişimcilerle Bilkent Otel'de buluştu. Bakan Ergün, teknogirişimcilerle projelerin son durumları hakkında bilgi alışverişinde bulunacaklarını, sorunları dinleyeceklerini ve çözüm arayacaklarını bildirdi.
Proje ile iyi eğitim almış parlak zekalı gençlerin hayallerini ticari ürüne dönüştürdüklerini söyleyen Bakan Ergün, toplumun da bu gençlere fikirlerini gerçeğe dönüştürebilecekleri bir ortam hazırlaması gerektiğinin önemini belirtti.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, eski zamanlarda bir devletin gücünü sahip olduğu askeri imkanların belirlediğini ancak günümüzde en büyük gücün bilgi olduğunu kaydetti. Ergün, bir toplumda üretilen ve ürüne dönüşen bilgiyle, o toplumun gücünün artmasının eş anlamlı olduğunu söyledi. Teknogirişim sermayesi desteğiyle hem gençleri hayal kurmaya ve proje üretmeye teşvik ettiklerini, hem de bu gençleri hayallerini gerçeğe dönüştürmek için fırsat sağladıklarını belirten Bakan Ergün, "Her yıl 100 genç
girişimcimize 100 bin lira hibe desteği veriyor, kendilerine teknoparklarda yer tahsisi yapıyoruz. 2009 yılında başladığımız bu projeden bugüne kadar 180 arkadaşımız yararlanma imkanı bulmuştur" ifadelerini kullandı.
"TEKNOGİRİŞİMCİLERİMİZİN ENGELLER KARŞISINDA PES ETMEMELERİNİ SAĞLAMAYI HEDEFLİYORUZ"
Projeleri kabul edilmeyen girişimcilerin de dahil olmak üzere süreçten kazançlı çıktıklarını, kendi potansiyellerini daha iyi keşfettiklerini ve umutlarını artırdıklarını düşündüğünü ifade eden Ergün, "Teknogirişimcilerimize iş yerlerini kurma aşamasından ürünlerini ticarileştirme ve pazarlama aşamasına kadar her aşamada destek olmaya çalışıyoruz. Onlara sağladığımız sermaye desteği kadar, bilgimiz ve ilgimizle de arkadaşlarımızın yanında olmaya çalışıyoruz. Böylece teknogirişimcilerimizin
motivasyonlarını korumalarını, karşılaştıkları engeller karşısında pes etmemelerini sağlamayı hedefliyoruz" şeklinde konuştu.
Teknogirişimcilerin özellikle şirket kurma aşamasında sorunlar yaşadıklarını, vergi ve SSK muafiyetlerinden, ithalattaki gümrük vergisi, KDV ve ÖTV indirimlerinden yararlanmada sıkıntılar yaşanabildiğini belirten Bakan Ergün, gerek kamu kurumlarıyla gerek büyük yatırımcılarla temas sağlamak ve üretilen ürünün pazarlama ve tanıtımını yapmakta da zorluklar yaşandığını söyledi. Bakan Ergün, 'Biz parayı verdik, bizim işimiz bitti, bu gençler artık ne yapıyorlarsa yapsınlar' gibi bir anlayışa sahip
olmadıklarını belirterek, "Prototiplerin ve ürünün ortaya çıkması kadar, üretim aşamasında ve pazarlama sürecinde de sizlerle işbirliği yapmayı arzu ediyoruz. İki yıl içinde desteklediğimiz 180 projenin 89 tanesi, yani neredeyse yarısı Ankara'daki girişimcilerimize aittir. Bu durum bir bürokrasi şehri olan Ankara'da girişimcilik ruhunun diri ve güçlenmekte olduğunu göstermesi açısından da son derece kıymetlidir" dedi.
