12 Eylül'de cezaevinde yatan ülkücü: Yeni anayasa ile milletin ayağındaki fişleme prangası sökülecek

12 Eylül'deki anayasa paketi değişikliği referandumuna günler kaldı. Paket, birçok konuda önemli düzenlemeler getiriyor. Bunlar arasında fişlemelerin

12 Eylül'deki anayasa paketi değişikliği referandumuna günler kaldı. Paket, birçok konuda önemli düzenlemeler getiriyor. Bunlar arasında fişlemelerin önüne geçilmesi de var. Bu durumdan en çok sıkıntı görenler 12 Eylül, 28 Şubat darbelerinde tutuklanıp haklarında beraat kararı verilenler. Çünkü haklarında verilen beraat kararına rağmen, güvenlik tahkikatlarında hâlâ 'suçlu' gibi görünmeleri geliyor.

Bu sorunun en somut durumlarını yaşayanlardan biri de 12 Eylül 1980 darbesinde henüz 16 yaşındayken cezaevine giren ve 11 ay cezaevinde yatan Avukat Hacı Yunus Akyol. Yozgat Yerköy'de lise 3. sınıfta eğitim hayatına devam ederken hakkında gasp, zorla dergi satmak, çete oluşturmak, para yardımı gibi suçlarla dava açılan ancak beraat kararı verilen Akyol, "Buna rağmen, birçok insanın üzerinde hala güvenlik tahkikatlarında suçlu gibi 'bu eylemlere karışmış, bu işleri yapmış' sonuçları çıkıyor. Hayatım boyunca o fiş arkamdan geliyor. Anayasa paketi değişikliği, milletin ayağındaki bu prangaları söküp atacak." dedi.

Askeri yönetimin devlete el koymasıyla kendini cezaevinde bulan Avukat Akyol, "Askeri ve polisi gördüğümüzde hâlâ tedirgin oluyoruz. Bu, korkunç bir travmadır. Ömrümüzün sonuna kadar yaşayacağımız bir travmadır." diye konuştu.

Yaşadığı sıkıntıları ve sorunların çözümü için dönemin isimlerinden hesabının alınması için dilekçesinin hazır olduğunu söyleyen Avukat Akyol, referandumdan 'evet' çıkmasının hemen ertesinde bu dilekçeyi savcılığa sunacağını ve hesaplaşma gününün 13 Eylül olacağını dile getirdi. MHP'li yöneticilerin kendileri için 'ülkücülükle geçiniyorlar' ifadelerine de tepki gösteren Akyol, "Biz işkence görürken, abilerim kardeşlerim idam edilirken, şu anda MHP'deki bazı yöneticiler de o dönemde kokteyllerde boy gösteriyordu." şeklinde konuştu.

Amacının, geçmişte yaşadığı sıkıntıların hesabını sormak olduğunu ve bunun için 'evet' diyeceğini vurgulayan Avukat Akyol, "Bu işe evet dediğim için bana yüksek makamlar verilmiyor. AKP ben 'evet' dedim diye makam mevki mi verecek? Ben geçmişte yaşadığım acıların intikamını soruyorum." şeklinde konuştu.

Anayasa paketindeki değişikliklere okuma yazması olan herkesin 'evet' diyeceğini, bunun için hukukçu olmaya gerek olmadığının altını çizen Akyol, bu pakete siyasi kaygıları olmayan hiç kimsenin 'hayır' diyemeyeceğini vurguladı. 12 Eylül darbesi mağdur ülkücülerinden Hacı Yunus Akyol, referandumda MHP'nin, CHP ve BDP ile aynı safta olmasını da "Bu nasıl politika? Bir yerde hakikat varsa, kimlerle beraber olduğunuz önemli." sözleriyle eleştirdi.

Akyol, hiçbir zaman ülkücülükten menfaat sağlamadıklarını vurgulayarak, şu sözlerle tepkisini dile getirdi: "Ben 12 Eylül'de maddi, manevi, ailevi, bedeni anlamda kaybettim. Ancak hiçbir zaman menfaatlenmedik. Milletvekili olmadım, meclis üyesi olmadım. Ülkücü hareket üzerinden bazıları gibi rant sağlamadım."