'Delegeler İsterse Kurultayı Toplarlar' Brüksel

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin eski genel başkanı Deniz Baykal'ın bugün bir gazeteye yaptığı açıklamalarla ilgili, delegelerin arzu ederse kurultay toplayabileceğini, kendisinin 'illa olsun ya da olmasın' şeklinde bir yaklaşım içine girmeyeceğini kaydetti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin eski genel başkanı Deniz Baykal'ın bugün bir gazeteye yaptığı açıklamalarla ilgili, delegelerin arzu ederse kurultay toplayabileceğini, kendisinin 'illa olsun ya da olmasın' şeklinde bir yaklaşım içine girmeyeceğini kaydetti.
3 günlük ziyaret için Brüksel'e gelen Kılıçdaroğlu, CHP AB Temsilciliğinde basın toplantısı düzenledi.
Kılıçdaroğlu, "Darbecilerden hesap sorulmasını bekliyoruz. Biz gerçekten darbeciler yargılansın diye anayasa değişiklikleri yapılırken bir madde teklifinde bulunduk. Dedik ki '12 Eylül darbesini yapanlar yargılansınlar. Bunun için anayasaya hüküm koyalım. Böylece tartışma bitsin.' Ama bu önerimiz AK Parti milletvekilleri tarafından reddedildi. Şimdi yargılanırlar mı yargılanmazlar mı diye tartışma var. Eğer darbe yapanları yargılamakta samimiyseniz bizim önerimizin kabul edilmesi lazım. O zaman hiçbir tartışma olmaksızın referandum kabul edilecekti, arkasından da darbeyi yapanlar yargının karşısına çıkacaktı. Şimdi çıkıp çıkmayacakları konusunda hukukçular arasında görüş farklılıkları var. Hep beraber göreceğiz" dedi.
CHP'nin Brüksel'de bazen AB karşıtı bir parti olarak yansıtıldığını, fakat bunun gerçekle bağdaşmadığını anlatan Kılıçdaroğlu, TBMM'de AB uyum yasalarına destek verdiklerini, Türkiye'nin AB projesinin CHP tarafından başlatıldığını söyledi.

-YENİ ANAYASAYA DESTEK-

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, halk oylamasının ardından, yeni bir anayasa yapılması konusunun 2011 seçimlerinden sonra gündeme geleceğini ifade ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
'Biz uzlaşma kültürünün demokrasinin gereği olduğuna inanan bir partiyiz. Dayatma kültürünün toplumu ayrıştırdığını, uzlaşma kültürünün ise entegre ettiğini bilen bir siyasi partiyiz. Gerçekten evrensel değerler esas alınarak bir anayasa değişikliği yapılacaksa kim buna itiraz edebilir? Bizim istediğimiz de o.
12 Eylül'ün izleri kaldırıldı deniyor. Hangi izi kaldırıldı? YÖK mü kaldırıldı? Baraj mı indirildi? Dokunulmazlıklar mı kaldırıldı? Bakanların yargılanmasının önüne set çeken düzenlemeler mi kaldırıldı? Sadece geçici 15'inci madde kaldırıldı. Zaten onun da fiilen herhangi bir etkisi yok.'
'Siz Brüksel'den şunu mu ilan ediyorsunuz; çağdaş, özgürlükçü bir anayasa teklifiyle hükümet gelirse bizim kapılarımız ardına kadar açık, müzakere etmeye hazırız' şeklindeki soru üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
'Elbette. Uzlaşma kültürünün egemen olduğu her yerde varız. Biz bir partinin mutfağında bir anayasa hazırlanmasını istemiyoruz. Toplumun her kesimi; sivil toplum kuruluşları, meslek kuruluşları, üniversiteler, siyasal partiler bütün bunların katılımıyla bir anayasa değişikliği olmalı. Yurttaş eline anayasa kitapçığını aldığı zaman 'bu benim anayasam' diyebilmeli. Ben sizlere sormak isterim; bu süreçte hangi üniversite konuştu? Anayasa değişiyor üniversiteler konuşmuyor. 12 Eylül ile bunun ne farkı var? 12 Eylül'de de 'hayır' demek yasaktı. Karşı çıktığımız nokta bu. Düşüncelerin özgürce ifade edilemediği bir ülkede hangi anayasa değişikliği sağlıklı olabilir?'
Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin 2011 seçimlerine yeni anayasa teklifiyle girip girmeyeceğinin sorulması üzerine, anayasa tekliflerinin partilerce hazırlanmasına karşı olduklarını vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Siyasal partiler anayasadaki temel ilkeleri açıklarlar. Örneğin denir ki, 'milletvekilliği dokunulmazlığı sınırlandırılsın, YÖK kaldırılsın, seçim barajı indirilsin.' İlkelerinizi ortaya koyarsınız. Siyasal partiler o ilkeler bağlamında uzlaşırlarsa o zaman bu işin uzmanları, hukukçular bir araya gelirler, metin hazırlarlar. Nasıl olur bu? Geçmişte örneği vardır. Parlamentoda her partiden bu işin uzmanları bir araya gelmişlerdir, oturup metin hazırlamışlardır. Ortak metin hiç referanduma gitmeden parlamentoda yasalaşmıştır. Belki de dil alışkanlığı 12 Eylül anayasası diyoruz ama zaten bunun 85 maddesi değişti. Biri hariç tamamı uzlaşmayla oldu. Çoğu da koalisyon hükümetleri döneminde oldu. Bir araya gelindi, AB ile uyum yasaları çerçevesinde değerlendirildi ve değişti. Hiçbir zaman dayatma olmadı.'
Kılıçdaroğlu, Anayasa'da ilk 3 maddenin değiştirilmesinin dahi teklif edilmesini yasaklayan 4. maddenin yeni sivil anayasa hazırlanması durumunda korunmasından yana olup olmadıklarının sorulması üzerine de 'Önce Sayın Başbakan düşüncelerini açsın bir görelim bakalım. Bizim ilkelerimiz belli. Sayın Başbakan'ın yeni anayasa konusundaki ilkelerini bilmiyoruz. Onlar da ilkelerini açıklasınlar o çerçevede düşünürüz' dedi.
15.09.2010 18:08:07