Ankara'da 2009 yılında başladıkları 34 projeye bakıldığında, performansın başarılı olduğunu gördüklerini söyleyen Bakan Ergün, projelerin prototip aşamasını tamamladıkları, müşteri arayışlarına ve seri üretim çalışmalarına başladıklarını belirtti. 34 girişimciden 7 girişimcinin satış aşamasına geçtiğini hatırlatan Bakan Ergün, Türkiye açısından bu projelerin 2 önemli boyutunun bulunduğunu belirtti. Ergün, "Teknoloji kapasitemizi artırarak, hem bu ürünlerin ithalatını azaltmaya başlayacağız, hem de bu
ürünleri ihraç etmeye başlayacağız. Böyle teknoloji ağırlıklı ürünlerin yüksek katma değerli ve pahalı ürünler olduğunu düşünürsek, bu gelişmelerin önemi daha iyi anlaşılır" diye konuştu.
"YAZILIM GİBİ KİLİT BİR SEKTÖRDE LİDER ÜLKELERDEN BİRİ OLMALIYIZ"
Bakan Ergün, Türkiye olarak hedefin, geri kalmış ülkelere tüplü televizyon satmak olmadığını belirterek şunları söyledi:
"Dünyanın her yerine LCD ve plazma televizyonlar satmak olmalıdır. Hatta bununla da yetinemeyiz. Televizyon sektöründe yaşanacak yeni gelişmelere yön veren bir ülke olmalıyız. Yine dünyanın en büyük ve genç nüfuslarından birine sahip bir ülke olarak, yazılım gibi kilit bir sektörde lider ülkelerden biri olmalıyız."
Türkiye'nin elindeki genç nüfusla küresel markalar çıkarmanın ulaşılabilir ve gerçekçi hedefler olduğunu söyleyen Ergün, "Bunu başaran bir ülke, 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat yapma hedefine de rahatlıkla ulaşabilir. Yeter ki bizler, gençlerimize daha çok destek sağlayalım, özel sektörümüzün önünü açalım, rekabet gücümüzü artıracak adımlar atalım. Bugün makroekonomik göstergeler açısından dünyanın en başarılı ülkelerinden biri durumundayız. Demokrasi ve hukuk standartlarını yükselten bir ülke
olarak, uluslararası ilişkilerde de itibar kazanmış bir ülkeyiz. Bu uygun ortamı, özel sektörümüzün rekabet gücünü artıracak projelerle desteklediğimiz takdirde, 2023 hedeflerimize ulaşacağımıza yürekten inanıyorum" dedi.
Bakan Ergün, bakanlık olarak, özel sektörün rekabet gücünü artıracak projeler ürettiklerini belirterek, "Özellikle inovasyon, ar-ge, markalaşma ve tasarım gibi alanlarda yetkinliğimizi artıracak çalışmalar yapd0lamayı hedefliyoruz" şeklindıyoruz. San-Tez Programı, Ar-Ge Kanunu, Teknopark Uygulamaları ve Teknogirişim Sermayesi gibi destekleri başarıyla yürütüyoruz. Aynı şekilde, KOBİ desteklerinde de bu gibi alanlara ağırlık veren yeni bir destek programı oluşturduk" diye konuştu.
Bakan Ergün, Teknoloji Sermaye Desteği alan projelerden de örnekler verdi. Ahmet Karaoğlan isimli girişimcinin kurduğu firmada hazırlanan 'Şehir ve Zaman Ölçümlü İnternet Reklam Yönetim Sistemi'nin yaklaşık 30 müşteriye satılmış durumda olduğunu belirten Ergün, Yiğit Orçun Gökbulut isimli girişimcinin geliştirdiği 'Üç Boyutlu Oyun Motoru ve Geliştirme Platformu'nun da satışa başladığını belirtti. Ata Türk isimli teknogirişimcinin de 'İ-Phone Uygulama Geliştirme Platformu'nu bir GSM operatörüne sattığını
söyleyen Ergün, İstanbul'da bir genç girişimcinin damar tıkanıklığını açmak için bir katedral geliştirdiğini belirtti. Türkiye'de ilk kez üretilecek olan ve özel bir malzemeyle yapılan bu katedralle ilgili belgelendirme çalışmalarının devam ettiğini bildirdi.